"Ares."
Başını masadan kaldıran adama baktı kısa bir an ve yeniden telefonuna döndü. "Metin'i öldürdün mü?"
Ares kısa bir an kaşlarını çattı ancak hemen düzeltip başını hafifçe yukarı kaldırmıştı. "Hayır, ne oldu?"
Savaş, telefonunu kulağına yasladığı sırada cevapladı. "Arıyorum açmıyor. Neredeyse bir hafta oldu, ortalıkta yok."
"Haber vermeden mi gitmiş?"
"Adamlardan birine bir işi olduğunu söylemiş. Gerisi yok."
Ares, dosyalara bakmaya döndüğü sırada mırıldandı. "İstersen halledeyim gitsin. Zaten gözüm tutmuyor onu."
Savaş dudak büktü. Açılmayan telefonu kapatıp masaya bıraktığı sırada da cevapladı. "En azından nerede olduğunu öğrensen?" Hiç bu işlerle uğraşmak istemiyordu.
Ares başını salladı. Telefonunu çıkartıp Uzay'a emri verdi ve yeniden dosyaya baktı. Savaş'ın Masa'dan aldığı çok fazla iş olduğu için neredeyse iki gündür şirketteydiler. Ve işler bitmek bilmiyordu.
"Bitirmeye yakın mısın?"
Ares, Savaş'a bakıp başını iki yana salladı. "Yarısı bitti sayılır. Üç şirkete daha tayin vereceğim. Bir de birinin otomotiv sanayisi varmış. Onu seninki ile birleştirmeye çalışacağım. İş bölümlerini ayırıp fabrikaları eşitlemeye çalışırım."
Ares, biraz kendi kendine konuşur gibi açıklama yaptığında Savaş iç çekti. "Ben acıktım."
"Sipariş mi yoksa gidelim mi?"
Savaş birkaç saniye bekledi ardından omuz silkti. "Fark etmez. İtalyan yemeği istiyorum."
Ares telefonuna uzanırken cevapladı. "Dışarı çıkalım en iyisi. İçerisi bunaltmaya başladı."
Savaş onaylayıp ayağı kalktı. Diğer sandalyedeki ceketini alıp omuzuna atarken Ares gelip belinden tutarak kendine çekmişti. Yanağına sıkı bir öpücük bırakıp kapıya yöneldiğinde iç çekmişti, Savaş.
Beraber otoparka indikleri sırada Ares'in telefonu çaldı. Kısaca bakıp cevaplarken Savaş için kapıyı açmıştı.
Henüz kapatmamıştı ki tekrar bir öpücük bıraktı, yanağına.
"Abi bu piç bir şeyler karıştırıyor."
Kendi kapısını açmadan önce duydukları için kaşları çatıldı. Arabasına bindiği sırada cevapladı. "Kim? Ne işi?"
Arabayı çalıştırdığında, Savaş telefonu alıp arabaya bağlamıştı.
"Abi bu Metin işte. Arama kayıtlarının çoğu Örümcek'in arazisinden. Neden bilmiyorum ama adamları ile de haşır neşir?"
"İhanet mi ediyor?" Dedi, şaşırarak Savaş. Açıkçası beklemediği bir durumdu.
Uzay, Savaş'ın sesini duyduğu için bir saniyeliğine durakladı ancak hemen cevapladı. "Evet abi. Yani tahminimce. Örümcek'in Arap Cami'deki villasında kalıyor. İki mi üç gün önce de Beykoz'dakinde. Şimdi onun tam adresini hatırlamıyorum abi ama sen biliyorsundur."
Savaş, parmak uçları araba kapısında ritim tutarken düşünüyordu. Derin bir nefes aldı ve ardından Ares'e döndü. Ona daha fazla iş yıkmak istemiyordu, açıkçası.
"Arama kayıtlarını bulabilir misin? Ha, bir de gittiği her yeri not et. Kiminle görüşüyor, neden görüşüyor ve amacı ne; hepsini istiyorum."
Uzay, aklına not etmeyi kesip cevap verdi. "Emredersin abi. Akşama doğru sana atarım her şeyi."
Savaş cevap vermeden telefonunu çıkardı. Kadir'i aradığı sırada Ares sormuştu. "Kimi arıyorsun?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF 2 -GAY
ActionAres Yılan & Savaş Bige Yılan'ların şahı, Akrep'lerin kralına tutuldu. ⚫ Savaş, zeki bir adamdı. Söz konusu zaafı olmadıkça; anlatmaktansa göstermeyi tercih eden bir zeki. Ares ise korkusuzdu. Söz konusu Savaş olmadıkça; anlatmaktansa insanları de...