Karan Bozkurt
Karanlığına mahkum olmuş bir beden tekrar nefes alıp hayata dönebilirmiydi hayatı hesapsız kitapsız bir şekilde tüm gerçeklerine dahi aldırış etmeden yaşayabilirmiydi ben ne yazıkki en büyük yanılgımı kendi karanlık dünyam da koyduğum kuralların doğrultusun da yaşayıp en büyük yenilgimi kendime sunmuştum .
İstanbul 'da yeraltının karanlık sahibi iken kalpsizliğimle büyük bir onur duyup tek gecelik ilişkiler de adeta nefes alıp kendimi kandırdığım da ise içten içe en büyük yenilgimi kendi içim de başlattığımı ise Mardin'e gittiğim anda öğrendim.
Kucağımız da bebeklerimizle birlikte merdivenleri büyük bir dikkatle inip sevdiğim kadınla birlikte salona doğru ilerlediğim de tekrar ona ve bebeklerimize sahip olduğum için şükrettim asıl ben bugün Karan Bozkurt olmuş önüme çıkacak her hangi bir engelde dahi yıkılmayacak biri haline gelmiştim.
Bir süre sonra Mardin'e gidecek olmamız meleğimi her ne kadar tedirgin etsede yine de onun içinde bulunduğu kasvetten tamamen arınıp bana güvenmesini çok istiyordum ben onun ve bebeklerimizin yanında olduğum sürece kimse onlara zarar dahi veremezdi.
Buna yeltenenlerin ise sonu olurdum salondan içeriye girdiğimiz de yemek masasın da oturan annem ve babam hemen oturdukları yerden ayağa kalkıp yanımıza gelip kucağımız da mışıl mışıl uyuyan Uraz ve Uras'ı hemen kollarımızın arasından alıp bağırlarına onları basarak oldukça şefkatli bir şekilde alınlarına bir buse kondurarak ,
"Allah nazarlardan korusun onları ne kadar da huzurlu yatıyorlar."
Dediklerin de hemen onlara tebessüm göstererek hep birlikte masaya oturmak istediğim de babam otoriter bir ses tonuyla,
"Hadi sizde biran önce yemeğinizi yiyinde bizde biran önce torunlarımızla hasret giderelim değil mi."
"O ne biçim laf öyle baba hep birlikte oturup yemeğimizi yiyelim nasıl olsa bir süre daha burda olacağınız için onlarla vakit geçirmeniz için bolca vaktiniz olacak ."
"Merak etme Karan oğlum biz çoktan yemeğimizi siz gelmeden yedik buda bizim için bir avantaj olsun değil mi."
"Baban haklı oğlum bizde zaten torunlarımızla bol bol vakit geçirmek için sizi beklemeden yemeğimizi yedik umarım bu sizi hayal kırıklığına uğratmamıştır."
"Hiç öyle olur mu anne sizin yeriniz daima benim yanımda ayrı madem öyle istiyorsunuz bizde biran önce size katılmak için biran önce yemeğimizi yesek iyi olur."
Annem ve babam büyük bir minnetle bize bakıp bebeklerimizle birlikte yanımızdan ayrılıp salonda ki koltuklara doğru kucakların da bebeklerimizle birlikte ilerlediklerin de tam Ecrin yemek masasına doğru ilerleyip bir sandalyeye oturmak için adımını attığı anda hemen büyük bir sahiplenişle kolundan tutup oldukça nazik bir hareketle onu bedenime kenetleyip kulağına doğru eğilip,
"Görünüşe göre akşam yemeğini sevdiğim kadınla birlikte başbaşa yiyeceğim şuan ne kadar mutlu olduğumu dahi bilemezsin güzelim."
Ecrin hemen ben den uzaklaşmak istediğin de bu ani girişimine karşı onu daha çok bedenime yaslayıp oldukça keyifli bir ses tonuyla,
"Nereye güzelim daha seninle hasret gidermeden benimle birlikte yemek masasına oturmadan tek başına oturacağını sana düşündüren ne ."
"Of Karan şuan zaten çok açım birde seninle hiç uğraşamam biran önce kendi iyiliğin için beni bırakırsan iyi edersin yoksa buna seni pişman ederim. "
"Hımm bak bu halin çok hoşuma gitti doğrusu adeta bana şuan meydan okuman bile beni sana biraz daha esir ediyor dikkat ette biran da fikrimi değiştirmeden senin de istediğin gibi yemek masasına biran önce oturabilelim değil mi güzelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT
RomanceKes lan sesini sana kim konuşman gerektiğini söyledi.Hem suçlusun hemde utanmadan cevap veriyorsun.Ben birşey yapmadım herşey Mert abi ile ablamın suçu lütfen beni bırak sana yalvarırım.Beni salak mı zannettin aklın sıra beni kandıracaksın Mert'i su...