offerHayat cidden çok garipti.
Yoongi'nin beni kendi arkadaşından kurtarıp üstüne bir de arkadaşını dövmesini başka neye yorabilirdim bilmiyorum.
Yoongi Jungkook'u yere yatırıp bayılana kadar ağzına burnuna vurmuşken çok korkutucu görünüyordu. Jungkook sonunda pes edip elleriyle yüzünü korumuş ve gözlerini kapatarak zemine düşmüştü.
Yoongi kime vurduğunu fark etmiş gibi eli havada kalmıştı. Fazla sinirliydi. Kan çanağına dönmüş gözlerini bana çevirdiğinde zorlukla yutkunmuştum. Zorluklaydı çünkü boğazım feci acıyordu.
Kendimi yere bıraktığımda Yoongi ayaklanıp birkaç adımda yanıma ulaşmıştı. Ne söyleyeceğini bilemiyor gibiydi. Çekinerek elini boynuma uzatmış ve çenemi hafif yukarı kaldırmamı sağlayıp boynumdaki yarayı incelemişti. Ben göremiyordum, eve gidince bakacaktım. Zaten şöyle bir mental yıkıklıkta boynumu görmeyi istemiyordum da.
Karşıma oturup boynuma bakarken, "İyi misin? Nefes alabiliyor musun? Doktora gidebiliriz?" diye sormuştu.
Düşmanımın benimle bu denli ilgilenmesi ne kadar hoştu değil mi?
Hayır, hoş falan değildi çünkü her şey onun yüzünden olmuştu.
Kaşlarım çatılırken nefesim sonunda düzene girmişti. "Şimdi mi bana iyilik yapmak istiyorsun? Onca şeyden sonra şu an mı tuttu yardımseverliğin?"
Tepkime besbelli şaşırmış ve kaşları çatılmış, dudakları aralanmıştı. "Ne saçmalıyorsun?" Sorduğunda ellerini üzerimden uzaklaştırıp ayaklanmıştım.
"Bugüne kadar kendim idare ettim, şimdi buraya gelip beni o psikopat arkadaşından kurtardığın için kahramanlık kompleksine girme."
Söylediklerime anında sinirlenmişti. Benim gibi ayaklanırken kaşları kızgınca çatılmıştı. "Jungkook'un buraya gelmesi benim suçum değil. Sana söyledik elli kere, Taehyung'tan uzak dur, onlarla konuşmaya çalışma dedik. Sen ne yaptın? Jungkook'un neler yapabileceğini bilmeden kendi burnunun dikine gittin. O yüzden senin başını beladan kurtardığım için bence bana şükretmelisin."
Söylediklerine bu kez benim ağzım açık kalmıştı. Büyük bir öfkeyle dolmuştum. Bunları nasıl söylerdi? Jungkook ya da Taehyung'un nasıl insanlar oldukları umrumda bile değildi. Ben sadece kendi insani görevimi yapmış ve mağdur ettiğim bir insandan af dilemiştim. Bunun için dayak yemeyi hak etmiyordum. Tüm bunların sebebi kendisiydi.
"Şükretmek mi?" Sinirden gözüm seğirmişti. "Bana baksana sen? Şu halime bak!" Dışarıdan yüksek ihtimalle berbat duran halimi göstermiştim ona. Tahminime göre boynumda bir kesik vardı ve o bölge morarmaya kadar gidecekti. Boğulduğum için gözlerimden yaş akmıştı ve saçlarım zorlandığım için darmadağınıktı. "Bu hale kimin yüzünden geldim ben? Söylesene. Senin yüzünden değil mi? Sen ve aptal arkadaşların başıma bela olmasaydınız bu halde olur muydum şu an?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hardest level of music [yoonmin]
Fiksi Penggemar"Anlasana Park Jimin, seninle benden başka kimse uğraşamaz, arkadaşım bile." • "Gurur kelimesi ağzına hiç yakışmıyor Min Yoongi." Onun gibi alaycı bir sırıtmayı yüzüme yaymış ve bu kez de ben yüzümü ona yaklaştırmıştım. Ancak ben yanağımı yanağına d...