İyi okumalar 🫠
Bölüm Şarkısı;
Brooklyn Baby~Lana Del Rey🌪️
Başıma giren güçlü ağrıyla, uzandığım yerde kıvranarak gözlerimi aralamadan ovuşturdum.
Bedenimde ki kendisini gösteren sancılarla, daha fazla kapalı tutamadığım gözlerimi yavaşça aralayıp, bulanıklığın netleşmesi için kırpıştırdım.
Bu sefer sanırım gerçekten b!ku yemiştim.
Betonun üzerinde uzanan bedenimi doğrultarak, sırtımı duvara yaslayıp dizlerimi kendime çektim.
Sarı çiyan doğruyu söylemiş, demir parmaklıkların arkasındaydım gerçektende.
Korkunun beni ele geçirmemesine dirayet göstermeye çalışarak, boş gözlerimle etrafı süzdüm. Parmaklıkların ardında bir masa etrafında ise üç sandalye vardı. Biraz uzağında, çift kişilik koltuk önünde ise büyük iki teneke ve içlerinde yanan ateşlerin cızırtı sesleri vardı.
Ben buradan nasıl kaçacaktım?
Kollarımı bacaklarıma sararak, başımı dizlerimin üzerine koydum. Cızırtı sesinden başka ses kırıntısı olmayan boş alanda ateşin seslerine dalmışken, kapı gıcırtı sesiyle başımı koyduğum yerden kaldırdım.
Kehribarlarımı kapıya çevirdiğimde, kumral orta boylu ve orta yaşlarda ki adam içeriye bedenini sokarak, araladığı kapıyı kapattı.
Bana doğru gelen bedenden, ayırmadım gözlerimi.
Masanın etrafında olan sandalyelerden birini alarak, parmaklıkların önüne yerleştirip üzerine oturdu. Ayak ayak üstüne atan kilolu adam, kahverengi gözlerini bana diktiğinde, "Sen kimsin?" diye sordum cızırtılı sesimle.
Derince soluklanarak, "Salim'in oğlu." dedi.
İçimi dolduran ürpertiyle yutkundum.
"Benden ne istiyorsun?"
"Babam nerede?" sorduğu soruyla, kaşlarım çatıldı.
"Ben nereden bileyim?"
"Babam nerede?!"
Ya sabır!
"Ben bilmiyorum." dedim tekrardan. Tam dudaklarını aralıyordu ki, "Aynı soruyu sormayı keser misin? Bilmiyorum babanın nerede olduğunu." diye atıldım.
Bedenime giren kramplarla, sızlanarak dizlerimi daha çok kendime çektim.
Parmaklarıyla başını ovuşturarak, "Bıktım şu or!spu çocuğundan." ağzının içerisinde mırıldandı.
Boş bakışlarım ondayken, bir anda oturduğu sandalyeden ayaklanarak sert tekmesini sandalyeye geçirdi.
"Bıktım lan!"
Sert kahvelerini bana çevirerek, "Bu adamın uçkurundan bıktım!" diye bağırdı parmaklıklara doğru.
Bende bıktım.
"Babam nerede lan?!" parmaklıklara tekmesini geçirip, avaz avaz bağırıyordu. O gece, o depoda olan kişilere ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Sinsi bir yılan gibi zihnime süzülen bugün ki olayla, gözlerimi ondan kaçırdım. Ben karşımda ki adamdan değil, Karan'ın bizi bulduktan sonra karşımda ki adama yapacaklarından korkuyordum.
Seni bulacağından emin misin Mehru?
Eminim.
Ben sevdiğim adamı içimde nasıl haklayacaktım? Gördüğüm vahşetlerden sonra zihnimde kurulan mahkemeden nasıl suçsuz bir şekilde azat edecektim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DİRENİŞ +18
ActionBirbirinden koparılmış iki ruh.. Birinden ölü gösterip koparırlarken, diğerinin zihninden sildiler. O iki ruhun kaderi, yıllar sonra, "Ne olur yardım edin bana." cümlesiyle baştan yazılırken.. Bundan sonra sevdaları yüreklerinden taşan bu iki ruhu...