Karan Bozkurt
Ecrini odama bırakır bırakmaz çalışma odama girdim telefonumun çaldığını duyduğum da ceketimin iç cebinden çıkarıp ekrana baktığım da babamın aradığını gördüm çağrıya hemen cevap verip,
"Alo baba nasılsın."
" Sağ ol oğul iyiyim asıl sen nasılsın sağ sağlim İstanbul'a indiniz mi diye sormak için aramıştım."
" İyiyiz baba bir iki saat önce İstanbul'a geldik merak etme."
" Bak oğul gerçekleri öğrendiğini duydum keşke Ecrin'e ilk gün davrandığın gibi davranıp sırf o İstanbul'a seninle gelmek istemediği için onu suçlamasaydın şimdi nasılsın Mert'i affedebildin mi. "
" Evet baba haklısın bir anda Ecrin bana karşı öyle bir tutumda bulununca kendime mani olamadım ister istemez onu da Mert'in kurduğu plan da onlarla bana karşı iş birliği yaptığını sandım daha sonra beni ne kadar karşına alıp uyarsan dahi seni dinlemedim ama bu demek olmuyor ki Mert'i affedebileceği mi onun da sırası elbet gelecek tüm yaptıkları yanına kar kalmayacak onun yüzünden Ecrin'i suçladım biliyorum telafisi yok eğer bu hatayı yapmasaydım şimdi bu durum da dahi olmazdım ne yazıkki bu saatten sonra da hayıflanmanın bir anlamı yok ne bedel ödemem gerekirse gereksin hatamı telafi edeceğim ."
" Ah oğul ah o kadar sana söyledim biraz da onun tarafından olaylara baķmanı istedim ."
" Neyse baba anam nasıl iyi mi ?"
" Ne yapsın oğul sen gider gitmez odasına kapandı biliyorsun sana çok düşkün ama merak etme ben onun gönlünü alırım burda ki işleri de merak etme sakın gözün arkada kalmasın. "
"Sağol baba bundan zaten hiç şüphem yok zaten sana güveniyorum merak etme içim ondan o kadar rahat neyse ben kapatayım artık baba işlerim daha var ."
" Tamam oğul hadi kal sağlıcakla Ecrine'de selamı mı söylemeyi unutma sakın . "
Babam telefonu kapatır kapatmaz şirketle ilgili dosyaları tek tek incelemeye başladım üç günlük biriken işleri çabucak halletmem gerekiyordu nede olsa odamın kapısı çaldığın da gir dedim sağ kolum Emir içeri girip ,
" Abi acil olmasa gelmezdim kusura bakma rahatsız ettim."
" Söyle Emir niçin geldin ."
" Abi Mardin'e gitmeden önce yarın gece için yeraltında düzenlenecek toplantıya katılacağınızı söylemiştiniz yeraltındakiler sizden haber bekliyorlar ne yapayım iptal mi edeyim yoksa katılacağınızı mı söyleyeyim."
" Gel koçum şimdi beni iyi dinle toplantıyı ertelemem zayıflık demek olur e buralara kadar zayıflık göstererekte gelmedim yarın ki toplantı aynı saatte aynı mekan da olacak ve ben de İstanbul'un sahibi olarak orada olacağım oradakilere söyle bunu böyle bilsinler herkes ayağını denk alsın yoksa ben denk almaları için gereken ne varsa onu yaparım."
" Tamam abi sen ne dersen o söylediklerini aynen ileteceğim bana müsaade ."
" Müsade senin koçum eyvallah Emir'in gitmesiyle akşam yemeğine kadar şirketin dosyalarını inceledim işim bittiğinde saat yediye geliyordu boynumu ovuşturup yatak odama gidip biran önce üstümü değiştirmek istiyordum nede olsa Ecrin çoktan akşam yemeği için aşağıya inmiştir.
Odama doğru giderken uçaktaki halleri aklıma geldi onu öptüğüm de utancın dan kızarması gözlerimin önüne geldi hele boynuma sokulması galiba Mert haklıydı kırk yılda bir olsa da bana bir iyilik yapmıştı beni Ecrin'le bir araya getirmekle odamın kapısını açtığım da etraf adeta sessizdi.
Buda demek oluyordu ki Ecrin akşam yemeği için aşağıya çoktan inmişti üzerimi değiştirmek için giyinme odama doğru yöneldim Ecrin'i karşımda öyle görmeyi açıkçası hiç beklemiyordum açıkçası çok güzeldi adeta bir meleği andırıyordu .
