20.Bölüm

6.2K 151 27
                                    

Karan Bozkurt

Ecrin'i kollarımın arasına alıp benim diğer yarım olduğunu ona adeta ispatlamak için dudaklarını kendi dudaklarıma mühürledikten sonra her ikimizin de birbirimizin den ayrılmaz bir bütünü olduğunu ona gösterdim her ne kadar kaderlerimiz çok geç birbiriyle çakışsada o benim çıkmazına girdiği an ne ben eski Karan Bozkurt olabilmiştim nede o eski Ecrin Erdem olmuştu.

Hesapsızca atılan adımlar çıkarlar uğruna yapılan planlar birbirinden taban tabana zıt iki kişiyi bir araya yanlızca getirmekle kalmamış adeta birbirlerinin solukları olduklarını da onlara göstermişti yargılamaların gölgesi altında bile kendilerini bulmalarına neden olan kalp çarpıntıları ise diğer tarafın karanlık yanını törpilediği kadar diğer tarafın onu sonsuza dek aydınlatmasına aynı zaman da izin vermişti.

Yıllar sonra kollarının arasında tüm karanlığına rağmen bir meleği hissedeceğimi söyleseler buna kesinlikle inanmazdım özellikle hayatıma aydınlığıyla giren bu meleğin kalbimi kuşattığı gibi bana dünyanın en değerli varlığını verecek olmasını bilmek bile bana tarifi mümkün olmayan bir dünyanın kapılarını sonuna kadar aralıyordu.

Kardeşim Mert tüm vurdum duymazlığına rağmen sevdiği uğruna bir plan kurmuş onu devreye sokmak için ise hem Ecrin'i harcamaktan hem de beni harcamaktan biran bile geri durmamıştı ona göre ben onun bu kararında ona arka çıkmadığım gibi ona engel de olmuştum o kendi bildiği yolda ilerlerken bana en büyük iyiliği yaptığını karşıma geçip büyük bir gururla dile getirmişti.

Ona göre bu olay da hayıflanmam aksine mutlu olmam gerekiyordu eh nihayetinde karanlıklarla çevrili hayatım da bana kardeşim olarak en büyük iyiliği yapıp deyim yerindeyse Mardin'in en güzel kızını hayatıma sokmuştu Ecrin eşsiz güzelliğinin yanı sıra hayatıma adeta bir ışık gibi doğmuştu onunla ilk göz göze geldiğim de masumluğunu gördüğüm gibi kalbimin varlığını da hissetmiştim.

Taki o bana İstanbul'a gelmek istemediğini her ne yaşanırsa yaşansın Mardin'de kalmak istediğini söylediğin de adeta ona karşı olan olumlu düşüncelerim bir anda tuzla buz olmuştu o zamana kadar aklıma gelmeyen ihtimaller bir bir aklıma gelmiş adeta beni dört bir yandan kuşatıp ona karşı cephe almama neden olmuştu.

Mert'in büyük bir gururla konağa geldiği ilk anda planını açık ettiği anda ise ne kadar çok Ecrin hakkında yanıldığımı anlamıştım bundan sonra ona karşı olan fevri kararlarıma bir son verip ona tamamen tüm sevgimle yaklaştığım anda ise yine damarıma basacak yatayı yapmıştı.

Üstelik bu kolay kolay sindirebileceğim bir hata kesinlikle değildi sonuçta ikimize ait bebeklerin varlığını öğrenir öğrenmez beni karşısına almaktan bir an bile gocunmadan buna hazır olmadığını onları istemediğini bana söylemişti şuan ise onların varlığına sıkı sıkıya sarılmış onları istediğini belli bile ediyordu.

Kollarımın arasında huzurlu bir şekilde duran Ecrin'e baktığım da sanki onun yanında olmamı daha önce den bekliyorcasına biraz daha göğsüme sokulduğunda bu hareketi ister istemez hoşuma gitti buda demek oluyordu ki aramızda ki engeller bir bir kalkmaya başlamış kalplerimiz birbirlerinin yörüngesine çoktan girmişti.

Ecrin'i biraz göğsümden uzaklaştırıp müptelası olduğum mavi gözlerinin içine baktığım da orada yanlızca kendi yansımamı değil bana olan sonsuz aşkını da gördüm bu da demek oluyordu ki birbirimize olan duygularımız tamamen karşılıklıydı benim ona olan derin bakışlarım dan sonra,

" Beni bir daha bırakma olur mu Karan seni çok seviyorum sen olmayınca kendimi bu odada bu yatakta terk edilmiş gibi hissediyorum benim ve bebeklerimin sana ihtiyacı var."

ÇIKMAZIMDAKİ BOZKURT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin