chapter fifteen

141 30 164
                                    


önceki bölümü kontrol ederek okuyun 💗

önceki bölümü kontrol ederek okuyun 💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


fear

Korku.

Bir insan korkunca ne kadar saçmalayabilirdi?

Ben hüngür hüngür ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bu saçmalık mıydı?

Yoongi'nin evinin salonunda koltukta dizlerimi kendime çekmiş, çenemi de üzerine yaslamış halde oturup kara kara düşünüyordum.

Yoongi'ye, kendisi de videonun içinde olduğu için bu videoyu elbette göstermiştim. CD'yi alıp ceketinin cebine atmış, hiçbir şey söylemeden beni okuldan çıkartmış ve evine getirmişti.

Şimdi de salonun ortasında bir oraya bir buraya volta atıyordu. "Kim lan bu şerefsiz? Kim olabilir?" Aniden konuştuğunda uzun süredir ikimiz de sessiz olduğumuz için irkilmiştim.

Yerinde durup bana döndüğünde ben de kafamı kaldırıp ona bakmıştım. "Bilmiyorum. Aklıma biri gelmiyor."

"Belli ki okuldan biri. Okulun kamera görüntülerine ulaşabiliyorsa bir öğrenci olması muhtemel." Fikrini söylediğinde oldukça gergin ve biraz da sinirli görünüyordu.

Bense sadece endişeli ve korku içindeydim. "Yoongi." diye mırıldandığımda bana bakmıştı tekrar. "Ya kopyası onda varsa? Ya yayarsa? Okuldan atılırız, mahvoluruz." Gözlerimin dolduğunu hissederken Yoongi muhtemelen acınası görünen halime kıyamamış ve koltuğun önüne gelip yere oturmuş, ellerimi tutmuştu. "Bu her kimse şu anda elinde bir kopya varsa dahi bunu yaymaz. Belli ki bizimle uğraşmaya çalışacak. Bu yüzden onu bulmamız için zamanımız var."

"Öyle mi dersin?" Sözleriyle biraz sakinleştiğimi hissederken burnumu çekmiş ve tavana bakarak gözyaşlarımı durdurmayı amaçlamıştım.

"Öyle." demişti ciddi bir tonda. Ona döndüğümde elini yanağıma koymuş ve bana en ciddi, aynı zamanda da en yumuşak bakışını atmıştı. "Söz veriyorum bu görüntüleri çalanı bulacağım."

Yoongi'ye inanmak ve güvenmek istiyordum. Ama hakkında hiçbir şey bilmediğimiz görünmez bir insanı nasıl bulacaktı ki? Şu an bu CD ile açıkça tehdit ediliyorduk.

"Vay be, demek bir stalkerın var. Burada işler düşündüğümden daha olaylıymış." Yoongi'nin kardeşi içeri elinde bir tepsi ile girerken gülerek söylemişti. Belli ki kendince neşemizi yerine getirmeye çalışıyordu fakat ben o kadar da iyi hissetmiyordum.

Yoongi ayaklanırken tepsiyi sehpaya koyan Jihyo'ya göz devirmiş, tepsideki kahve kupalarından birini bana uzatmıştı. "Evet, burada Gossip Girl çekiyoruz. Hoşuna gitti mi?"

Jihyo abisine güldüğünde, "Bu durumda stalker sen olmalısın." diye onunla uğraşmaya devam etmişti. "Sende bir Dan Humphrey havası sezmişimdir hep."

hardest level of music [yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin