2. Bölüm: Cennet ve Cehennem Arasındaki Sınır - 1. Parça

1 0 0
                                    

Sonsuz yaz denizi. Sonsuz mavi gökyüzü. Mükemmel derecede temiz hava. Burada, Pasifik Okyanusu'nun ortasında, yoğun yaz ortası sıcağını hissetmiyorduk ve hafif deniz meltemi vücudumuzu okşuyordu. Evet, burası gerçekten de bir okyanus cennetiydi.

"Oha! Bu haaaaaaaaarikaa!" diye bağırdı Ike Kanji, iki elini de havaya kaldırarak. Sesi lüks geminin güvertesinde yankılandı.

Normalde biri homurdanır ya da "kapa çeneni" diye bağırırdı. Ama sadece bugün için kimse aldırmadı, bunun yerine bu huzur dolu anın tadını çıkardılar. Güvertedeki "özel koltukların" manzarası son derece muhteşemdi.

"Bu manzara inanılmaz! Şu anda gerçekten çok etkilendim!"

Karuizawa liderliğindeki bir grup kız geminin kamarasından dışarı çıktı. Karuizawa ışıltılı bir gülümsemeyle uçsuz bucaksız okyanusu işaret etti.

"Cidden, buradaki manzara tek kelimeyle muhteşem!"

Kız grubunun arasında Kushida Kikyou da vardı. Olağanüstü manzara nefesini kesmiş gibi görünüyordu.

Sayısız zorluğun, ara sınavların ve final sınavının üstesinden geldikten sonra yaz tatilini kollarımızı açarak karşılamıştık. İleri Düzey Yetiştirme Lisesi iki haftalık abartılı bir gezi ayarlamıştı; lüks bir gemi seyahati.

"Vay be Ken, okuldan atılmadığın için mutlu olmalısın. Yani, bu normal bir gezi olsaydı, gitmemiz imkansız olurdu. Finalde en düşük puanı aldığın için okuldan atılmanın eşiğinde olmak nasıl bir duyguydu? Hadi, anlat bana. Nasıl bir histi?"

Yamauchi Haruki ona sataşıyor olsa da Sudou Ken'in ruh hali hiç de kötü değildi. Hatta cevap olarak kahkahalarla uludu, sesi bir liseliden çok yalnız bir kurdun böğürmesine benziyordu.

"Yeteneklerim sayesinde endişelenecek bir şey yoktu. Sana kendimi kanıtlayacağımı ve bunun kolay olacağını söylemedim mi?"

Kısa bir süre önce unutulmuşlukla yüzleşmiştik ama bu yolculuk o duyguları tamamen yok etmişti. Belki de mavi denizler günlük sıkıntılarımızı silip süpürmüştü.

"Liselilerin böyle lüks bir gemi yolculuğuna çıkabileceğini hiç hayal etmemiştim. Hem de iki hafta boyunca. İki hafta! Annem ve babam bunu duyduklarında o kadar şaşıracaklar ki altlarına edecekler!"

Sudou'nun da açıkça belirttiği gibi, bu kesinlikle sıradan bir gezi değildi. Devlet tarafından desteklenen okulumuzda, okul harcı veya diğer çeşitli masraflar için ödeme yapmamıza kesinlikle gerek yoktu―tabii ki bu gezi de buna dahildi. Özel muamelenin en iyisini gördük. Yolcu gemisi ve tesisleri mümkün olan en yüksek kaliteye sahipti. Bu gemi prestijli restoranlardan tiyatroya ve hatta lüks bir spaya kadar her şeyle tam donanımlıydı. Tek başıma olsaydım, sezon sonunda bile bu bana yaklaşık 100.000 yen'e mal olurdu.

Lüksün zirvesini vaat eden seyahatimiz nihayet bugün başlamıştı. Programa göre ilk haftamızı ıssız bir adadaki lüks bir yazlık kulübede geçirecektik. Ondan sonra da bir hafta daha yolcu gemisinin keyfini çıkaracaktık.

Bugün sabah saat 5:00'te birinci sınıf öğrencileri otobüslere binmiş ve Tokyo Limanına doğru yola çıkmışlardı. Öğrenciler geldikten sonra yolcu gemileri limandan ayrıldı. Salonda kahvaltı yaptıktan sonra tüm öğrencilerin gemide serbestçe dolaşmalarına izin verildi. Hepsinden iyisi, geminin tüm olanaklarından ücretsiz olarak yararlanabiliyorduk. Puan eksikliği nedeniyle her gün sıkıntı çeken bizler için bu gemi cennetten çıkmaydı.

Kushida aniden bana doğru döndü. Aklında bir şeyler olduğunu anlayabiliyordum. Arkasındaki uçsuz bucaksız okyanus ve sonsuz mavi gökyüzü ile Kushida her zamankinden daha da ışıltılı görünüyordu. İstemesem de kalbim çarpmaya başladı. Acaba...?

Elitler Sınıfı (Classroom of The Elite) 3. Cilt - Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin