43.Bölüm

233 5 2
                                    

Necla o düğünü öyle böyle yaptırmıştı. Zeynep hastanede yatarken kendi ailesi bile gelmezken Serdar'ın bir kaç arkadaşı ve akrabası ile koskoca düğün salonunda, organizasyonla tek başına çalıp oynamış, Serdar'ın kırık ayağına rağmen onu zorla dans ettirmişti. Sultan hanımın bunlardan çok sonra haberi olunca Necla'ya epey sert çıkmıştı. Necla anneannesini yine takmamıştı. Sonrasında bir an önce hamile kalmak için Serdar'ı darlamaya devam etmişti. Necla günden güne kilo alırken Serdar iğne ipliğe dönmüştü. 😅

Zeynep Istanbulda tedavi görmeye gittiğinde de Duygu cinsiyet partisi hazırlığı yapmıştı. Bu süreçte her gün Zeynep'i görüntülü arıyordu. Zelal ve Dilda ona yardımcı oluyordu. Sultan ve Narin hanım ise 'Bu yeni nesil adet mi kızım? Ayıp ayıp tövbe estağfurullah....' diyerek Duygu'yu durdurmaya çalışıyorlardı. Duyguların kızı olacaktı. Duygu Zeynep'e bakarken sürekli yutkunuyordu. Aslan ile bunun kavgasını ilk yaptıklarında Zeynep gülerek ikisini dinlemişti. Ama sonra iş ciddiye binince ikisinin arasını düzeltmeye çalışmıştı. Duygu kızı Zeynep'e benzesin istediği için sürekli Zeynep'e bakıp yutkunuyordu. Aslan kıskançlığından 'Senin kızın değil mi? Niye benim karıma benzeyecek ya... Git başkasına bak yutkun deli...' diye Duygu'ya kızıyordu. Duygu ağlayarak 'Yeter ama herkes çok üstüme geliyor. Kartal abim annesi senin gibi bir manyak oldugu için çok şansız olacak diyor, Kemal abim kız halaya benzer diyor. Allah korusun halalarına benzerse koca meraklısı çirkin ördek yavrusu olacak benim kızım... ' diyordu. Zeynep onu sakinleştirmek için 'Öyle şey olur mu Duygucum ya... senin kızın çok şanslı senin gibi annesi oldugu için ve annesi gibi akıllı olacak o göreceksin...' dedi. İsim bulma konusunda ise bambaşka olaydı. Duygu kimsede olmayan İsim bulma konusunda çok değişik fikirlerle geliyordu her gün.... Narin hanım 'Kızım saçma sapan şeyler koyup kızın hayatını karartmayın...' diye kızıyordu. Duygu Emre ile isimlerinin kombinlerini yapmaya çalışıyordu. Buldugu her isimle Kartal, Kemal alay ediyordu. Emre ise zavallı Duygu'nun bütün nazlarını çekmek zorunda kalıyordu. Dure, duem, emdu... Zeynep bile bu isimlere dayanamayarak 'Duygu kuzum bak isimler hayatlara tecelli eder... Farklı olsun diye de anlamsız olmasın... ' dedi. Duygu sonunda kızının adını bulabildi. 'Asel...' Herkeste rahat bir nefes aldı.