Hele o kendine has güzelliği yok mu insanın aklını başından alırdı beni görünce önce panikledi daha sonra ise benim burada ne işimin olduğunu sordu açıkçası söyledikleri umrum da dahi bile değildi şuan onun yanında olup tekrar nefes alıp kalbimin ona karşı atmasına çok ihtiyacım vardı.
Ben den kesin bir dille giyinme odasın dan çıkmamı istediğin de ise daha fazla bu meseleyi uzatmadan giyinme odasın dan çıktım yatak odasın da derin düşüncelere dalmışken bu üç günde hala hayatımın nasıl bu kadar çabuk değiştiğine inanamadım babam dan aldığım bir telefonla adeta burda ki işlerimi bırakıp özel uçağımla Mardin'e gitmiş Mert'in tüm vurdum duymazlığıyla giriştiği olaydan dolayı bir anda Ecrin'i hayatıma dahil etmiştim.
Bir süre sonra Ecrin'in ardım dan tamamen giyinme odasın da işinin bittiğini benim artık girebileceğimi söylediği anda hemen ona dönük olan bedenimi çevirip baktığımda bir kez daha ona hayran kaldım adeta bu görüntüsüyle bir meleği andırıyordu benim dünyam karanlık olduğu kadar zifiriydi zaten aramızda ki tek fark ise buydu.
Ona doğru her attığım adım da ben den azda olsa uzaklaştığını geriye doğru attığı adımlar da anladığım da kısa sürede aramızda ki mesafeyi kapatıp önünde durup onu kendime müğürlediğim de bu durum karşısında sessiz kalmaktan başka birşey yapmadı ondan ayrılıp onu kollarımın arasına aldığım da akşam yemeğine inmemiz gerektiğini söylediğin de ise bunu telafi edeceğimi ona söyledim.
Ecrin'i ikimize ait yatağa bırakır bırakmaz hemen bedenimdekiler den kurtulup onun yanına sokulup bana cenneti vadeden tenine sokulup onu kendime ait kıldım henüz birbirimize karşı birşey hissetmemiş olsakta bunun çok uzun bir süre daha devam edeceğini hiç sanmıyordum sadece yapmam gereken biraz daha bu konuda sabırlı olmaktı.
Ecrin'e kollarımın arasına alıp saçlarına bir öpücük kondurduğum da biraz daha bana sokulup başını göğsüme yaslayıp gözlerini kapattığın da ağzından oldukça kısık bir sesle ,
"Kalbimi o kadar çok kırdın ki seni affedebilirmiyim hiç sanmıyorum keşke beni bıraka bilsen belki o zaman kendi dünyan da daha çok mutlu olurdun.
" Asla bunu unut hayatta seni bırakmam duydun mu beni evet bir hata yaptım farkındayım seni suçladım bu demek olmuyor ki tüm Mardin'in ve İstanbul'un sahibi Karan Bozkurt seni bırakacak tüm bunları unutsan iyi edersin güzelim özellikle gerçekleri öğrendikten sonra asla."
Ecrin hemen kollarımın arasında çıkıp gözlerimin içine bakıp ,
"Ne sen beni seviyorsun nede ben sadece ben ablam yüzünden sen de Mert yüzünden bu durumdayız belki senin benimle evlenmen gerekmeseydi burda tanıyıp , sevdiğin bir kadınla hayatını birleştirirdin. "
Şuan bana karşı bu sözleri söylemesi bile beni affetmeyeceğinin bir göstergesiydi ne sanıyordu sırf Mert yüzünden onunla evlendiğim için büyük bir suçluluk duyup ona sırtımı döneceğimi mi bu asla bu mümkün değildi onu tanıyıp onunla yollarımız kesiştiği an o beni yüreğime yerleşti bi kere ondan başkası da bu saatten sonra olamaz yanımda bunu ne kadar kabul ederse onun için o kadar iyi.
"Sen ne dersen de Ecrin senin ben den başka gerçeğin olamaz madem kaderlerimiz bir kere kesişti bu kaderi sonuna kadar yaşamakta bize kalmış sadece yapman gereken gözlerim de ki sana karşı olan pişmanlığımı görüp bana bir şans vermen hepsi bu ."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT
Romance"Ne demek bu iş olmayacak sen babanı , atanı yok mu sayıyorsun da benim kararlarımı sorguluyorsun unutma ki Mardin'de işler senin sandığın gibi yürümüyor sende en az benim kadar törelerimizi bilirsin ben ne dediysem o yarın Berzan ağa kızını konağa...