Love and WarJimin, babasının bürosunda tüm arkadaşlarıyla beraber otururken, bacaklarını kendine çekmiş ve ağlamaktan yüzü, gözü kıpkırmızı olmuş bir halde sabahtan beri aynı cümleyi takılmış bir plak gibi tekrarlıyordu.
"Benim yüzümden oldu. Benim yüzümden oldu. Ona zarar verecek. Benim yüzümden oldu."
Ellerini bacaklarına sarmış halde, kafasını dizlerinin üzerine yaslamış öne arkaya sallanıyordu. Dışarıdan bakan biri onun delirdiğini düşünebilirdi. Yaşadığı şey çok ağırdı.
Sevdiği adamdan uzaktaydı ve onu kaybetmek üzereydi.
Zaten bir kere kaybetmişti, tamamen kaybetmesine gerek var mıydı?
Başına gelenlerin haksızlık olduğunu düşünürken kendisini suçlamayı sürdürüyordu. Arkadaşları telefon araması kapanır kapanmaz Jimin'i almış ve babasının ofisine getirmişlerdi. Yolda Yoongi'nin arkadaşlarına da durumu bildirmişler ve Jimin'in babasının bürosunun konumunu göndermişlerdi.
Şimdi hepsi içeride üzgün bir şekilde otururken, Taehyung ve Nayeon Jimin'in mahvolmuş hali yüzünden en az onun kadar perişan bir halde onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Namjoon olanları anlatan kişi olurken, diğerleri de her şeyi öğrenmişti. Jimin'in babasına Jimin'in telefonunu teslim etmişler ve adam polisleri arayıp numarayı onlara vermişti. Haber bekliyorlardı.
Yoongi'ye dair bildikleri tek şey, bir teknede bağlı olduğuydu.
"Jimin, lütfen kendine gel. Yoongi'yi bulacağız, lütfen böyle yıpratma kendini." Nayeon arkadaşının acı dolu haline dayanamayıp onun gibi sessizce gözyaşı dökerken bir yandan da onu sakinleştirmeye çalışıyordu. İşe yaradığı söylenemezdi.
"Namjoon, benimle gel." Jimin'in babası Namjoon'u yanına alıp kapının önüne çıktığında ifadesi sıkıntılıydı. Seokjin'den aldıkları ses kaydını da yeni dinlemişlerdi.
En azından Yoongi'yi kaçıran ve Jimin'e musallat olanın kimliği belliydi. Kapsamlı bir araştırma sonucunda, kısa zamanda o akıl hastasını yakalayacaklarını düşünüyordu olgun adam.
"Jimin ve Yoongi'nin arasındaki ilişkiden bahseder misin?" Oğlunun mahvolmuş halini ofisinin açık duran kapısından gözlerken Namjoon'a endişeyle sormuştu.
Namjoon gergin ve çekingen bir tavır takınmış, "Bunu benim açıklamam doğru olmaz Jaehyun amca." demişti. "Bu özel bir konu. Jimin'in özeli."
"Zaten ne olduğunu az çok tahmin ediyorum Namjoon. Ama Yoongi'yi kurtarmak istiyorsak, onun hakkındaki her şeyi öğrenmeliyim. En önemlisi de Jimin'le olan bağını öğrenmeliyim."
Namjoon karşısındaki adamın akıllı biri olduğunu biliyordu. Bu nedenle zorlamamıştı. "Aralarındaki ilişki arkadaşlıktan öte."
Adam bunun ne anlama geldiğini elbette biliyordu. "Ses kaydında Donghyun'un da söylediği gibi, Yoongi'yi Jimin için bir tehdit olarak görüyor ve bu yüzden ona zarar vermek istiyor, öyle mi?" Namjoon'a sorduğunda genç adam onu onaylamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hardest level of music [yoonmin]
Fiksi Penggemar"Anlasana Park Jimin, seninle benden başka kimse uğraşamaz, arkadaşım bile." • "Gurur kelimesi ağzına hiç yakışmıyor Min Yoongi." Onun gibi alaycı bir sırıtmayı yüzüme yaymış ve bu kez de ben yüzümü ona yaklaştırmıştım. Ancak ben yanağımı yanağına d...