21.bölüm Asla

52 8 0
                                    

5 haziran
Kalbimin ortasında hissettiğim çatlaklar resmen üzerine tuz basarcasına acıyordu.Sızlıyor, kabuk bağlamadan tekrar tekrar kanıyordu.

Bakmayın böyle neşeli ve unutmuş gibi durduğuma aslında ruhum ne kadarda daralıyor.

Biliyorum bu tür şeyler için acı çekmek çok yanlış ama ister istemez üzülüyor insan,acıyor haline.

Güvenmek istiyorsun birdaha ama olmuyor işte.

Böyle düşünmemin sebebi yaklaşık bir kaç gün öncr Eymen'le buluşmamızda dinlediğim saçmalıklardı.Belki de uydurmuştu, bilemiyorum. Ama hiç inandırıcı ve doğru değildi.

Bana kalırsa Eymen kızla eğlenmişti hatta kim bilir belki benden gizli yürüttüğü bir ilişkisiydi.

Bir umut mantıklı açıklaması vardır diye bekledim fakat buna karşı kalakalmıştı

Hiç bir şekilde mantıklı bir açıklama yapamayınca sinirlenmiş ve hiç bişi demeden kalkıp,gitmiştim.

Arkadamdan bağırmıştı tabi ama kimin umrunda arkama bile bakmamıştım.

Ne aptaldım mantıklı bir açıklama yapacağını sanmıştım.Oraya gitmem bile hataydı.

Başlı başına hem de.

Derince oflayıp,tavana bakmaya başladım.Her şey ters gidiyordu. Eymenle aramız kötü olsun cidden istemezdim.Onu seviyordum,ama bunu ne zamandır kendime itiraf edememiştim.Şuan bunun doğruluğunu tamamiyle anlamıştım.

Nereye fırlattığımı bilmediğim telefonumu aramaya başladım.En sonunda yatağımın altında bulunca saate baktım.

Saate baktığımda bir saatten fazla bir zaman geçtiğini fark ettim.Birde cevapsız bir çağrıyı.

Eymendendi.Ama umursamadım geri dönmedim.Telefonu yatığın üzerinde bırakıp ayağa kalktım.Balkona açılan cama doğru uzandım.Balkona çıkıp dışarıya baktım.Hava çok sıcaktı.

Güneş gözümü alıyordu.Ama umursamadım.Bahçede çocuklar oynuyor,gülüp eğleniyordu.Ne hoş bu bana hiç uğramamıştı.

Mutlu olmak.Hep kitaplarda okuyup, film ve dizilerde izlediğim gerçekleşmesi benim için imkansız bir kavram olmuştu.

Saçlarımı geriye atıp,arkamı ardımda kalan çocuk seslerine dönerek odaya geri girdim.

Halsizce yatağa kendimi atıp, düşünmeye devam ettim.

Nolucaktı ? Bizim bu halimiz seviyordum napıcaktım.

En kötüsüde bana bu onca şeyi yapmasına rağmen hala ilk günki gibi sevmekti.

Gözümden düzen bir damla yaşı elimin tersi ile sildim.Ağlıyordum. Onun yüzünden.

Yorganımı üzerime çekip içine iyice gömüldüm.Saat 4-5 civarı olmalıydı.

Sanırsam şimdi uyursam anca gece 2 de uyanırdım ve sabaha kadar ağlardım.

Ağlamak artık bana korkutucu gelmiyordu çünkü alışmıştım günlük rutin olarak yaptığım bir şey haline gelmişti.Hatta bazen niye ağlamadım bugün diye kendime sorduğum oluyordu.

Ne acı böyle olması ne üzücü ama bir süre sonra böyle olması gerekiyordu demek ki.

Düşünmeyi kesip yatmaya devam ettim ve gözlerimi sımsıkı yumdum.

Bir daha açmama isteğiyle..

***

Kafamın içinden beynimi sökmek istiyordum

GÖNÜLÇELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin