İyi okumalar 🫠
Bölüm Şarkısı;
Far From Home~Sam Tinnesz🌪️
Açılan bilincimle, bedenimde ki ağrılarla inledim. Pelte kıvamına gelmiş bedenimde, ağrımayan bir yer yoktu. Gözlerimi yavaşça aralayıp görüşüm netleşince, karşımda ki koltukta oturan uzun esmer bedeni gördüm.
Abim..
Tüm anıları hatırlamasa bile artık bir şeyleri hatırlayan zihnim sayesinde, bu sefer tanıdım karşımda ki bedeni.
Gözlerimin aralandığını gören acı kahve gözleri, bedeninin rahatlamasını sağladı.
"Abim!" yerinden kalktığı gibi gözlerinde ki yaşlarla, bedenimi sarmaladı kolları.
Sardığı kolları yaralı bedenimin acı çekmesine sebep oldu fakat dudaklarımda ki tebessüme engel olamadım.
Kolumu zorlukla kaldırıp, dudaklarımın üzerinde ki buhar maskesini kaldırarak, "Abi." diye fısıldadım pürüzlü sesimle.
"Abim." derken gözlerinden akan yaşlar, boynuma damlıyordu. "Abim.. Yaşıyorsun, gerçeksin halüsinasyon değilsin." titrek sesiyle dediklerini algılamam, kalbimin acıyla titremesine sebep oldu.
Kendimi zorlayarak, kolumu ona sardım.
"Abi ben özür dilerim sizleri unuttuğum için." konuştukça göğsümü sızlatan sesimi duymasıyla, sardığı kollarını çekerek, "Senin hiçbir suçun yok." deyip gözlerimden öptü.
Ardından hem pansumanlı hem de diğer yanağımdan öptü. Sargılı başıma da dudaklarını bastırarak, "Abim.." dedi acı yüklü ses tonuyla.
Bir anda kendini geri çekerek, "Ben özür dilerim canını yaktım mı? Dayanamadım seni görünce, bu çok ağır Mehru." dedi.
Acı kahve gözlerinden akan damlalara, kehribarlarımda doluşan acıyla baktım. "Abi asıl ben özür dilerim." kaşlarını çatarak, "Özür dileme, en masum senken sakın özür dileme." dedi ve koltuğu iyice dibime yaklaştırarak, koltuğa oturup ellerimi avuçlarının arasına aldı.
Ellerimi sarmalayan avuçları titriyordu aynı gözlerinin titrediği gibi. Odanın açılan kapısıyla, kehribarlarımı ondan koparıp kapıya çevirdim. Anneannem elinde ki mendille, gözlerini sile sile bana doğru geliyordu.
"Anneannem, oy içum yanayur." ağlaya ağlaya gelen kadın beni görünce, "Oy ula bu uyanmış ya!" bir anda bağırmasıyla, gözlerimi kırpıştırdım.
"Anneanne niye bağırıyorsun? Kız korktu." abimin sesiyle ona dönerek, "Sus sen got kafali. Ne diye bana haber vermiyorsun?! Ula dua et bu kiza, yoksa senu tüm Trabzon'da koştururdum." demesiyle bu halimle kaşlarım havalandı.
Daha fazla dayanamayan bedenimden dolayı, buhar maskesini tekrardan dudaklarımın üzerine yerleştirip, derince soludum.
"Oy nerelere atayum kendumu? Benum uşağum nefesunu bile şu mendeburdan alıyor." anneannemin abartısıyla, dudaklarımda ki kıvrılmalarla göz devirdim.
Tüm eklemlerim ağrıyor, göğsüm sızlıyorken, başımda dayanılmayacak bir ağrı vardı.
"Anneanne, abart abart." abimin eğlenceli ses tonuyla, derince soludum tekrardan. Anneannem bu hüzünlü ortamı iki dakikada dağıtmıştı.
"Ula got kafali ben sana sus demedum mi?" ters kehribarlarını ona gönderip, tekrardan bana dönerek, "Kizum, güzelum." diyerek yanıma gelip, baş ucuma oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DİRENİŞ +18
ActionBirbirinden koparılmış iki ruh.. Birinden ölü gösterip koparırlarken, diğerinin zihninden sildiler. O iki ruhun kaderi, yıllar sonra, "Ne olur yardım edin bana." cümlesiyle baştan yazılırken.. Bundan sonra sevdaları yüreklerinden taşan bu iki ruhu...