~
Pattie. Annemden fazla sevdiğim, değer verdiğim her şeyi anlatabildiğim diğer annem.
Onunla ben küçükken parkta tanışmıştık, aslında daha doğrusu biricik(!) annem beni 3 ayda 1 parka götürdüğünde tanışmışlardı.
Sonra onun her pazar parka geldiğini fark ettim. Bakıcım sayesinde. Annemin çok işleri vardı sürekli çalışması gerekiyordu. Benimle hiç vakit geçirmiyordu o kadar üzülüyordum ki.
Bakıcımdan beni her pazar o parka götürmesini isterdim. Bir çocuğu vardı sadece 1 kere görmüştüm bana ondan çok bahsetmişti ilerleyen zamanlarda. Justin'di adı.
20 yaşındayım ve onu 4 yaşımda görmüştüm. O meşhur Justin'imizi ben görmemiştim bir daha. Pattie'de arada sırada görürdü. 4-5 ayda bir defa sadece.
Pattie kocasıyla boşanmıştı ve vekaletin Pattie'de olması gerekirken kocasının adliyedeki bir tanıdığı ona bir şekilde Justin'i vermişti. İşte bu adil değildi. Adam çocuğu almak için birini kullanmıştı.
Diğer çok meşhur Jeremy'miz işte onun babası. Onu 4 yaşında görmüştüm yüzünü hiç mi hiç hatırlamıyordum hatırladığım tek şey ondan kalan 1-2 cümleydi.
"Adın ne?" "Memnun olmadım." tarzı bir kaç cümle. Pattie söylemişti babasının huylarının kötü olduğunu. Justin'i de böyle yetiştiriyordu diye düşünmüştüm. Bana sorduğunda "Marie, ya senin?" demiştim. "Sanane, hiç memnun olmadım." demişti.
Sonradan adının Justin olduğunu öğrenmiştim. O yaşında onun geleceğinin kötü olucağını tahmin etmiştim. Acaba Pattie onu hala görüyor mu? Şu anda iyi bir insan mı yoksa babası gibi mi? Bunu Pattie'ye sormalıyım.
Kapıyı çaldığımda Pattie beni her zamanki gibi güler yüzle karşılayıp, içeri davet etti.
Biraz havadan sudan konuştuktan sonra "Pattie, Justin'i ne zamandır görmüyorsun ya da hala görüşüyor musunuz?" diye sordum. Yüzü bembeyaz olmuştu saniyeler içinde. İçimden kendime bela okurken böldü Pattie.
"Onu özledim Sel." dedi. "O, benim oğlum." Görüşmedikleri belliydi. "Biliyorum Patt, biliyorum." Ona sarıldım.
Konuşmaya başlıyıcaktı sanırım. Yutkundu. "Araştırdım. Her gece barlarda kızlarla birlikteymiş. Jeremy bana onu doğurduğumda "Bana benziyecek Patt" diye bağırmıştı. Bu kadarını beklemiyordum Selena. 8 yaşındayken görüşmeyi bıraktık. Yani o gelmedi. Jeremy'nin ona işkence etmesinden tut her şeyini düşündüm kendi oğluna böyle şeyler yapabilir mi diye. Justin günahsız bir melekti Selena. Ondan hatırladığım tek şey yüzü. Yüzü ve o gözleri." diyince o unutamadığım tanımlanamaz gözleri belirdi hafızamda. Bir de onu hatırlıyordum ondan kalan.
"Adam olmamış o Selena. Çalıştığı bi işi yok ama her gün barda. Jeremy'de ortalarda gözükmüyor. Ama insan annesini özlemez mi, gelmez mi ziyaretine? Nerede olduğunu bilsem gitmem mi zannediyorsun Sel?" derken yanaklarından damlalar akıyordu.
"Pattie, bence o pislik izin vermiyordur gelmesine. Çok özlemiştir o seni biliyorum ben. Yakında gelicektir." diye teselli etmeye başladım onu gelmiyiceğini bildiğim halde.
"Tam tersiyiz şuan Pattie. Benim annemle aramı biliyorsun görüşmüyoruz bile artık. Kendi ünümü kazanıp babamdan da destek alarak hayatımı sürdürüyorum. Birde Taylor var. En yakın arkadaşım. Demi var. Birde annem'den daha fazla değer verdiğim sen varsın hayatımda. Yok mu hiç kimse? Tabiki var ama hayatımda olmalarını istediğim kişiler sizlersiniz. Açıkçası ben anneme karşı ne hissettiğimi bilmiyorum çünkü ona karşı bir şey hissedemiyorum Pattie. Bana hiç değer vermedi, bana hiç sarılmadı. Anne sevgisini hissetmedim. Ben sen in yanında hissettim tüm bunları. Justin. Ya o hiçbir sevgi görmemişse? Ya Jeremy ona hiç sarılmamışsa? Bunu düşünürsek Justin'in kafasını dağıtmasına ihtiyacı vardır eminim, hemde hiç bitmeyecek bir kafa dağıtmasına. Çocukluğu kötü geçtiyse ona kim geri verebilir çocukluğunu? Kimse. O kim olucağına karar vermiş gibi görünüyor Pattie." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Sen ve Ben ~ (Tamamlandı.)
FanfictionPast~ (16 years ago) İki tane anne. Biri çocuğuyla uğraşmıyor, sürekli işte. Onunla vakit o kadar nadir geçiriyor ki. Bakıcı onu gezdiriyor, besliyordu ve o parkta diğer anneyle tanıştı. Diğeri kocasından boşanmış, kocası beş parasız. Elinde,kişiliğ...