Büyünün Kayıp Kitabı

## Bölüm 17: Gizli Görüşme

## Bölüm 17: Gizli Görüşme

Lina, okulda geçirdiği birkaç gün boyunca normal hayatın akışına ayak uydurmaya başlamıştı. Dersler, arkadaşlar ve günlük aktiviteler ona bir süreliğine sorumluluklarını unuttursa da, içindeki gerginlik hâlâ devam ediyordu. Gözleri sık sık gökyüzüne kayıyor, krallığın geleceği ve Ejderha Yıldızı'nın gücü hakkında düşünüyordu.

O sabah, yine büyü dersi vardı. Lina sınıfta dikkatle Profesör Delius'un anlattıklarını dinlerken, aklında başka şeyler dönüyordu. Dersin ortasında, kapı yavaşça açıldı ve içeri beklenmedik bir misafir girdi: Aric. Onu gören herkes şaşkınlıkla bakarken, Lina'nın kalbi hızlıca atmaya başladı. Aric'in burada olmasının bir sebebi olmalıydı.

Profesör Delius, Aric'e saygıyla başını eğdi.

"Prens Aric, hoş geldiniz. Ne için buradasınız?"

Aric, sessizce Lina'ya bakıp hafif bir baş selamı verdi.

"Lina'yı krallığın meseleleri hakkında bilgilendirmem gerekiyor, hocam. Onu kısa bir süreliğine dersten alabilir miyim?"

Profesör Delius, onaylayarak başını salladı.

"Tabii, Lina ile konuşabilirsiniz. Ancak onu çok uzun süre meşgul etmeyin, derslerimize ihtiyacı var."

Lina, çantasını toparlayarak Aric'in peşinden dışarı çıktı. Koridorlarda yürürken Aric'in yüzündeki ciddiyet, Lina'nın içindeki merakı daha da artırıyordu. Okulun bahçesine çıktıklarında, Aric kimse onları dinlemeyecek kadar uzak bir köşeye yürüdü. Sonunda durduğunda, derin bir nefes aldı.

"Lina, seni buradan almak istemiyorum ama krallıkta durumlar daha karmaşık hale geliyor. Ejderha Yıldızı hakkında yeni bilgiler öğrendik," dedi Aric, sesinde bir gerginlik seziliyordu.

Lina, şaşkınlıkla Aric'e baktı.

"Ne öğrendiniz? Krallıkta durumlar kötü mü?"

Aric, başını sallayarak devam etti.

"Gölge Krallığı harekete geçmiş durumda. Ejderha Yıldızı'nın yerini bulmak için daha fazla casus gönderiyorlar. Ayrıca, yıldızın gizli sırları hakkında daha fazla bilgi edinmiş gibiler. Yıldızın yalnızca bir güç kaynağı olmadığını, aynı zamanda bir tür mühür görevi gördüğünü düşünüyorlar."

Lina, bu yeni bilgilere şaşırmıştı.

"Bir mühür mü? Ne tür bir mühür olabilir?"

Aric, derin bir nefes alarak Lina'ya yaklaştı.

"Eldor hoca, yıldızın eski çağlardan kalma güçlü bir yaratığı mühürlemek için kullanıldığını düşünüyor. Bu yaratık, serbest kaldığında krallığı yok edebilecek kadar tehlikeli. Gölge Krallığı, bu mührü kırarak o yaratığı serbest bırakmak istiyor."

Lina'nın kalbi hızla atmaya başladı. Ejderha Yıldızı'nın gücünü zaten taşımak zor geliyordu, ama şimdi bu gücün daha büyük bir tehlikeyi engellediğini öğrenmek onu derin bir endişeye sürükledi.

"Peki ya biz? Krallık bu yaratığa karşı ne yapabilir?"

Aric, düşünceli bir şekilde cevap verdi.

"Eldor hoca, bu yaratığın serbest kalmasını önlemek için yıldızın gücünü tamamen kontrol altına almamız gerektiğini düşünüyor. Bu yüzden senin gücünü geliştirmeye devam etmen önemli. Ancak, bu görev yalnızca sana bağlı değil. Krallığın büyücüleri de seninle birlikte hareket etmeli."

Lina, derin bir nefes aldı.

"Bunun ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu biliyorum, Aric. Ama burada olmam, derslerime devam etmem gerekliydi. Benim okulda kalmam hâlâ doğru mu?"

Aric, ona ciddi bir ifadeyle baktı.

"Lina, burada olman şu an için önemli. Gücünü kontrol altında tutmak ve bilgi birikimini artırmak, gelecekte vereceğimiz savaşta bize fayda sağlayacak. Ama şunu unutma: Ne zaman seni çağırırsak, krallık için geri dönmen gerekecek."

Lina, Aric'in sözlerini sessizce dinledi. İçinde bir çatışma vardı. Okuldaki sakin hayat ile krallıktaki sorumlulukları arasında kalmıştı. Arkadaşlarıyla birlikte olmak ve normal bir öğrenci hayatı yaşamak istiyordu, ama krallığın geleceği buna izin vermiyordu. Kendini bu dengeyi bulmak zorunda hissetti.

Aric, Lina'nın gözlerine bakarak bir adım daha yaklaştı.

"Seninle birlikte savaşmaya hazırım, Lina. Ama önce burada ihtiyacın olan her şeyi öğrenmelisin. Krallık zor bir dönemde, ama birlikte bu tehlikenin üstesinden gelebiliriz."

Lina, Aric'in gözlerindeki kararlılığı gördü ve hafifçe gülümsedi.

"Birlikte başaracağız. Ama önce, buradaki görevimi tamamlamalıyım."

Aric, başını onaylar şekilde salladı.

"Sana güveniyorum, Lina. Okuldayken de krallıktaki durumu yakından takip edeceğim. Eğer acil bir şey olursa, seni haberdar edeceğim."

Lina, Aric'in desteğiyle rahatladı. Krallıkta olup bitenleri öğrenmek onu bir yandan endişelendirse de, bu savaşta yalnız olmadığını bilmek onu güçlendiriyordu. Aric ile birlikte, krallığı koruma yolunda ne gerekiyorsa yapacaklardı.

Bir süre daha konuşup planlar yaptıktan sonra, Lina ve Aric ayrıldı. Lina, derslere geri döndüğünde içindeki kaygılar biraz olsun hafiflemişti. Ancak, Ejderha Yıldızı'nın taşıdığı büyük sırrı öğrenmek, onun üzerinde daha fazla sorumluluk hissetmesine neden olmuştu. Bundan sonraki adımlarını dikkatle atması gerektiğini biliyordu.

---