17.Bölüm

1.3K 94 21
                                    

İyi okumalar 🫠

Bölüm Şarkısı;
Breathe~Tommee Profitt, Fleurie

                                     🌪️

Herkes, suspus olmuş şekilde Karan Mahir'e bakıyordu.

"Karan Mahir, sen ne diyorsun?" şaşkınlıkla harmanlanmış sesimi duyan siyahları, beni buldu.

Gözlerine ördüğü duvardan dolayı, ardında ki hiçbir ifade okunmuyordu.

"Evlendik Mehru."

Kalbim ilk defa onun için heyecanla atmadı, kırgınlıkla yerinde büzüştü.

"Bu ne demek? Bu nasıl olur Karan Mahir?" şaşkın sesime aldırmadan, "1 hafta önce hastanede, bizzat kendin evlilik belgemizi imzaladın." dedi hoşnut dolu sesiyle.

"Ben taburcu belgesini imzaladım, evlilik belgesini değil." dedim artık yavaş yavaş sinirlenen ses tonumla.

Anneannem ve abim şaşkınlıkla, bir bana bir Karan Mahir'e bakıyorlardı.

"Ben sana demiştim değil mi? Bir daha seni kaybetmeye göze alamam diye. Onlar taburcu belgesi değildi Mehru, evlilik belgesiydi." dediği cümleler, kehribarlarımı kırgınlığın sarmalamasına sebep oldu.

Bu adam benim sevdiğim adam değildi. Benim sevdiğim adam, bana böyle bir saygısızlık yapmazdı.

"Bu yaptığın kendine daha çok mu yaklaştırıyor sanıyorsun Karan Mahir?" diye sordum, gözümde biriken yaşlarla beraber.

Kehribarlarıma bakan zeytinleri, yaşları görünce bakışlarında ki duvarların tuğlaları bir bir kırıldı.

"Mehru sana ihanet etmişim gibi bakmayı kes!" kaşlarım çatılarak, "Bu yaptığın bana bir saygısızlık Karan Mahir. Fikrimi sormaya gerek duymadan, size olan güvenimi kullanarak beni salak yerine koydunuz." dedim gözlerinin içine bakarak.

"Bunu evimizde konuşuruz Mehru! Bu burada konuşulacak mesele değil." dedikleri, çıldırmama sebep oldu.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" diye patladım bir anda.

"Seni öldürürüm lan!" abimin bir anda bağırmasıyla, hızla ona atıldım.

"Kes sesini lan! Hiçbirinizin aramıza girmenize izin vermeyeceğim!" abime gürleyerek dedikleriyle, "Aramıza giren sensin Mahir." diye fısıldadım.

"Mehru, zihnin beni unutturmuştu hatırlamanı bekledim. Şimdi hatırlamışken, bu sefer de kalbin mi siliyor beni?!" hiçbir şey anlamıyordu, anlamak istemiyordu.

"Kalbime böyle bir suçlama yapamazsın. Zihnim seni unuttuğunda, kalbim zihnime seni hatırlatmak için her gün acı içerisinde kıvranmışken, ona bu sözleri hiçbirinize söylettirmem." dedim katı sesimle.

"O yüzden mi evlendiğimizin haberini duyunca, kehribarlarını kırgınlık sarmaladı?!"

Parmağımı ona sallayarak, "Buna kırıldığımı mı düşünüyorsun? Ben sabahtandır ne diyorum Karan Mahir?! Sen bana fikrimi sormadın, bir yalanı tercih ederek o belgeyi imzalattın!" diye bağırdım.

"Bu süreci uzatamazdım Mehru." dudaklarımın arasından kaçan kahkahayı engelleyemedim.

Gülmemi bir anda keserek, "Cidden bu mu yani?" dediğimde, dişlerinin sıkıp çenesinin gerilmesine sebep oldu.

KARANLIĞA DİRENİŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin