İyi okumalar 🫠
Bölüm Şarkısı;
Dynasty~MIIA
🌪️Bana verdiği odadan çıkmayalı geçen bir haftanın ardından yine gece sularında odadaydım. Bu bir hafta boyunca çalışan kadınla karşılaşmamak için mutfağa çok fazla inmemiştim, Karan Mahir'de gıkını çıkartmayıp yemeklerimi odama bırakıp gidiyordu.
Müstakil evde ki gibi geceleri giden adam sabaha doğru geldiğinde, ilk beni kontrol edip öyle odasına geçiyordu. Saçlarımın arasında dolanan parmakları beni uykumdan uyandırsa da, belli etmemiştim, her seferinde uyuma numarası yapmıştım.
Geceleri o evde yokken sessizce tepsiyi bırakmak için mutfağa inip, kaçmak için işime yarayacak şeyler arıyordum evin içerisinde. Bulduğum taksi numarası ve mutfakta bulunan telefonla planımı hazırlamıştım.
Bir hafta boyunca odanın içerisinde baş başa kaldığım acıyı artık az da olsa dindirebilmişken, bu gece gidecektim. Gün geçtikçe ona daha fazla çekiliyordum ve ben onun karanlığının içerisinde kaybolmak istemiyorum.
Biraz daha toparlandığım ve onunda kaçmayacağıma az da olsa inandırabildiğimden, bu gece rahat kaçmayı planlıyordum. Yatağım içerisinde kapı sesini beklerken, benim odamın kapısı aralandı.
İşte bu ilkti, gitmeden önce yanıma uğramazdı geldikten sonra uğrardı.
Sert adımlarının sesini odada yankı yapıyordu, ne kadar sessiz atmaya çalışsa da. Yatağıma ulaşan kokusunu solurken, dudaklarını şakaklarımda hissetmemle kalbim heyecanla çırpınmaya başladı.
"Benim güzelim." mırıldanmalarının ardından, üzerime doğru eğdiği bedeni dikleştirdiğini hissettim. Tekrardan duyduğum adım sesleri ve kapanan kapı sesiyle, tuttuğum nefesimi havaya doğru bıraktım.
Araba sesini de duymamla, hızla yataktan çıkarak dolapta bana aldığı montu üzerime geçirerek ve elime aldığı ayakkabıları alarak, beklemeden odadan çıktım. Hızla merdivenlerden aşağıya doğru inerek, mutfağa girdim. Adamlar mutfak hariç her tarafı dolandıkları için buradan çıkmaya çalışacaktım. Mutfağın boydan olan pencereyi aralayarak sağı solu kontrol ediyordum. Kimseyi görmeyen gözlerimle rahatça nefesimi verdim.
Geri doğru adımlayarak, mutfakta bulunan ev telefonundan, Gülden hanımın dolaba koyduğu, taksi duraklarının numaralarından birini çevirdim. Açılan telefon direkt, "Taksi mi lazım Gülden abla?" deyince evi tarif etmememe rahatlayarak, "Evet ama sizden ricam içeriye girmemeniz, siz biraz uzakta bekleyin ben size doğru geleceğim." dedim.
"Tamam abla" diyerek telefonu kapatan adamla sertçe havayı soluyup, camın önüne ilerleyip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Tekrardan etrafımı kontrol ederek sessizce bahçeye doğru adımlarımı atarak sağı solu kontrol ederek önümde ki duvara doğru ilerliyordum.
Geldiğim duvarın önünde bulunan ağaçla önce ağaca tırmanıp ardından ulaştığım duvarın üst tarafına doğru çektim bedenimi. Duvar çok fazla mesafe olmadığı için aşağıya atlayıp sağı solu kontrol ederek sessizce orman yolunca adımlarımı atıyordum. Dışarıda kimseyi göremediğim için rahatça yola çıkıp, yol boyunca adımlarımı duraksatmadan ilerledim.
Bana doğru gelen araçla elimi kaldırıp kendimi gösterince, duran arabanın önünden dolaşarak arkaya doğru ilerledim. Açtığım kapıyla binerek ardından beraberimce çektim.
"Gülden abla yok mu?" orta yaşlı adamın sorduklarına, "Ben onun misafiriyim, o yok." dedim.
Başını sallayarak, "Nereye abla?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DİRENİŞ +18
ActionBirbirinden koparılmış iki ruh.. Birinden ölü gösterip koparırlarken, diğerinin zihninden sildiler. O iki ruhun kaderi, yıllar sonra, "Ne olur yardım edin bana." cümlesiyle baştan yazılırken.. Bundan sonra sevdaları yüreklerinden taşan bu iki ruhu...