Lina, sabah uyandığında penceresinden süzülen güneş ışıkları odasını aydınlatıyordu. Birkaç gündür okuldaydı ve krallıktaki karmaşadan uzaklaşıp sakin bir hayat sürmeye başlamıştı. Dün arkadaşlarıyla geçirdiği keyifli günün ardından, bugün derslere katılma zamanı gelmişti. Yataktan kalktı, üzerini giyindi ve kahvaltı için ortak salona indi.Yemekhanede her zamanki gibi hareketlilik vardı. Öğrenciler masalarda oturmuş, kahvaltılarını yaparken birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Lina tepsisine yiyecekleri doldurup arkadaşlarının yanına geçti. Masada Cora ve diğer arkadaşları onu bekliyordu.
"Lina! Bu sabah kendini nasıl hissediyorsun? Dün seninle sohbet etmek çok güzeldi," dedi Cora, ona yer açarken.
Lina gülümsedi.
"Daha iyiyim. Okulda olmak bana iyi geldi. Biraz normal bir hayata dönmek iyi olacak."
Kahvaltıdan sonra Lina ve arkadaşları derslere gitmek üzere sınıflarına doğru yola çıktılar. Bugün büyü ve sihirli bitkiler dersleri vardı. Lina, derslere katılmayı özlemişti. Uzun süredir kendini tamamen krallığın sorunlarına ve Ejderha Yıldızı'na odakladığı için derslerine yeterince zaman ayıramamıştı. Şimdi ise biraz olsun normal bir öğrenci olmanın tadını çıkarıyordu.
Sınıfa girdiklerinde, büyü dersinin hocası Profesör Delius onları bekliyordu. Profesör Delius, okulun en deneyimli hocalarından biriydi ve büyü konusunda büyük bir otorite olarak görülürdü. Lina'nın her zaman hayranlık duyduğu bir öğretmendi.
"Bugün, yeni bir büyü formülü üzerine çalışacağız. Bu formül, özellikle savunma büyülerinde kullanılır," dedi Profesör Delius, öğrencilerine ciddi bir ifadeyle bakarak.
"Herkes dikkatle not alsın ve formülü öğrenmeye odaklansın."
Lina, ders boyunca Profesör Delius'un anlattıklarını dikkatle dinledi. Uzun zamandır büyü çalışmalarından uzak kaldığı için kendini biraz paslanmış hissediyordu. Ancak Profesör'ün dersini takip ettikçe, büyü yetenekleri yeniden harekete geçti. Tahtaya yazılan formülleri defterine geçiriyor, zihninde büyülerin nasıl işlediğini tekrar gözden geçiriyordu.
Dersin sonunda, öğrenciler sırayla formülü uygulamak için pratik yapmaya başladılar. Lina, savunma büyüsünü yapmak için sıraya geçtiğinde, içindeki enerjiyi toplamaya başladı. Ejderha Yıldızı'nın etkileri hâlâ bedeninde hissediliyordu, ama Lina bu enerjiyi kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Bir süre sonra, büyüyü başarıyla gerçekleştirdi ve kendini küçük bir zafer kazanmış gibi hissetti.
Ders bittiğinde Cora, Lina'ya dönerek,
"Güçlerin hâlâ yerinde! Senin gibi bir büyücüyle yan yana olmak gerçekten güven verici," dedi şakayla karışık.
Lina gülümseyerek karşılık verdi.
"Yıllarca pratik yapınca, sanırım paslanmıyorsun."
Öğleden sonra ise sihirli bitkiler dersiydi. Bu ders, Lina'nın en sevdiği derslerden biriydi. Bitkilerin özelliklerini öğrenmek ve onları sihirli formüllerde kullanmak Lina'ya her zaman büyüleyici gelmişti. Bahçede öğretmenleriyle birlikte bitkileri incelemeye başladılar. Bugün, iyileştirici etkileri olan bir bitkiyi öğreniyorlardı.
Profesör Eldra, bahçede topladıkları bitkileri dikkatle incelemelerini ve not almalarını istedi.
"Bu bitki, en zor yaraları bile iyileştirebilir. Ama dikkatli kullanılmazsa, zehirli etkileri de olabilir. Doğru dengeyi bulmak, sizin işiniz."
Lina, elindeki bitkiyi dikkatle inceledi. İçindeki enerjiyi hissedebiliyordu, ama bir yandan da bitkinin ne kadar hassas olduğunu fark etti. Profesör Eldra'nın uyarısını aklında tutarak, bitkiyi dikkatlice işledi ve defterine önemli notlar aldı.
Derslerin sonunda, Lina kendini oldukça rahatlamış ve mutlu hissediyordu. Okulda geçirdiği bu sakin gün, ona krallığın ağır sorumluluklarından bir nebze olsun uzaklaşma şansı vermişti. Arkadaşlarıyla vakit geçirmek, derslere katılmak ve normal bir öğrenci gibi davranmak ona huzur vermişti. Ancak, Lina'nın içinde hâlâ Ejderha Yıldızı'nın yükü vardı. Yıldızın gücü, her ne kadar kontrol altında olsa da, Lina'nın zihninde sürekli bir yer edinmişti.
Gün bitiminde Lina, odasına çekildi ve penceresinden gökyüzünü izledi. Güneşin batışı, gökyüzünde büyüleyici bir manzara yaratıyordu. İçinden, krallığın geleceği ve kendi yolculuğu hakkında düşünceler geçti. Bir yandan okulda olmaktan memnun olsa da, bir yandan da içindeki güç ve sorumluluk onu rahatsız ediyordu.
Kendini biraz olsun toparlayarak, odasında çalışma masasının başına geçti. Günün derslerini gözden geçirdi ve defterine aldığı notları inceledi. Büyü formüllerini zihninde tekrar ederken, Ejderha Yıldızı'nın fısıltıları yeniden duyulmaya başladı. Ancak Lina, bu kez onları kontrol altında tutmayı başardı. Yıldızın gücü onun içinde yankılanıyordu, ama Lina'nın iradesi bu güçten daha baskındı.
Gece ilerledikçe, Lina biraz dinlenmeye karar verdi. Yatağına uzandı ve gözlerini kapattı. Yarın yeni bir gün olacaktı ve Lina, normal hayatına dönme yolunda biraz daha ilerleyecekti.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyünün Kayıp Kitabı
AdventureO gün, büyü okulu Araluen Akademisi'nin ilk günüydü ve uzun zamandır beklediği bu an, nihayet gelmişdi.