## Bölüm 32: Savaşın Nefesi

4 1 0
                                    



Krallıkta savaşın habercisi olan rüzgarlar sert esmeye başlamıştı. Gölge Krallığı'nın orduları artık sınırda beklemiyordu, adım adım krallığın merkezine ilerliyorlardı. Lina, içindeki büyünün güçlendiğini hissediyordu, ama bu büyü, onu aynı zamanda yormaya da başlamıştı. Ejderha Yıldızı'nın gücünü kontrol etmek zorlaşmıştı.

Aric ve Lina, krallığın en güçlü savaşçılarıyla birlikte savunma stratejilerini gözden geçiriyordu. Eldor ve diğer büyücüler, sınırları korumak için güçlerini birleştirmişti, ama Gölge Krallığı'nın ordularının gücü tahmin edilenden çok daha fazlaydı.

"Bu savaş, büyü gücüyle kazanılacak," dedi Aric, savaşçıları hazırlarken. "Ama Ejderha Yıldızı'nın tam gücünü kullanmamız gerek. Yoksa bu orduyu durduramayız."

Lina, onun kararlılığına bakarak içini çekti.

"Gücü nasıl kullanacağımı biliyorum, ama bunu yaparken kendimi kaybedersem ya da bu güç kontrolümden çıkarsa... krallık için felaket olur."

Aric, ona yaklaşarak elini omzuna koydu.

"Sana inanıyorum, Lina. Bu güç senin içinde ve senin soyunun bir parçası. Onu kontrol etmek zorundasın."

Lina derin bir nefes alarak başını salladı.

"Bunu başaracağım, Aric. Ama sen de yanında olacaksın, değil mi?"

Aric gülümsedi. "Her zaman senin yanında olacağım."

Savaşın yaklaştığı gece, krallığın sokakları sessizdi. Sadece hafif bir rüzgar esiyor, herkes bir sonraki günün ne getireceğini bilmeden bekliyordu. Krallığın kalesinin tepesinde, Lina ve Aric yıldızların altında duruyorlardı. Gökyüzünde Ejderha Yıldızı parıldıyordu, sanki onlara savaşın kaderini hatırlatıyordu.

"Bu yıldız," dedi Lina, gözlerini gökyüzüne dikerek, "bizim soyumuzun en büyük sembolü. Sadece bir işaret değil, aynı zamanda bir güç kaynağı."

Aric, Lina'nın yanında sessizce durdu. "Bunu kullanmak zorundayız, Lina. Bu bizim son şansımız."

O sırada Eldor onlara doğru yaklaştı. Yüzündeki gergin ifade, yaklaşan savaşın ağırlığını taşıyordu. "Savaş başlamak üzere. Gölge Krallığı'nın orduları ilerliyor. Siz ikiniz, savaşın kaderini belirleyeceksiniz."

Lina derin bir nefes aldı. "Hazırız," dedi kararlı bir sesle. "Bu savaşı kazanacağız."

Sabah olduğunda, savaşın ilk çığlıkları krallığın sınırlarında yankılanmaya başlamıştı. Gölge Krallığı'nın karanlık orduları, adeta bir gölge gibi krallığa doğru süzülüyordu. Orduların başında, Gölge Krallığı'nın lideri olan kara büyücü duruyordu. Onun varlığı bile havayı ağırlaştırmış, tüm krallığın üzerinde bir korku dalgası oluşturmuştu.

Lina ve Aric, savaşın en ön cephesinde yerlerini almışlardı. Lina'nın elinde Ejderha Yıldızı parlıyordu. İçindeki güç adeta damarlarında dolaşıyor, her nefeste daha da güçleniyordu. Ama bu güç, aynı zamanda büyük bir sorumluluk demekti. Lina, kontrolünü kaybetmemek için tüm enerjisini bu büyüye odaklamıştı.

Savaş başladı. Kılıçlar çarpıştı, büyüler havada uçuştu. Aric, krallığın en cesur savaşçılarıyla birlikte düşmanı geri püskürtmek için savaşıyordu. Lina ise, büyücülerin yanında duruyor, Ejderha Yıldızı'nın gücünü kontrol ederek savaşa yön veriyordu.

Fakat Gölge Krallığı'nın orduları giderek güçleniyor, Lina'nın büyüsüne karşı koymaya çalışıyorlardı. Kara büyücü, Lina'nın üzerine bir büyü gönderdiğinde, Lina neredeyse yere yığılacaktı. Ama Aric, hızla ona doğru koşup destek oldu.

"Dayan Lina, biraz daha dayan!"

Lina, içindeki gücü sonuna kadar zorladı. Ejderha Yıldızı, bir kez daha parlamaya başladı ve bu sefer Lina tüm enerjisini bu büyüye verdi. Yıldız, gökyüzüne doğru bir ışık dalgası gönderdi. Bu dalga, Gölge Krallığı'nın ordularını geri püskürtmeye başladı. Kara büyücü, bu gücün karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Savaş alanında bir an için sessizlik hakim oldu.

Ama Lina, gücün kontrolünü elinde tutmak için zorluk yaşıyordu. Ejderha Yıldızı'nın gücü, kontrol edilmesi imkansız bir hal almıştı. Her şey bir anda Lina'nın etrafında dönmeye başladı. Yıldız, Lina'nın bedenine tamamen hakim oluyordu.

"Lina!" diye bağırdı Aric, onun yanına koşarak. "Bunu durdurmak zorundasın!"

Ama Lina, bu gücü nasıl durduracağını bilmiyordu. Yıldız, sanki onu tamamen ele geçirmişti. O sırada Aric, Lina'nın elini tuttu ve ona güven verici bir şekilde baktı.

"Bunu birlikte yapacağız. Seninle buradayım."

Lina, Aric'in varlığıyla biraz olsun rahatladı. İçindeki büyü yavaşça sakinleşmeye başladı. Ejderha Yıldızı'nın gücü, Lina'nın kontrolü altına girdi. Bir kez daha gökyüzüne baktığında, yıldızın artık sakin bir şekilde parladığını gördü.

"Başardık," diye fısıldadı Lina. "Bu gücü kontrol edebildim."

---

Savaş sona ermişti, ama krallığın geleceği hala belirsizdi. Gölge Krallığı'nın orduları geri çekilmişti, ama karanlık henüz tamamen yok olmamıştı. Lina ve Aric, krallığın bu zor döneminde yan yana durmaya devam ediyorlardı. Savaş kazanılmış olsa da, gelecekte onları bekleyen başka tehlikeler vardı.

Büyünün Kayıp KitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin