Karan Bozkurt
Karanlığına tutsak olanın diline pelesenk olan sözler de sevdiğinin kalbine mühür olurdu bu öylesine bir mühürdür ki derine işledikçe acısı da büyük olurdu seni esareti altına alan karanlığın hükmüne kendini emanet etmen ise ona karşı duyduğun aşktan başkası değildir bu yolda acı olduğu kadar aşkın da sonsuz kapılarını aralamışsındır .
Ecrin'in gözlerimin içine bakarak acımasız bir şekilde sarf ettiği sözler hala kulaklarım da uğulduyordu nasıl bana böyle birşey söylerdi hiç mi karşısında ne kadar pişman olduğumu görmüyordu peki onun için kendi ellerimle hazırladığım kahvaltıyı hiç düşünmeden bir hışımla yere fırlatması hala aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyordum.
Onu yatak odamız da bırakıp ardıma dahi bakmadan merdivenler den indiğimde ise hala bedenimi etkisi altına alan öfkenin tesiri altındaydım eğer biran önce burdan çıkmazsam biliyordum ki öfkeme hakim olamayacaktım karşıma çıkan hizmetliye hemen yatak odama gidip ortalığı temizlemesini söyledikten sonra salona doğru ilerledim.
Annem ve babam salon da oturmuş kendi aralarında oldukça keyifli bir şekilde sohbet ediyorlardı torunlarının uyanmaması için ise ellerin den geleni yapıyorlardı beni gördüklerin de benim bulunduğum durum dan dolayı birşeylerin ters gittiğini anlayan annem,
"Karan oğlum kötü birşey yok değil mi ?"
"Anne yarım saat sonra bir hizmetliyle birlikte Uraz ve Uras'ı Ecrin'in yanına çıkarmanı istiyorum benim şimdi çıkmam lazım daha sonra nasıl olsa bu mevzuyu konuşuruz."
Daha annem ben den duydukların dan dolayı bana tekrar soru soracakken babam hemen devreye girip,
"Karan sen de ki bu haller hiç normal değil sabahın erken saatinde Uraz ve Uras'ı annene amenet edip dışarıya çıktığın yetmiyormuş gibi şimdi de hiçbirşey söylemeden evden gideceğini söylüyorsun ne oldu Ecrin'le aranızda bir sorun mu var ondan mı bu kadar öfkelisin adeta bu evde bir dakika bile durmak istemiyorsun."
"Şimdi sırası değil baba dediğim gibi annem söylediğim gibi bir hizmetliyle birlikte Uraz ve Uras'ı Ecrin'in yanına çıkarsın."
Annem ve babamı ardım da bırakıp salon da çıktığım da bile hala bedenimi tesiri altın da tutan öfkemin hakimiyetindeydim bebeklerimizi bile sahiplenirken benim varlığımı yok saymıştı ona karşı yaptığım hatanın telafisini bile görmezden gelmişti hizmetlinin açtığı kapıyla dışarıya çıktığım da tüm adamlarım beni görür görmez el pençe bir vaziyette karşım da durup ben den emir beklemişlerdi.
"Biraz dan çıkacağım birinizin dahi arkamdan gelmenizi istemiyorum aksine burda kalıp ailemi korumanızı istiyorum eğer size verdiğim emri ikilettiğinizi görür veya duyarsam işte o zaman kimsenin gözünün yaşına dahi bakmadan gebertirim anlaşıldı mı. "
Hepsi bir ağızdan beni onayladıkların da emin adımlarla Lamborghini arabamın olduğu tarafa doğru yöneldim biran önce buradan gidip kafamı dağıtsam iyi olacaktı sağ kolum Emir yanıma gelip ,
"Abi nereye gideceksen ben seni bırakayım ."
Ona oldukça sinirli bir şekilde bakıp sabrımın son demlerim de olduğumu adeta gösterircesine oldukça gür bir sesle,
"Lan nesini anlamıyorsun biraz önce demedim mi kimsenin yanımda gelmesini istemiyorum diye ne zaman dan beri emrimi ikiletir oldun ."
"Ne dersen de abi seni bu halde yanlız bırakmaya hiç niyetim yok."
"Sakın sabrımı zorlama yoksa burda zararlı çıkan taraf sen olursun şimdi çekil önüm den."
Emir'i ardım da bırakıp arabama bindiğim de öfkeli bir şekilde arabamın direksiyon hakimiyetini sağlayıp arabamı hareket ettirdim bu kadarı da fazlaydı nasıl benim emrimi ikiletip benimle birlikte gelmek istediğini söylerdi ama ben ona ne yapacağımı çok iyi biliyorum bakalım ona yapacaklarım dan sonra benim emrimi tekrar ikiletebilecekmiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT
RomanceKes lan sesini sana kim konuşman gerektiğini söyledi.Hem suçlusun hemde utanmadan cevap veriyorsun.Ben birşey yapmadım herşey Mert abi ile ablamın suçu lütfen beni bırak sana yalvarırım.Beni salak mı zannettin aklın sıra beni kandıracaksın Mert'i su...