chapter thirty

49 13 95
                                    



"It's over

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"It's over."

"Nasıl yani?"

Taehyung kafası karışmış bir ifadeyle sorduğunda omuz silkmiştim. "Anlattığım gibi. Daegu'ya gidiyoruz."

Taehyung girdiği kısa süreli şoktan çıkınca kafasını iki yana sallamıştı. "Sen delirdin mi?" diye aniden bağırdığında etraftaki birkaç insanın bize baktığını görüp sessiz olmasını söylemiştim. Bu kez daha düşük bir tonda devam etmişti. "Yoongi bunu öğrenirse senin içinden geçer."

"Eh... Kabul. Biraz kızacak." Ensemi kaşıyıp mırıldandığımda Taehyung bana kötü bir bakış atmıştı.

"Jimin, bu delilik. Bunu yapmamalıyız. Sen daha konuşmanın başında demedin mi Yoongi bu konuyu sonsuza dek kapattı diye?"

"Dedim."

"Evet?"

"Ben kapatmak istemiyorum ama."

"Sen sıyırmışsın!" Taehyung yine yüksek sesle konuştuğunda kolundan tutup yanıma çekmiştim.

"Bunu yapmam lazım anladın mı? Şimdi. Yardım ediyor musun etmiyor musun?"

Yüzünü buruşturup sıkı tutuşumdan kolunu kurtarmış ve oflamıştı. "Başka çarem mi var?" diye mırıldandığında gülümsemiştim. "İşte bu. Sorun yok, çabucak gidip geleceğiz."

"Nereye çabucak gidip geliyormuşsunuz?" Yoongi'nin sesini arkamda işittiğimde yerimden sıçramıştım. Gülerek sandalye çekmiş ve yanıma oturmuştu. Jungkook da onunla beraber gelip Taehyung'un yanına yerleşmişti.

"Daegu'ya." demiştim sakin bir tonda.

Yoongi kaşları çatılırken, "Nasıl?" diye sormuştu. "Niye?"

"Taehyung ailesini ziyarete gidecekmiş haftasonu. Arabaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Benden istedi. Ben de arabayı ona tek başına vermeyeceğimi söyledim. Yani beraber gidiyoruz."

Yoongi ve Jungkook Taehyung'a döndüklerinde ondan bir çeşit onaylama bekler gibi bakmışlardı. Taehyung yutkunup Yoongi'ye dönmüş, "Evet." demişti. "Daegu'ya gitmem gerek bu haftasonu."

"Özel bir sebebi mi var yoksa öylesine mi?"

"Annem uzaktan bir akrabamızın düğünü olduğunu söyledi. O yüzden gitmem gerekiyor."

Jungkook, "Ben de geleyim mi?" diye sorduğunda kaşlarımı çatıp, "Yok!" diye seslenmiştim. Bana döndüğünde kafası karışmış bir ifade belirmişti yüzünde. "Yani, düğüne artı bir götürülüyormuş, ben de artı birim. Sana yer yok Jungkook, her yerde de yırtık dondan çıkar gibi çıkma amına koyayım!"

Toparladığıma inanarak hızlı hızlı konuştuğumda Jungkook Taehyung'a dönmüştü. "Başka bir şey olmadığına eminsin değil mi sevgilim?"

Taehyung hızlıca kafa sallamış ve onu onaylamıştı. "Sadece hızlıca düğüne gidip geleceğiz. Kendini yormana gerek yok. Siz burada, Yoongi hyungla takılırsınız işte." demiş ve Yoongi'yi işaret etmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hardest level of music [yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin