UÇSUZ BUCAKSIZ
31.Bölüm: "İyi Ki..."
*Bu bölümü beğenirseniz yıldızlamayı unutmayın. Hikayenin ulaşacağı maksimum yıldızı merak ediyorum. Keyifli okumalar...
3.GÖZ
Eva, yatak odasının camının kenarında öylece oturmuş, geçmişe dalan gözlerle gökyüzünü izliyordu. Başını yasladığı pencerenin soğukluğu yüzüne geçmişti ama o kadar huzurluydu ki.
Zihninde Rüzgarla yakınlaştıkları an saniye saniye canlanırken, yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
Ona, onlara, olan özlemini anca böyle anlarda, kendisiyle baş başa kaldığı zamanda açığa çıkarabiliyordu. Gözyaşlarını gizlice ve sessizce akıtırken, üzerinden seneler geçmiş gibi gelen günlere duyduğu yakıcı hasreti bastırabiliyordu.
Kapı aniden açıldı ve sendeleyerek içeri girdi Arda.
-Lan yavaş, kız odası bu!" Hızla titrek elleriyle yanaklarındaki yaşları silerken, Arda düşmekten son anda kurtulduğu için toparlandığı esnada görememişti ama onun odaya dalmasına kızan Alp onun yanaklarında parlayan ıslaklığı, cılız ışığa rağmen gördü.
-Sorun değil." Dedi Eva, yalandan bir gülümsemeyle onlara bakarken, yaşları silip böyle gülümseyince durumu toparladı sanıyordu ama tek kaşını kaldıran Alp'in gözünden kaçmadığını anladığında yeşillerini kaçırdı. Elbette kaçmamıştı, onun gözünden ne kaçardı ki? Müthiş bir gözlem yeteneği vardı. Rüzgar kadar.
-Hadi gel film izleyelim, mısır da patlattık." Kızın yüzünde beliren itiraz ifadesini daha ağzını açmadan fark edinde elini kaldırdı Arda. "İtiraz kabul edilmiyor!" Alp'e çevirdi başını. "Di mi sarı?" Önüne döndüğünde, ensesine şaklayan elle kafası bir an öne doğru iteklendi.
-Sarı ne göt, abi dicen!" Sonra ortamda Eva'nın da olduğunu hatırlayınca, eliyle ağzını sıvazladı Alp. Bazen ortamdaki kadın sayısının ikiye çıktığını unutabiliyordu, ama neyse ki Eva küfür ettiğinde onun başına vuran bir model -elbette Petek- değildi. "Kusura bakma. Mızmızlanma hadi, kalk." Onun bu sert söyleyişiyle kendini ayakta buldu Çiçek.
Gerçekten öyle bir otoritesi vardı ki, insan yapmak istemese bile o şeyi yaparken buluyordu kendini. Gelecekte birlite olacağı kıza -ki ciddi ilişkisi olmadığı için bu bile meçhuldü- içinden bol bol sabır diledi, çünkü büyük ihtimalle "ben bunu niye yaptım?" Diyeceği şeyler çok olacaktı Alple sevgiliyken.
-Affferin." Kızı kolunun altına çekip, odadan çıktıklarında, Arda da kızın diğer omzuna attı elini. İkisinin ortasında kendini minicik bir tohum gibi hissetmişti Eva. Ya da onların -çınar ağaçlarının- gölgesinde kalmış, bundan memnun, ufak bir kız gibi...
-Bence Terminatör'ü izleyelim. Eva izledin mi hiç?" Kız kafasını sağa sola sallarken, Alp gözlerini devirdi. Bir yandan birlikte oldukça yavaş -konuşurlarken hızlı adım atma yetenekleri bulunmayan tiplerdenlerdi- merdiven çıkıp, bir yandan konuşmaya başladılar.
-Boş boş konuşma. Terminatör izleyecek tip var mı Eva'da? Sevmez o tür. Dur tahmin edeyim... Romantizm, drama? Kesin o tür filmleri seviyorsundur?" Konuyu kıza yöneltirken, bunu onu sürekli konuşturmak için yapıyordu, söyleyeceği şeyin biraz garip kaçacağını bilerek yeşillerini ikisi arasında gezdirmeyi bırakıp merdivene çevirdi sarışın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçsuz Bucaksız (THB-2)
Teen FictionBabasının ve annesinin yaşadığı aşkı sadece o döneme ait kılınmış, gerçeğe dönen bir masal gibi gören Rüzgar, aynı hislerin kendisinde vuku bulduğunu anladığı zaman 17 yaşındadır. Farklılıkları hep seven, tüm genç kızlarda gizemiyle merak ve yakışık...