İyi okumalar 🫠
Bölüm Şarkısı;
How Villains Are Made~Madalen Duke🌪️
Başımda olan güçlü ağrıyla gözlerim kapalı bir şekilde, elimi şakağıma atıp parmaklarımla ovaladım. Şiddeti artan ağrıyla dayanamayıp kehribarlarımı aralayıp gözlerim kısık bir şekilde olduğum odayı süzdüm.
İlk algılamayan zihnim dün gecenin kalıntılarını gözlerimin önünden şerit gibi geçirince, sertçe gözlerimi yumup havayı sertçe soludum. Alabora olan ruhum göz pınarlarımı doldurdu, kapalı gözlerimden akan damlalar tenimden sıyrılıp yastığa doğru aktılar.
Tıklanan kapı sesiyle avuçlarımla sertçe gözlerimde ki yaşları silip yatakta doğrularak, "Efendim?" pürüzlü sesimle kapıya doğru seslendim.
Kapının ardında ki kişi sesimi duyumsamasıyla kapıyı araladığında iri bedeniyle karşılaştım. İçeriye adımını atarak ardından yavaşça kapattı tekrardan.
Zeytinlerini kehribarlarıma çevirdiğinde, kaşları çatıldı. Ağladığımı gören zeytinlerinden art arda ifadeler geçti lakin hiçbirini göremeden ifadesizliğe büründü tekrardan zeytinleri.
"Günaydın, nasılsın?" kalın sesiyle sorduğu soruyla, kendimi zorlayarak yataktan çıkarak, "İyiyim." dedim pürüzlü sesimle.
Hareket ettikçe zonklayan başımla istemsiz parmaklarım şakağımı buldu. Tüm hareketlerimi takip eden zeytinleri anlayışla parıldayarak, "Kahvaltı yapalım ardından ağrı kesici içersin." dedi.
Kaşlarımı çatarak, "Ben evime gideceğim." dedim.
Gerilen çenesiyle kendisini sıkarak, "Ben dün ne dedim sana?" dediklerini umursamayarak, "Ölen beden ve göçecek ruh benim, bu durumda beni ilgilendirir seni değil." konuştukça başıma giren güçlü darbelerle sertçe parmaklarımla şakağımı ardından ensemi ovdum.
"Mehru!" öyle bir gürledi ki olduğum yerde sıçradım.
Zeytinlerini öfke sarmalamıştı, koyu olan gözlerinin tonu daha da kararak, "Bir daha ölüm kelimesini ağzına almayacaksın!" diye sert sesiyle dediklerinin ardından üzerime attığı adımlarla istemsiz adımlarım geri geri giderken duvara değen sırtımla duraksadı.
Tam karşıma gelmesiyle duvarla kalın gövdesi arasında sıkıştırdı bedenimi. Zeytinleri sertçe gözlerime bakarak, "Bundan sonra yasaklı kelime neymiş?" sertçe yüzüme fısıldayarak sorduğu soruyla dudaklarım kıpırdamıyor, bedenim titriyordu.
Başını yan eğerek yaklaştırdığı yüzüyle soluklarımla beraber kalbimde hızlanırken, "Ne yasakmış Mehru?!" tıslayarak söylediğiyle sertçe yutkundum.
Bakışları ademelması mı ardından dudaklarımı buldu, zeytinleri dudaklarımda çok durmayarak tekrardan kehribarlarımı bularak, "Söyle!" yüzüme doğru tekrardan sertçe fısıldadığında titreyen avcumu sert göğsüne ittirmek için koyduğumda, tenimin tenine değmesiyle vücudumdan ürperti geçerken onunda bedeni kasıldı.
Zeytinleri kehribarlarıma kitliyken başını başıma yaslayarak, "Bir daha ağzından ölüm duymayacağım Mehru!" sertçe söylendi.
Göğsünde ki avucum yanıma düşerken o da alnını yavaşça alnımdan kaldırıp, "Kahvaltı yapacaksın sonra ise ilaç içeceksin." dedi itiraz istemeyen kalın sesiyle.
Son kez kehribarlarıma bakarak ardını dönüp sert adımlarıyla kapıya doğru ilerlerken, geniş sırtındaydı bakışlarım. Derince nefes alıp verirken bir erkeğin bende olan bu denli etkisine, kalbimin onu her gördüğünde çırpınışlarına ve ruhumun yanımdayken tamamlanma hissine anlam veremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DİRENİŞ +18
ActionBirbirinden koparılmış iki ruh.. Birinden ölü gösterip koparırlarken, diğerinin zihninden sildiler. O iki ruhun kaderi, yıllar sonra, "Ne olur yardım edin bana." cümlesiyle baştan yazılırken.. Bundan sonra sevdaları yüreklerinden taşan bu iki ruhu...