9.BÖLÜM: "Umut Uçurtmaları&Ruh Ağaçları"
Multimedya; Devran Aile Yemeği
3.GÖZ
Rüzgar, Tunayla beraber ellerindeki son kolileri de geniş odadaki boy aynasının önüne koyarak, yerinde doğruldu. Petek, mavi gözlerini odanın duvarlarında gezdirirken gülümsemesi ışıl ışıldı. Sık güldüğü için dudaklarının hemen yanlarındaki minik çizgiler, yaşına rağmen botoks yaptırmış gibi sıkı cildi ona Amerika'daki başrol, sarışın kadın oyuncu havası veriyordu. Doğal sarı saçlarına sadece beyazladığı için hafif bir boya yapılmış, kendi rengine dokunulmamıştı.
Saçları Eva'nın saçlarının rengindeydi.
-Ellerinize sağlık beyler!" Dedi gençlerin sırtını sıvazlarken. Aras, Ediz, Arda, Alp de gelmişti yardıma. Ama çıkıp, halı sahaya gideli yirmi dakika olmuştu. Geriye sadece kolileri ve aksesuarları taşıyan Tunayla Rüzgar kalmıştı.
-Her zaman." Diyerek kısa bir cevap verdi Rüzgar. Eva'nın odası olacaktı burası. Dava çoktan açılmıştı ve Petek, genç kıza annelik yapmak için şimdiden kollarını sıvamıştı bile.
-Amelelik yaptık vallahi öldüm öldüm!" Tuna'nın abartıyla tişörtünü eliyle çekiştirip yellemesine güldü kadın. Genç adamın saçlarını, uzun boyu ve giydiği topuklu ayakkabı sayesinde karıştırırken odaya son bir kez baktı.
-Değdi ama. Ee o zaman biz paşama bir kurabiye ziyafeti çekelim?" Tuna'nın sahte yorgunlukla bezenen elaları, ışıl ışıl oldu. Kafasını, Petek'e çevirdi elleri kalçasının kenarlarındayken.
-Vallaha mı?" Kadın, kafasını aşağı yukarı salladığı anda bacaklarından tuttu ve beline attı Petek'i. "Heyttt beee!!! Hadi Rüzgar, uç uç uç!" Kadının çığlıklarına aldırmadan, onunla beraber odadan çıkarak merdivenlere koşturdu genç adam. Rüzgar, üçüzünün manyak haline kafasını sağa sola sallayarak güldü.
Getirdiği kolilerden üzerinde "Kitaplar" yazanın kapağını yırttı ve içindeki birkaç kitabı inceledi. Ateşböceği Yolu, Küçük Mucizeler Dükkanı, Kundakçı, Harry Potter, Kürk Mantolu Madonna, İnci ve ismi görünmeyen diğer kitaplar...
Eva'nın sevdiği kitaplar olduğu söylense yalan olmazdı. Elindekileri, Petek'in iç mimara özel tasarlattığı, dıştan bakınca koca bir kelebeği andıran kitaplığa yerleştirdi. Kitaplığın bir rafının yarısı bile dolmamıştı ama burada kaldıkça dolmasının uzun sürmeyeceğine emindi Rüzgar. Gözü kolinin en altında kalan eski deftere ilişti.
Özel olduğunu anlamak zor değildi.
Dışındaki eskimiş gül işlemelerine, kalın kapağına bakılırsa bir günlüktü.
İçindekilere olan merakını zerre umursamadan, kızın yatağının yanındaki komidinin çekmecesine yerleştirdi defteri. Özel şeylere olan saygısı çok büyüktü.
Eğer bir şey saklamak istiyorduysanız ve Rüzgar'a emanet etmeye karar verdiyseniz, rahat bir nefes alabilirdiniz.
Çünkü ne olursa olsun, saygısızlık etmezdi bir insana ait olan tüm özel şeylere.
Boşalan koli artık gereksiz yer kapladığından elinde buruşturdu ve diğer kolileri Petek'in veyahut Eva'nın açmasının daha makul olduğunu düşündü. Odaya son bir kez bakarken, yüzünde huzurlu bir ifade oluştu. Aklına, Eva'nın önceden yaşadığı ev gelince de hemen asıldı yüzü...
![](https://img.wattpad.com/cover/128565650-288-k774216.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçsuz Bucaksız (THB-2)
Teen FictionBabasının ve annesinin yaşadığı aşkı sadece o döneme ait kılınmış, gerçeğe dönen bir masal gibi gören Rüzgar, aynı hislerin kendisinde vuku bulduğunu anladığı zaman 17 yaşındadır. Farklılıkları hep seven, tüm genç kızlarda gizemiyle merak ve yakışık...