Uzun süre her bastığı adıma dikkat ederek yürüdü , karnı fazlasıyla acıkmıştı , yiyecek birşeyler bulmalıydı artık , tavşan , geyik , ne olursa gerçi bu hayvanlar bile burada dolaşmazdı ya.
Bir saat önce ormanı boğan sis artık öldürmüştü.
Aniden bacağı yanmaya başladı , elini cebine attı ve taş , taş alev topu gibiydi , o kadar sıcaktıki daha fazla tutamadı yere düştü ve kırıldı , eli yanmıştı ve bir hayli acıyordu.
Elinin acısını unutunca taşı hatırladı , taş yerde ortadan ikiye ayrılmış vaziyette duruyordu ve içinden siyah renginde bir sıvı akmıştı , taşı yerden alıp siyah sıvıyı içti , çokta bir şey kalmamıştı zaten çoğu yere dökülmüştü.
İçinde tarifi imkansız bir his yaşadı , sihri saçlarının köküne kadar hissetmişti , korkusu az da olsa azalmıştı.
Aklına , ilk geldiği gün bir şeyleri havalandırmaya çalışan insanlar geldi.
Elini kaldırdı ve düşen çakısını havalandırmayı denedi fakat çakı milim dahi oynamadı , belkide daha hafif bir şeyi kaldırmayı denemeliydi , mesela bi yaprak , ağaçlardan birinden yaprak koparıp yere bıraktı bu sefer daha iyi konsantre olup denedi fakat yine bir şey olmadı.
Merit Taşını yanlış kullandığını düşünüyordu , başka ne olabilirdi ki.
Ormanı boyuna yürüyordu , Ormanda kargadan başka bir tane bile kuş türü yoktu.
Kara sisden dolayı doğru dürüst göremiyordu bile , karnıda fazlasıyla acıkmıştı zaten , belkide en iyisi bir ağaca çıkıp uyumaktı , bu ona iyi gelebilirdi...
Eski günler geldi aklına küçükken John'u dışarı çağırabilmek için evlerinin karşısında ki büyük ağaca çıkıp önceden cebine koyduğu taşları camına atardı.
Kısacası ağaçlara tırmanmak konusunda bayağı iyiydi bu yüzdendirki bir kaç hamlede çıkı verdi ağacın tepesine.
Bacaklarını uzattı , yasladı sırtını koca ağacın gövdesine , kafasını ağaca dayadı , tam gözlerini kapayıp uyuyacaktı ki sisin arasında haraketlenmeler oldu , bir şey hızlıca ona doğru geliyordu , korkudan bayılacakmış gibi olmuştu.
Haraketlenmeler dahada yaklaştı , yaklaştı ve sisin içinde bir anda Olivia beliri verdi.
İçi rahatlamıştı "Olivia , Olivia !!" Diye seslendi.Olivia sitem eder bir şekilde "sus" dediği anda Olivia'nın arkasından gelen bir KocaAğız asitli kara salyalarını Olivia'nın bacağına isabet ettirdi , Olivia acı içinde yere yığıldı.
Walter bir an bile düşünmeden ağacın tepesinden KocaAğız'ın sırtına atladı , KocaAğız tuhaf bir ses çıkararak Walter'ı ağaçtan ağaca vuruyordu.
Walter ağaca her çarptığında kemiklerinden sesler geliyordu , tüm darbeleri kaburgalarına almıştı.
Acı içinde cebindeki çakıyı çıkardı ve KocaAğız'ın gözlerine saplamaya başladı , KocaAğız her ne kadar çırpınsada Walter iki gözünüde kör etmeyi başarmıştı.
Yaratık iyice alçalınca
"Olivia elini uzat ! "
Walter Olivia'nın elini sımsıkı tuttu ve bir çırpıda KocaAğazın sırtına attı.
KocaAğız rastgele bir yerlere uçuyor Walter ve Olivia'da onun sırtında yol alıyordu.
Koca Ağız iyice yükselmişti bir dağın yamacında kendini kayalara çarpıyordu.
Walter hiç düşünmeden aşağıya atladı hemen toparlandı ve "Hadi Olivia acele et !"
Olivia tereddüt ediyordu "Walter çok yüksek"
"Tutarım seni Olivia atla !"
Olivia gözlerini kapadı ve kendini aşağıya bıraktı , Walter onu zorda olsa yakalamıştı.
KocaAğız acıdan çığlık atmaya devam ediyordu , her bir çığlık diğerinkinden daha şiddetli ve acı vericiydi , Walter'ın kulaklarını sanki yüzlerce kedi tırmalıyordu.Bir anda yaralı KocaAğız'ın çığlıklarını duyan diğer KocaAğızlar dağın arkasından çıkıp yaralı KocaAğıza saldırmaya başlamıştı.
KocaAğızlar yaralı KocaAğız'a asitli salyalarını atıp onu daha havada yemeye başlamışlardı , sesler bir süre sonra tamamen kesildi , KocaAğız ölmüştü ve diğerleri çoktan gitmişti.
Olivia'nın gözlerinde korku ve hüzün vardı.
"Otur şuraya Olivia" Walter fazla telaşlıydı.
Olivia her ne kadar onu sakinleştirmeye çalışsada bir türlü kendini dinletemiyordu.
Hemen Olivia'yı bir kayaya oturttu ve kendi kendine söylenmeye başladı.
"Yaralı bacağa ne yapılır , hadi Walter , düşün , düşün , düşün"
"Walter !" Olivia sonunda kendini duyurmuştu.
"Sakin ol , bacağım o kadar kötü değil."
Kıyafetinden bir parça koparttı ve Walter'a uzattı.
"Al bunu ve sıkıca bacağıma sar"
"Mikrop önleyici bir şey sürmek gerekir Olivia!"
"Walter , gerek yok dedim yalnızca şunu sar"
"Tamam"
Diz çöktü ve Olivia'nın yanmış bacağını sarmaya başladı.
"Benim için bu kadar endişelenmeni garipsemedim değil Walter ama teşekkür ederim , senin sayende buradayım"
"Kim olsa aynısını yapardı "
Olivia Walter'ın çenesinden tuttu ve başını kaldırdı "Kim olsa aynısını yapmazdı Walter" dedikten sonra Walter Olivia'nın gözlerine daha fazla bakamadı ve bakışlarını yere çevirdi ardından ikiside birbirine gülümsedi , Walter yerden kalkıp Olivia'nın yanına oturdu.
Hava kararmaya başlamıştı , Olivia Walter'a yaslandı , ormanı ve sarayı seyre daldılar , havada kutup rüzgarlarına benzeyen bir görüntü vardı ve harika bir şarkısı , bu en yaramaz çocuğu bile bir dakika geçmeden uykuya daldırırdı.
Walter ve Olivia'yı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamstrio Anahtarı(4 Dişi Şeytan)
Fantasy5 Kitaptan Oluşan Bir Seridir. 1.Kitap(4 Dişi Şeytan) Yüzyıllar önce başlayan karanlık savaşın kalıntılarını ve kaybettirdiklerini kimsenin görmezden geldiği bir zamanda herşey toz pembeyken özel yüzüğün yerini bulmasıyla unutulan gerçekler tekrar h...