Babasının ve annesinin yaşadığı aşkı sadece o döneme ait kılınmış, gerçeğe dönen bir masal gibi gören Rüzgar, aynı hislerin kendisinde vuku bulduğunu anladığı zaman 17 yaşındadır. Farklılıkları hep seven, tüm genç kızlarda gizemiyle merak ve yakışık...
Bol yorum, yıldız yağdırın çocuklarıma. Keyifli okumalar bebek poğaçalarım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3. GÖZ
Eva, kıkırdayarak ortadaki şişeyi çevirirken Tuna bacaklarına vurarak ritim tutmuş sanki şişeyi gaza getirerek başka bir yerde durdurabilirmiş gibi uzun bir "ooooo" çekmişti. Aden, Ediz, Tuna, Ece, Eva, Aras ve Kavin bir çember şeklinde bahçede oturmuş şişe çevirmece oynuyordu. Sadece 10 el döneceklerine anlaşmışlardı ve Eva'nın şansına şişenin ucu kendisinde, dibi Tuna'da durdu.
-Allllllaaaaaa!" Ellerini birbirine sürten genç adam sinsice gülümserken sordu. "Doğğğğğruluk mu cessssssaret mi?" Ece onu dirseğiyle hafifçe(!) dürterken, kaburgasını tutup abartıyla inledi genç adam.
-Doğruluk." Tuna'nın soracağı sorunun edepsizce olacağına şüphesi kalmayınca panikle değiştirdi cevabını kız. "Ay, hayır. Cesaret! Cesaret!" Genç adam abartılı bir kötücül kahkaha attı.
-Pekiiiiiii, çok acımasız olmak istemem." Boğazını temizledi ve tek nefeste sıraladı kelimeleri. "Rüzgarla15-20 dakikasenintelefonundanyazışmamaizin vermeniistiyorum." Derin bir nefes alıp şartlarını ekledi. "Ama bu yazışmamın içeriğini süre bitene göremezsin ve ona benim olduğumu söyleyemezsin." Eva, dudaklarını aralayıp kapatıp tekrar araladı. Ne diyeceğini bilmiyordu.
Tuna'ya böyle bir yetki vermek demek köpeğe kemik emanet etmek gibi bir şeydi...
Oyunun kurallarına karşı koymak istemediği için hafifçe başını salladığı anda zıplayarak ayaklanan genç adam hızla yanında bitti ve kızın telefonunu kaptı simit yakalayan martı gibi.
-Başlayalım bakalım." İri ve uzun parmakları hızla ekranı tıkladı ve kızın yüzü kilidi açınca yerine geçip heyecanla Rüzgar'ın ismine tıkladı.
"Aşkımm🙂↕️"
"Nerelerdesin?" Alt dudağını sinsi bir ifadeyle ısırırken diğerler oyuna dönmüş son turu oynamaya devam etmişti. Kavin Ece'ye soru sorarken bir an dikkati dağılsa da Rüzgar'a döndü yeniden.
"Rahatsız mı ettim 👉👈"
Sıkıntıyla yanaklarını şişirirken, Eva da Rüzgar'ın cevap veremeyecek kadar meşgul olmasını diliyordu. Evdekiler Elvinle onun birlikte ufak bir gezintiye çıktıklarını söylemişlerdi ve o da hiç rahatsız etmemiş sadece bugün görmek için uğramıştı ama Tuna onun rahatsız etmeme planını uygulamayı hiç düşünmüyordu.
Her şeyden habersiz olan Rüzgar, psikoloğunun karşısında, her zamanki gibi bir parça gergin ama sakin bir şekilde rahatça ikili koltukta oturuyordu o anda. Uzun parmakları farkında olmadan dizlerinde ritmik bir şekilde geziniyor, yüzükleri her hareketinde ışığı farklı bir şekilde yansıtarak dikkat çekiyordu. Yüzünde ne bir acı ne de bir yorgunluk belirtisi vardı; acı onun için zaten yabancıydı. Ancak, içindeki baskı açıkça hissediliyordu.