---Lina ve Aric, Büyünün Kayıp Kitabı'nın sırrını çözüp, krallığı koruyacak büyüyü gerçekleştirmek için tapınağa doğru yola çıktılar. Eldor hoca, bu büyünün uygulanacağı yerin tam yıldızların hizalanacağı tapınak olduğunu söylemişti. Ancak yolculuk zorlu ve tehlikeliydi. Gölge Krallığı'nın güçleri, kitabı ele geçirmek için harekete geçmişti ve her an onlarla karşılaşma ihtimalleri vardı.
Yolculuk boyunca, Lina ve Aric her adımlarında içlerinde büyüyen bir tehlike hissediyorlardı. Dağların arasındaki tapınağa doğru ilerlerken, etraflarındaki doğanın sessizliği bile onları huzursuz ediyordu. Aric, ellerini kılıcının kabzasında tutarak tetikte bekliyordu.
"Lina, bu yolculuk kolay olmayacak. Gölge Krallığı'nın adamları her an karşımıza çıkabilir," dedi kararlı bir sesle.
Lina, yanındaki Büyünün Kayıp Kitabı'nı sıkıca kavrayarak başını salladı.
"Ne olursa olsun, bu kitabı kullanacağız ve krallığı koruyacağız," dedi, içindeki kararlılığı daha da güçlendiren bir sesle.
Tapınağa ulaşmak için gittikleri yol, giderek daha da zorlaşıyordu. Ormanlık alanları aşıp dağ yollarında ilerledikçe, rüzgar daha sert esmeye ve hava daha soğuk olmaya başladı. Tapınak, dağların zirvesine yakın bir yerdeydi ve oraya ulaşmak için engebeli kayalık yolları aşmaları gerekiyordu.
Tam o sırada, ormanın derinliklerinden gelen bir ses duyuldu. Ağaçların arasından karanlık figürler belirdi. Bu figürler, Gölge Krallığı'nın büyücüleri ve savaşçılarıydı. Onlar da kitabın peşindeydi ve Lina ile Aric'in varlığını hissederek karşılarına çıkmışlardı.
Aric, kılıcını çekip savaşa hazırlandı.
"Gölge Krallığı'nın adamları! Kitabı vermeyeceğiz!" diye bağırdı.
Lina, Aric'in yanında durarak büyüye odaklandı. Eldor'un ona verdiği büyüleri kullanarak kalkan oluşturdu. Gölge Krallığı'nın büyücüleri, karanlık büyülerle saldırmaya başladılar, ama Lina'nın oluşturduğu kalkan saldırıları geri püskürtüyordu. Aric, düşmanların üzerine atılarak kılıcıyla onları etkisiz hale getirmeye çalıştı.
Savaş sert geçiyordu. Gölge Krallığı'nın adamları, Lina ve Aric'i durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ancak Lina'nın büyüsü ve Aric'in cesareti, onları koruyordu. Lina, bir anda kitabın gücünü hissederek ellerini yukarı kaldırdı ve eski bir büyü fısıldadı. Büyü, etraflarındaki karanlık figürleri bir anda geriye savurdu ve düşmanları etkisiz hale getirdi.
Savaş bittikten sonra, Lina derin bir nefes aldı ve Aric'e baktı.
"Başardık, ama bu sadece bir başlangıç. Tapınağa ulaşmamız gerekiyor," dedi.
Aric, yorgun ama kararlı bir şekilde başını salladı.
"Evet, bu gücü kullanmamız için doğru zaman yaklaşıyor."
Sonunda, zorlu yolculuğun ardından tapınağın kapılarına ulaştılar. Tapınak, devasa taşlardan yapılmıştı ve kapısının üzerinde Ejderha Yıldızı'nın sembolü oyulmuştu. Bu sembol, yıldızların hizalanmasını bekliyordu. Lina ve Aric, tapınağın içine girdiklerinde, içerdeki sessizlik ve mistik hava onları karşıladı. Tapınağın ortasında büyük bir sunak vardı ve bu sunağın üzerine kitabı yerleştirmeleri gerekiyordu.
Lina, kitabı dikkatlice sunak üzerine yerleştirdi ve Eldor'un öğrettiği büyü sözcüklerini mırıldanmaya başladı. Aric, Lina'nın yanında sessizce durarak onu izliyordu. Kitap, sunak üzerinde parlamaya başladı. Bu, büyünün başladığının işaretiydi.
Tam o sırada, tapınağın duvarları titredi ve dışarıdan gelen bir ses duyuldu. Gölge Krallığı'nın güçleri, Lina ve Aric'in peşinden tapınağa gelmişlerdi. Onlar da büyüyü bozmak ve kitabı ele geçirmek istiyorlardı. Kapıları zorlamaya başladılar.
Aric, kılıcını çekerek kapıya doğru koştu.
"Onları durdurmalıyız! Büyüyü tamamlayana kadar zaman kazanmalıyız!" diye bağırdı.
Lina, büyüyü bitirmek için tüm gücünü toplamaya çalışırken Aric, Gölge Krallığı'nın savaşçılarıyla savaşmaya başladı. Karanlık güçler kapıyı kırıp içeri girmeye çalışıyordu, ama Aric, cesurca onları durduruyordu. Lina, büyüyü tamamlamaya çok yaklaşmıştı, ancak dışarıdan gelen saldırılar onu zorlamaya başlamıştı.
Son bir güçle, Lina büyüyü tamamladı ve Ejderha Yıldızı'nın sembolü sunağın üzerinde parlamaya başladı. Büyü, tapınağı ve krallığı koruyan kadim mühürleri harekete geçirdi. Yıldızlar hizalanmıştı ve büyü, krallığın dört bir yanında koruma sağladı.
Tam o anda, tapınakta güçlü bir ışık patladı. Gölge Krallığı'nın güçleri, bu ışığın etkisiyle geri çekilmek zorunda kaldılar. Lina ve Aric, tapınağın ortasında birbirlerine bakarak, başardıklarını anladılar. Krallığı koruyacak olan büyü aktif hale gelmişti.
Lina, derin bir nefes aldı ve kitabın parlayan kapağına baktı.
"Bitti mi?" diye sordu.
Aric, yüzünde hafif bir gülümsemeyle Lina'ya döndü.
"Bitti... ama bu, sadece yeni bir başlangıç."
---
Bu bölümde, Lina ve Aric, Gölge Krallığı'nın güçleriyle mücadele ederek tapınağa ulaşır ve Büyünün Kayıp Kitabı'nın gücünü kullanarak krallığı koruyacak büyüyü gerçekleştirirler. Ancak bu başarı, onların yolculuğunun sadece bir aşaması. Krallığı tamamen kurtarmak için hala yapmaları gereken şeyler var.
![](https://img.wattpad.com/cover/374481171-288-k846940.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyünün Kayıp Kitabı
AdventureO gün, büyü okulu Araluen Akademisi'nin ilk günüydü ve uzun zamandır beklediği bu an, nihayet gelmişdi.