Elitler Sınıfı (Classroom of The Elite) 3. Cilt - Türkçe Çeviri

6. Bölüm: Sahte Takım Çalışması - 1. Parça

Ben uyurken çadırın dışından kızların seslerini duyuyordum. Sesleri canları sıkkınmış gibi geliyordu.

"Hey, çocuklar. Hepiniz toplanabilir misiniz?"

Sesi sertti, sanki "Acele edin ve hemen uyanın!" demek istiyordu. Sabaha karşı uyumuştum, bu yüzden yavaşça kalktım ve gözlerimi ovuşturdum.

"Ne oluyor be? Tanrım, çok yorgunum..." Çadırdan sinirli bir şekilde çıkan Sudou etrafına bakındı.

"Sorun nedir?" diye sordu Hirata.

"Ah, Hirata-kun. Üzgünüm ama lütfen tüm çocukları uyandırabilir misin? Durum ciddi," dedi Shinohara, sesi mahcup geliyordu.

İster telaşlı ister kızgın olsun, sorun sadece onun sorunu gibi görünmüyordu. Biraz ötedeki kızlar bize ters ters baktı.

"Anlıyorum. Sanırım seslenirsem gelirler."

İki dakika içinde çocuklar uykulu gözlerini ovuşturarak çadırdan çıktılar. Yarı uykulu çocuklar etraflarına baktıklarında, bu durumun özellikle endişe verici olduğu sonucunu çıkardılar. Kızların hepsi alışılmadık derecede korkmuş görünüyordu.

"Neler oluyor? Neden bizi bu kadar erken uyandırdınız?"

"Üzgünüm, Hirata-kun. Bu seni ilgilendirmiyor ama... bir şeyi doğrulamak için herkesi topladık."

Shinohara, Hirata hariç herkese küçümseyen bir bakış attı.

"Bu sabah... Karuizawa-san'ın iç çamaşırı kayboldu. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?"

"İ-iç çamaşırı mı?"

Genelde sakin ve soğukkanlı olan Hirata bile gözle görülür şekilde sarsılmış görünüyordu. Karuizawa'dan bahsetmişken, bazı arkadaşlarıyla birlikte o da ortalıkta gözükmüyordu.

"Karuizawa-san şu anda çadırın içinde ağlıyor. Kushida-san ve diğerleri şu anda onu teselli ediyor ama..." Shinohara kızların çadırına doğru baktı.

"Ha? Ha? Ne? Neden iç çamaşırı kayıp diye bize ters ters bakıyorsunuz?"

"Bu çok açık değil mi? Biri gece yarısı çantasını karıştırmış ve onları çalmış. Çantalarımız çadırın dışındaydı, yani biri bir şey çalmak isteseydi kolayca çalabilirdi!"

Hâlâ uyku sersemliğini atamamış olan çocuklar birbirlerine baktılar.

"Hayır, hayır, hayır, hayır! Ha?! Ha?!"

Ike tam bir panik içinde kızlarla oğlanlar arasında bir ileri bir geri baktı. Bütün bunları gözlemleyen çocuklardan biri sakince homurdandı.

"Düşündüm de, Ike, dün tuvaletten dönmekte epey geciktin. Gerçekten çok uzun sürdü."

"Hayır, hayır, hayır! Sadece, şey... karanlık olduğu için zorlandım!"

"Öyle mi? Karuizawa'nın iç çamaşırını çaldın, değil mi?"

"Ya-yanılıyorsun! Ben çalmadım!"

Çocuklar bu iğrenç suç için birbirlerini suçlamaya başladılar.

"Her neyse. Bu büyük bir sorun, öyle değil mi? Bir grup iç çamaşırı hırsızının yanında kamp yapmamız imkansız," dedi Shinohara kollarını kavuşturarak. Sanki öfkeden deliye dönecekmiş gibi görünüyordu.

"Hirata-kun, suçluyu bulabilir misin?"

"Şey, çocukların çaldığına dair bir kanıt yok. Belki Karuizawa kaybetmiştir."

"Evet, bu doğru! Bizim bununla hiçbir ilgimiz yok!" Çocuklar, Hirata'nın arkasında bağırarak masum olduklarını dile getirdiler.

"Aramızda bir suçlu olduğunu düşünmek istemiyorum."