Zeynep ve Aslan o gün sabah erkenden hazırlanıp doktor randevularina gittiler. Zeynep'in rutin kontrollerinden sonra doktor gülümseyerek ikisine baktı. 'Şimdi bize cinsiyetini göstermeyen bu inatçı keçinin inadı kırılmış. Size mi söyleyeyim yoksa organizasyon mu yapacaksınız? ' Diye sorunca Aslan Zeynep'e baktı. Zeynep kafasını olumsuz anlamda salladı. 'Bize söyleyin...' dedi. Doktor gülümseyip 'O zaman söylüyorum...' diyerek Zeynep'in karnında aleti hareket ettirip bir yerde durdu ve ekranı gösterip 'Oğlunuz olacak...' dedi. Zeynep Aslan'a bakıp gülümsedi. Aslan da gülerek Zeynep'e sonra ekrana baktı. Zeynep üstünü düzeltirken Aslan doktora sorularını soruyordu. Zeynep ile doktorun muayehanesinden çıktıklarında arabaya binmeden Aslan Zeynep'i kendine çekip sıkıca sarıldı. Alnından öptü. Kulağına doğru 'Vuslat için izin çıktı yavrum... Hadi eve gidiyoruz...' dedi. Zeynep kahkaha atarak ona baktı. Aslan'ın arzudan kararmış gözlerini görünce başıyla onaylayip hemen arabaya bindi.


Eve geldiklerinde onları bir sürpriz bekliyordu. Kartal ve Kemal sürpriz yapıp gelmişti. Kartal Aslan ve Zeynep'i el ele arabadan indiğini görünce coşkuyla 'Sonunda abi ya bizde sizi bekliyorduk....' dedi. Aslan'ın yüzü hemen düştü 'Ulan sizin zamanlamanizi s...' diye söylenirken Zeynep gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Kemal heyecanla 'Yengee biz iddiaya girdik de amcalarini bekliyor cinsiyetini bu sefer kesin gösterecek. Hadi doktora gidelim...' dedi. Aslan sinirle 'Biz zaten oradan geliyoruz...' dedi. Kartal hemen 'Eee ne dedi doktor gösterdi mi sonunda?' Dedi. Aslan başını sallayınca Kartal Kemal'e dönüp 'Bak ben dedim sana daha burada olduğumuzu hisseder hissetmez gösterdi....' dedi. Kemal merakla Zeynep'e bakıp 'Eee yenge neymiş bir Aslancık mı geliyor yoksa bir prenses mi?' Dedi. Zeynep Aslan'a baktı. Aslan derin bir nefes alıp 'Erkek...' dedi. Kartal yerinde zıplayarak 'Amcasının paşası.... İşte bu... Geliyor porsche araba... ' dedi. Kemal üzüntü ile 'Yenge emin misiniz? Göbek bağı olmasin o?'
Dedi. Zeynep kahkaha atarak ona baktı. Aslan sinirle 'Hadi tamam öğrendiniz... Gidebilirsiniz...' dedi. Kartal sevinçten ne yapacağını şaşırmıştı 'Dur abi ya bunun keyfini çıkaralım... Kutlayalım hatta... ' dedi. Kemal de ona destek çıkınca Zeynep Aslan'ın kulağına doğru 'Aslan... gece bizim... Hadi kırma kardeşlerini...' dedi. Aslan hiç istemese de birlikte yemek yemeye gittiler. Kartal heyecanla ve mutluluktan ne yapacağını şaşırmıştı. Herkesi arayıp haberi verdi tabi müjdesini de isteyerek... Kemal somurtarak ona bakıp 'Ulan sanki çocuğu sen doğuracaksın... En çok ganimeti sen topladın iyi ki kiz olmamışsın sen.... Hamile kalsan altin kaplama ev isterdin...' dedi. Kartal ona gülerek bakıp 'Hakkim tabi ki... Kolay mı çocuk yapmak, doğurmak...' diye anlatmaya başladığında Aslan sinirle ona bakarken Zeynep kahkahalarla gülüyordu.

Yemekten sonra bir alışveriş merkezine gittiler. Kartal bebek için amcasının paşası yazılı bir çok zıbın ve kıyafet aldi. Kemal de bebek arabasını aldı. Zeynep her ne kadar onları durdurmak istese de Aslan 'Bırak zamansizlar heveslerini alsın...' dedi. Akşam olduğunda hep birlikte eve geçerken Aslan 'Tamam da kutladık gezdik ettik... öğrendiniz de Hadi dönün....' dedi. Kartal gülerek abisine bakıp 'Son bir sürprizimiz var abi ya...' dedi. Eve geldiklerinde kapida babaannesi, dedesi, annesi ve babasini görünce Aslan derin bir nefes alıp 'Ama ben böyle şansın....' diye sövmeye başladı. Zeynep'te ona alt dudağını ısırıp zorlukla gülümsedi. Hep birlikte içeri girdiklerinde bütün aile Zeynep'i ve Aslan'ı tebrik etti. Sultan ve Narin hanım Zeynep'i aralarına alıp kilo alsın kan can olsun diye sürekli getirdiklerinden yedirip içirdi. Zeynep sonunda Aslan'a beni kurtar diye bakınca Aslan 'Doktor Zeynep'in yatması gerektiğini söyledi... Hadi odamıza götüreyim ben seni yavrum...' dedi. Zeynep hemen kalkıp Aslan'ın peşine takıldı.

Aslan ile odalarına girdiklerinde Aslan hemen Zeynep'e sarılıp kendine çekip tutkuyla öpmeye başladı. Kapı çalmaya başlarken Aslan sinirle geri çekilip 'Eee ama başlayacağım haa....Ne var ne neee?' Diye sinirle kapıyı açtı. Annesi elinde pekmezle öylece duruyordu. Narin hanım oğluna anlamayarak bakıp 'Aslanım kan olsun diye pekmez...' diye açıklama yaparken Aslan eğilip pekmezi alıp kendi içti. Annesine 'Kan çoktan oldu anne... Hadi iyi geceler....' dedi. Narin hanım itiraz edecekken Aslan kapıyı kapattı. Narin hanım arkasindan söylendi. 'Oğlum sana değildi ki o Zeynep içindi...' dedi. Zeynep gülerek Aslan'a baktı. Aslan Zeynep'e bakarken üstünü çıkarmaya başladı. 'Yavrumm pekmezi de ben yedim zaten ateşim tavan şu an volkan gibiyim....' dedi. Zeynep kahkaha atarak ona bakarken Aslan çoktan soyunmuş kapıyı kilitleyip Zeynep'i de soymaya başlamıştı. Sonunda yatağa geçerken kapıyı calsalar da 'Uyuyoruz...birak çalsınlar şu an dünya yansa senden bir santim uzaklaşmam...' dedi. Gece boyunca hasret giderdiler. Sabahın ilk ışıkları odalarına dolarken duş alıp sarılıp uyudular.




Arslanoglu hanımları öyle bir kahvaltı hazırladı ki. Bir kuş sütü eksikti. Kartal da fırından sıcak ekmeklerini alıp gelince Aslan uyandi. Zeynep'in hala uyuduğunu görünce onu uyandırmadan içeri gecti. Sultan hanım onu kenara çekip ima ile kızıyor gibi 'Aslanım kız zaten zor şeyler geçirdi birde sen zorlama...' dedi. Aslan derin bir nefes alıp 'Babaanne daha yeni izin çıktı doktordan... Bende kaç aydır zorlanıyorum bir bilsen...' dedi. Sultan hanım onun koluna vurup 'Edepsiz seni...' dedi. Zeynep seslere uyandi. Üstünü değiştirip sofraya gelince herkes ona yemesi için bir şeyler uzatıp duruyordu. Aslan gülümseyerek onu izliyordu. Kahvaltıdan sonra hep birlikte İstanbulu gezmeye çıktılar. Duygu sürekli arayıp sitem ve kıskançlıkla söylenip duruyordu. O günün akşamında Aslan ve Zeynep diğerlerini havalimanina bıraktılar. Evlerine geçerken ikisi de aşkla birbirine bakıyordu.







Gece gelen telefon ile Aslan apar topar hazırlanıp evden çıkmak zorunda kaldı. Zeynep'i yalnız bırakmak istemese de gitmek zorundaydı. Şu an onu kimseye de emanet edemezdi.

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin