•38. Bölüm•Tuna, genç kızın önünde bir sağa bir sola giderken burnunu çekti Çiçek. Onu takip etmeyi bir yerden sonra bıraktı çünkü başı dönmüştü. Ama elaların, kısılı bir şekilde ona baktığını hissedince başını kaldırdı yerden.
-Bizim kızlar sana hep cesaret ve peşinden sonuna kadar gitme durumları öğrettiler sanırım." Buna cevap vermeyip sessiz kalınca, elini alt dudağında gezdirdi delikanlı. "Bunu evet olarak algılıyorum. Ama merak etme, ben sana bugün bambaşka bir ders vereceğim. Çünkü ben kız olsam..." bir elini beline koyup, diğerini havada salladı. "Ortalığın anasını ağlatmıştım. Bak. Dinle şimdi. Kural 1: Asla karşındaki erkeğe tek erkek muamelesi yapma." Aniden başlayan ders kuruna uyum sağlamaya çalışacaktı ama daha ilk kural bile kafasını karıştırdı.
-Nasıl yani? Ama...Ben sadece..Rüzgar'ı..." cümleyi duymak bile onu daraltıyormuş gibi kısa kollu tişörtünün yakasını çekiştirdi Tuna.
-Arrghh.. Tamam anladık! Ama bunu onun bilmesine gerek yok, kapiş? Neyse neyse! Dur. Kural 2: Flörtöz ol. Kural 3: Veee Rüzgar delirdiğinde..." o halini hayal edip -çünkü anca hayal edebiliyordu o kontrol prensi böyle durumlara girmediği için!- keyif alarak sırıttı. "Kiiiii thanks to Scott...Delirecek. Ona dön ve şöyle de: Sana ne?"
Yeşiller hayretle ona baktı.
-Nasııı ama? Tüümmmmm kızlara taş çıkartmazmıymışım?"
•••
Rüzgar, önündeki yüksek bacaklı tabureyi fırlatarak Evayla arasındaki tek engeli de ortadan kaldırmış oldu. Kızı bir hamlede kucaklayarak soğuk, geniş tezgahın üzerine oturttuğunda, kahverengi gözleri doğrudan onun dudaklarına bakıyordu.
-Bir daha söyle dediğini." Sarışın, ne dediğini bile unutmuştu. Hayır, salaklıktan değildi. Belinde, temas ettiği yeri yakan uzun parmaklar da değildi sadece unutturan, dudaklarından ayrılmayan çekik gözler, kahverengi gözbebekleriydi. "Sana meydan okuyorum Eva. Söyle." Dudakları arasında artık milimetre bile kalmamıştı sanki, nefesi dudaklarına çarparken konuşmak çok zordu. Bu partiye gelmek, onu kışkırtmak iyi bir fikir gibi mi gelmişti sahiden... "Sana ne de." Ona acı çektirmek ister gibi dudaklarını, kızın dudağıyla burnu arasındaki noktaya sürttü genç.
•••
Yakında ;)
Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçsuz Bucaksız (THB-2)
Roman pour AdolescentsBabasının ve annesinin yaşadığı aşkı sadece o döneme ait kılınmış, gerçeğe dönen bir masal gibi gören Rüzgar, aynı hislerin kendisinde vuku bulduğunu anladığı zaman 17 yaşındadır. Farklılıkları hep seven, tüm genç kızlarda gizemiyle merak ve yakışık...