44.Bölüm

221 5 0
                                    










Ekrem Aslan'ı arayıp haber verdiğinde Aslan apar topar Mardin'e gitmek zorunda kaldı. Zeynep'in dedesi hapisten çıkar çıkmaz Aslan konaklarını yaktı diye o da Arslanoglu konağını yakmak için planlar yapmış. Allah'tan adamlar erken fark edip hemen müdahale etmişlerdi. Nuri bey ama duracak gibi değildi. Birilerini arkasına almıştı. Yakamadığı konak yüzünden öfkesi daha büyümüş ve Arslanogullarının havalimanından dönüşünde pusu kurmuş araçlarını taratmıştı. Dedesi ve annesi ağır yaralanmış hastaneye zor yetiştirilmişti. Kartal ve Kemal de yaralı olduğu için Emre ve Ekrem Aslan'a haber vermişti. Aslan çıkmadan Zeynep'i iyice tembihlemişti. Stresten uzak durması gerektiği için ona olan olaylardan bahsedememişti. Evden çıkarken adamları da ayarlamıştı. Ama içi asla rahat değildi. Ömer Silvana haber verdi. Ömer Silvan hemen karısını adamları ile İstanbul'a Zeynep'in yanına gönderdi. Kendi de Nuri'nin peşine düştü.







Aslan uçak bulamayınca arabasına binip son sürat kullanarak Mardin'e gitti. Sabah oraya vardığında dedesi ve annesi de ameliyattan çıkarılmış yoğun bakıma alınmıştı. Herkesin perişan halini görünce Aslan'ın yüreği kavruldu. Ekrem'le Nuri beyi bulmak için adamlarını dört bir yere salmışlardı. Aslan Alemdar konağına gittiğinde konağın terk edilmiş olduğunu gördü. Ömer Silvan'da mardine gelmişti. Cesur beyin haline epey üzülmüştü. Aslan'a 'Bunların hepsini tek başına yapamaz o it... Birileri ona yardim ediyor... Ve belli ki bu olanlardan bir çıkarı olan biri ya da birileri...' dedi. Aslan öfke ile geceden beri bunu düşünüyordu. Alemdarlar iş konusunda batmıştı. Nuri beyin oğlu da korkusundan ailesi ile birlikte kaçmıştı. Kadir de vurulduğundan beri işlere bakmamıştı. Ekrem 'Abi... bunun kaldığı koğuşta ki adamları sordurdum ben... Biri var ama onun sizinle ne gibi bağlantısı olur bilmiyorum...' dedi. Aslan ona kaşlarını çatmış, merakla bakarken 'Osman Kural...' dedi. Ömer Silvan bu ismi duyunca şaşırdı. Aslan o adamın adını daha önce hiç duymamıştı. Ömer bey sıkıntı ile nefes alıp telefonunu çıkarıp adamlarını aradı. 'Orada kuş ucurtmayacaksiniz... Zeynep asla yalnız kalmasın yanına hiç kimseyi yaklastirmayin....' dedi. Aslan Ömer beyin tepkileri ile ona şüphe ile baktı. Ömer bey sıkıntı ile nefesini alıp Aslan'a baktı. 'Bu Osman Kural...Zeynep'i kaçıran Mehmet'in dayısı...' dedi. Aslan iyice öfkelendi. Aslan o adamı bulmak için gidecekken kolundan tutup durdurdu. 'Aslan... Dur...O adam tekinsiz... Pis işlerle uğraşan biri... Böyle gitme...' dedi. Aslan durmak istemiyordu ama Ekrem 'Aslan...Zeynep'i düşün. Kız zaten çok zor şeyler yaşadı. Sana bir sey olursa onun hali ne olur?' Dedi. Aslan sinirle nefes alıp verdi. Onlar planlar yaparken karşı tarafta bambaşka planlar peşindeydi.





Zeynep'in Aslan'ın gidişi ile içi içini yiyiyordu. Kimi arasa ya cevap vermiyor ya da yalan söylüyordu. Zeynep onların yalan söylediğini hissedebiliyordu. Bir seyler olmustu ve bu olanlar öyle büyüktü ki Aslan onu bırakıp gitmişti. Füsun hanım geldiğinde Zeynep tamamen emin oldu kötü şeyler olduğuna... Füsun hanım ona caktirmamaya çalışsa da Zeynep 'Füsun nene... Bari sen yapma... Ne oldu ne olur bana da söyle? Herkes iyi mi?' Dedi. Füsun hanım çaresizce ona bakıp 'Güzel gözlüm sen üzülme bak bebeğin etkilenir... Bir şey yok herkes iyi çok şükür sadece küçük bir kaza geçirmişler... Aslan oğlum onun için gitti yakında da gelecek inşallah....' dedi. Zeynep üzüntü ile ona baktı. Aslan'ı ne kadar arasa da cevap vermeyince ruhu daraliyordu. O sırada karnında bir hareket hissedince Zeynep sasirarak karnını tuttu. Çok zayıf olsa da yine bir hareket hissedince gözleri doldu. Karnını okşarken 'Annecim...' dedi. İçinden dualar ederek Aslan'ın ve herkesin iyi olması için dua etti. Aslan gün boyu koşturup durdu. Dedesi ve annesinin de normal odaya alınması ile biraz da olsa rahat nefes almak için hastane bahçesine çıktı. Telefonuna baktığında Zeynep'in aramaları ve mesajlarını gördü.
Mesaj bölümüne girip :

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin