15.Bölüm

199 43 11
                                    

Sizden minnacık bir şey rica edebilir miyim? yorumlarınızı benimle paylaşır mısınız?                          
İyi okumalar 🫠

Bölüm şarkısı;
Deep End~Ruelle
Rüya~Sertab Erener

                                   🌪️

Adam ayağını benden kurtarıp, diğer ayağıyla çelme atmasıyla yere sertçe düşmem bir oldu.

Düşen bedenimi ayağa kaldıramadan üstüme çöken bedenle, korku tohumları sardı bedenimi. Çizdiği yanağıma attığı sert tokat, yüzüme nükseden yüksek acıdan dolayı inleyerek, altından çıkmaya çalışıyordum.

Kısasa kısa Mehru.

Uzun tırnaklarımı, çizdiğim yanağına geçirip yarayı daha çok deştim. Üzerimde ki haykıran beden, acı ve öfkesinin gücüyle yüzüme geçirdiği yumrukla yüzüm sertçe yana düşerken, yüzünde ki elim yana düştü.

Acıyla zonklayan yanağım ve dudaklarımın arasından akan kan, harelerimi kinin esir almasını sağladı.

Çok uzak olmayan bıçağa doğru uzanmaya çalışırken, saçlarımdan tuttuğu gibi parkeye geçirdiği kafamla acıyla dudaklarımı ısırdım. Zaten zihnim acısından dolayı fazlasıyla beni zorlarken bu adam acı derecesini artırıyordu.

Saçlarımı tutup havaya kaldırdığı an, hızla bedenimi ileriye atıp avuçlarımın arasına aldığım bıçağa, tüm kinimi yükleyip dirseğine geçirip aynı sertlikle çıkardım.

"Orospu!" acıyla bağırıp kolunu tuttuğunda, üzerimde ki bacaklarına geçirdim bıçağı.

Özür dilerim vicdanım ama fiziksel olarak ondan zayıfım.

Sonunda üstümden yana düşen bedenle, tuttuğum soluğumu bırakarak yerde yerde sürüne sürüne kendimi ondan uzaklaştırdım.

Acı içerisinde sürekli bağıran adam, hiç duymadığım küfürleri şu an bizzat bana iletiyordu.

Masanın altına girip, titrek gözlerimle ona bakıyordum. Şu an beni rahatlatan tek şey, onun oradan kurtulduğunu bilmek.

"Seni burada s!ke s!ke öldüreceğim!" onu umursamadan, kapının altından giren dumanları görmemle, oraya odaklanmıştı harelerim.

Duman yavaş yavaş, kapının altından sızıp odayı sarmaya devam ediyordu.

Mehru öleceğiz!

Adam yaralı olmayan kolunu dudaklarının üstüne bastırarak, "Beni unuttu bu orospu çocukları!" bağıra bağıra kapıya kadar süründü.

Uzanıp kapıyı açmaya çalışıyordu lakin açılmayan kapıyla sert küfürlerini ederek, sağlam eliyle kapıya yumruklarını indirirken, ben donmuş gözlerimle öylece onu izliyordum.

Dumanın odayı esaret altına almasıyla, soluduğum duman sertçe öksürmemi sağlarken, göğsümün sızlamasına sebep oluyordu.

Bu acıyı ikinci defa ona yaşatacak kişi, babaannesiydi. Kendi yürek acısını, iki seven kalpten çıkartıyordu.

Mehru bir şey yap?!

Karşımda ki adam bile yapamıyor, ben ne yapayım?
Camsız oda, kapısı kilitli kapı.

Aldığım solunumlar, göğsümü sızlattıkça kolumu daha çok bastırıyordum fakat artan öksürüğümle hiçbir şeyin faydası yoktu.

KARANLIĞA DİRENİŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin