GÖNÜLÇELEN

10.bölüm Bekleyiş.

Mülti : Yeşim

Tüm vücudumu gevşeten kaynar bir duşun ardından yatağımın baş ucuna oturmuş, ıslak saçlarımı tarıyordum.Gece beni epey
yormuştu.Hem vücudum,hemde düşüncelerim yorgun düşmüştü.
Yorgun düşmek demişken,Arya'nın attığı mesajı düşünmekte beni çok yormuştu.Beynimi yoruyordum.Dert düşünmekten, kafamın içinde sürekli bişeyler uçuşuyordu.Bu ise beynime bir süre sonra ağrılar girmesine sebep oluyordu.Dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Tarağı çekmecedeki yerine geri koydum ve çekmeceği kapattım.
Odamın denizimsi kokusuna neden olan parfümümü üzerime sıkıp, havluyla saçlarımı silkeledim.Henüz daha yaş olan saçlarımı saç kurutma makinesi ile kurutup, yatağıma uzadım.Ve tekrar düşünmeye başladım.

Güzel bir tatil kafamın rahatlamasına yardımcı olabilirdi.Herşey için beni rahatlatabilirdi.Ben kimi kandırıyordum.Neyi kimi bırakıpta tatile gidiyordum.Ben hiçliğin kıyısındaki çaresiz bir kızdım neye kafa tutuyordum.

Şuan şikayet ettiğim şey çok saçmaydı.Bir anlık deli cesareti ile yaptığımız şeyler vardır ya hani onlar bile düşüncelerimden daha mantıklıydı.

Tatil fikri çok fikri süperdi aslında ama yanında sana yandaş olacak biri olmadığı sürece sıkıcıydı.

Kim olabilirdi ? Kim benimle tatile gelirdi ? Çınar desem küsüs,babam desem işleri ile çok meşgul,Eylül desek burda olsa olabilirdi ama ne yazıkkı yurtdışında,Yeşim desek o ayrı bu dünya zaten o hiç gelmez.Arya hiç olmaz.Geriye sadece bir kişi kalıyordu tahmin etmek zor değildi.Eymen.Aslında onun tatile gitmek baya eğlenceli olabilirdi.Yeri geldiğinde çok eğlenceli biri olabiliyordu.Beni güldülebilir ve belirli bir süre için tüm dertlerimi unutmam için yardımcı olabilirdi.

Eymen tamamen bu fikir için uygun kişiydi.Geriye kalan tek şey ona bunu teklifte bulunmaktı.

Yarın için günlük planlarımıda yapıp,yatağımda rahat pozisyonu buldum.

Yarın dersim yoktu.1:30'da Arya ile Central kafede buluşucaktık.O zamana kadar alışveriş merkezinde kendime bir kaç parça bişey bakabilirdim.Ordanda Kafede Arya ile buluşup,ne zırvalayacağını dinlerdim.Sonrada evde değerli vaktimi film izlemekle geçirebilirdim.

Günlük planımıda kafamda oluşturduktan sonra günün verdiği yorgunluğu atmak üzere gözlerimi kapattım ve uykuya daldım...

*

Sabah kendimi şaşırtan bir şekilde erkenden kalktım.9.30 benim için 7 de uyanmak kadar felaket bir durumdu ama bu sefer hiç zorlanmadan uyanmıştım.Tüm vücudum gün boyu gezebilecek yeterli kuvveti toplamıştı.

İlk önce dolabımın önüne geçip,giyebileceğim bir şeyler seçtim.

Mavinin buz mavisi dar parça bir kotu üzerine Koton'dan aldığım beyaz bir gömleği dolaptaki yerlerinden alıp,rahatlatıcı bir duş almak üzere odamın içinde bulunan kapıdan girip banyoya girdim.Daha akşam duş almama rağmen yeni biten reglim yüzünden tekrar duşa girmem gerekiyordu.

Üzerimdeki pijamaları özel bir gayret göstermeden tek tek çıkarıp, krem renkli kirli çamaşır sepetinin içine attım.Vücudum anlık çıplaklığın verdiği boşlukla hafifçe titredi.Duşa kabinin içine girdim ve kendimi orta ayar sıcaklıktakı suya teslim ettim.Sarı ve gür saçlarımın sırrı olan Özel şanpuanımla saçımı iki kez çitileyip,duruladım. Ardındanda elime aldığım life çikolata kokulu duş jelimi döktüm.Son kez durulanıp, duşakabinden çıktım.Kar beyazı ve bir o kadarda pofuduk olan bornozuma sarınıp,banyodan çıktım.

Odada banyodan sonra yapılan günlük işleri halledip,üzerimi giydim. Saçlarım nihayetinde kurumuştu.Koluma takmakta olduğum saate göz ucuyla baktım.Saat 10.27 gösteriyordu.Saatin daha erken olduğunu görmenin rahatlığıyla yavaş hareket etmeye devam ettim.Takı çekmecemi açıp,babamın bana geçen doğum günümde hediye ettiği minik ve bir o kadarda zarif olan altın küpeleri kulağıma taktım.