regret"Ben diyorum ki, sen gitar çalarken şarkıyı boş boş bir kenarda dikilerek söylemeyeyim. Şarkı havalı olduğu için dans edebilirim? Ne dersin?"
Müzik odasında piyanonun etrafında dolanırken projemizle ilgili olan fikirlerimi Yoongi'ye anlatıyordum. Teslime 1 ay kadar bir süre kalmıştı. Ancak cümle bitiminde Yoongi'ye bakıp durgunluğunu fark etmemle beni dinlemediğini anlamıştım.
"Yoongi."
Seslendiğimde yerinde hareketlenmiş ve yeniden bana bakmaya başlamıştı. Yanına geçip oturduğumda bana dönmüştü. "Neyin var?"
"Hiç." Kafasını iki yana sallayıp önüne dönmüş ve not defterini kucağına çekmişti. "Ne diyorduk? Dans mı ekliyoruz?"
Ona ciddi ifademle bakmaya devam ederken projeyi tamamen aklımdan çıkartmıştım. "Geçen haftaki mevzu yüzünden mi canın sıkkın? Hallettik ya... Taehyung ve Jungkook'a da kendimizi affettirdik." Duraksayıp yüzümü buruşturmuştum. "Yani..." diye devam etmiştim eminsizce. "Sanırım ettik."
1 hafta önce
Taehyung ve Jungkook sabaha karşı kapımızı kırarcasına çalarak bizi daldığımız kısa süreli uykudan uyandırmıştı. Henüz orgazm yorgunluğumu atlatamadan, üzerime Yoongi'ye ait olan bir tişört ve baksır geçirmiş, kapıyı onlara açmıştım. Uykusuz ve öfkelilerdi.
"Siz ikiniz, sayenizde hayatımın en güzel gecesi bir kabusa döndü!" Taehyung öfkeyle içeri daldığında onu ilk kez bu kadar sinirli görüyordum. Sessiz kalıp Jungkook'un nefret dolu bakışları altında içeri girmiş ve odaya geçip Yoongi'yi uykusundan sıyırmıştım.
Yoongi yarı açık tuttuğu gözlerle salona girdiğinde üzerine bir şeyler giymeyi zor akıl etmişti. "Heriflerdeki rahatlığa bak amına koyayım! Biz bütün gece ikinizin açtığı belalarla uğraşıyoruz, siz buraya gelip çatır çutur sikişiyorsunuz. Şu halinize bak!"
Jungkook çıldırmış gibi konuştuğunda ona bu konuda hak vermiştim. Yoongi sonunda kendine geldiğinde, "Jungkook." demişti onu sakinleştirmek istercesine. "Sarhoştuk ve ne yaptığımızı bilmiyorduk. Aslına bakarsan hala sarhoşuz."
"Ben sarhoş değilim ve seni ayık kafayla gırtlaklamak istiyorum!" Jungkook Yoongi'ye doğru hareketlendiğinde ayaklanıp onu ittirmiştim.
"Dur be manyak herif. Her şeyi ben başlattım. Kızacaksan bana kız. Yoongi'nin bir suçu yok." Sevgilimi ölümüne savunduğumda Taehyung'a dönmüş ve bakışlarımı yumuşatmıştım. "Tae. Özür dilerim. Gerçekten sarhoştum ve düzgün düşünemiyordum. Biraz ileri gittim. Yoongi'yi çıldırttım ve sizin gecenizi mahvettim. Ne isterseniz yaparım beni affetmeniz için."
Gerçekten Taehyung'un gecesini mahvettiğim için pişman bir ifadeyle konuştuğumda Taehyung'un yufka yürekli kişiliğini çabucak ortaya çıkartmayı başarmıştım. Omuzlarını düşürüp koltuğa otururken Yoongi'yle bana bakmıştı. "Hoseok ve Namjoon adamın arkadaşlarıyla beraber adamı hastaneye götürdü. El bileği yerinden çıkmış, ciddi bir hasarı yok. Hoseok binbir türlü yalan dolan söyleyerek adamın Yoongi'den şikayetçi olmasını engelledi. Nayeon ve Jin de bar sahibiyle konuşup biraz parayla ortalığı sakinleştirdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hardest level of music [yoonmin]
Fanfic"Anlasana Park Jimin, seninle benden başka kimse uğraşamaz, arkadaşım bile." • "Gurur kelimesi ağzına hiç yakışmıyor Min Yoongi." Onun gibi alaycı bir sırıtmayı yüzüme yaymış ve bu kez de ben yüzümü ona yaklaştırmıştım. Ancak ben yanağımı yanağına d...