Kamstrio Anahtarı(4 Dişi Şeytan)

11.Bölüm

"Walter ! Walter kalk , hemen Meissa Duvarının önüne gel"

Walter'ın kafasında gezen bu düşünceler Trina'nın olmalıydı.

Hemen üstünü giydi ve dışarı çıktı , örümcek onu kapının önünde bekliyordu , takip ederek şatonun bahçesine vardı ve küçük ağaçlıktan geçerek Meissa Duvarını buldu , Duvar üstünde eski yazıların yazılı olduğu , yosun tutmuş , kimi yerleri kırılmış eski bir duvardı şatonun yanında ki büyük ağaçların arasına saklanmıştı.
Uzun süre Trina'yı aradı sonunda Kartalgözü aklına geldi , Trina'yı buldu ve yanına gitti.
Kırmızı kar yağmaya başlamıştı , lapa lapa yağıyordu düştüğü yerde anında kana dönüşüp süzülüyordu.
Medal Mord konuşmaya başlamıştı.

"Sevgili öğrenciler biraz sonra özel kişinin aramızda olup olmadığını anlayacağız , bu sona artık çok yaklaştık , özel yüzük bu iki yıl içerisinde yerini bulmalı"

Medal Mord'un sesindeki yorgunluk ve sakinlik yaşından olmalıydı.

Bir anda ormanlardan , dağlardan , şatodan , topraktan , çıkan milyonlarca sarı parlak tozlara dikkat kesilmişti herkes , tozlar insanları arasında dolaşarak bir arayış içinde olduklarını belli ediyorlardı , duvar uuu'lamaya başlamıştı duvarın bu derinden gelen tok sesi ortama kötü bir anbians katıyordu.
Artık herkezin özel kişinin içlerinde olup olmadığını ögreneceği bir anda duvardan kopan bir parçakırmızı ışık'ta sarı tozlara katıldı.
Duvarında artık sabredemediğini düşündü Walter.
Büyük kırmızı ışık herkezin önünden hızla geçiyordu aniden Walter'ın önünde , durdu etrafında turlar atmaya başladı buna sarı tozlarda katıldı , Walter'ın bedeni etrafında ki ışıklardan görünmez hale gelmişti derken kırımızı ışık Walter'ın gözlerine dolmaya başladı , o anda yüzük parmağında devasa bir mavi ışık parlıyordu.Walter'ın bedeni havalanmaya başladı , sarı tozlarda Walter'ın ağzına hücum etmeye başladı , Walter acıdan kıvranıyordu ve en sonunda gözlerinden , ağzından çıkan parlamalar son bulmaya başladı bedeni yavaşca yere indi , baygındı fakat yüzük parmağı hala yanıyordu.
Yüzük Walter'ı seçmişti.
***

Walter başında ki eli hissederek aniden uyandı.
Medal Mord başındaydı , uyanmasını bekliyordu.

"Merhaba Walter nihayet uyandın , vücudun bu ani yüklemeyi kaldıramamış olmalı neyse kendini nasıl hissediyorsun? "Medal Mordun yüzü ışıl ışıl parlıyordu.

Walter cevap vermek için doğruldu tam bir şey söyleyecekken başında duran aynadan göz bebeklerinin kırmızı olduğunu gördü , aralardada sarılıklar vardı.
Korkarak "Gözlerim Medal Mord , gözlerime ne oldu? "

"Sakinleş Walter sadece renkleri artık aynı değil , o gözler sana hayatının dönüm noktalarında yardım edecek , artık onlarda sihirle kutsandı , korkma herşeyin bir sebebi vardır Walter , herşeyin.
Şimdi biraz dinlen ve sonra odama gel"

Medal Mord revirin yanında bulunan hasta yatakhanesinin  kapısını tam çekecektiki Olivia geliyordu , Medal Mord Olivia'ya gülümseyip kapıyı aralık bıraktı.

"Merhaba Walter "

"Mehaba Olivia uzun zamandır nerelerdesin ? "

"Önemli olan bu değil Walter.Önemli olan senin nasıl olduğun şimdi bunları bırak ve dinlen."
Olivia elini Walter'ın elinin üstüne koyduğunda Walter tuhaf hissetmişti ama bunun sebebini bilmiyordu.
Trina Walter'ın Oliva'yla konuştuğunu hissetmiş olacakki aniden içeri girdi.
"Walter nasıl oldun? " dedikten sonra yanağına bir öpücük konurdu ve
"Oliva sende buradaydın demek ne güzel tesadüf , ama Walter'ın ne kadar yorgun olduğunu görmüyor musum hadi gelde onu yanlız bırakalım"
Olivia ve Trina odadan çıkıp kapıyı kapattılar.Trina Olivia'nın kolundan çekerek.
"Sen , seni ilk ve son kez uyaracağım , Walter'dan uzak dur o benim , yoksa sonuçlarına fazlasıyla katlanırsınız Bayan Oliva"
"Beni tehditmi ediyorsun Trina? Walter'a ne yaptın bilmiyorum ama burnuma kötu kokular geliyor" dedi ve Trina'yı ezercesine gülmeye başladı.
"Zavallı , Walter'ın seni sevebileceğine nasıl olurda inanırsın ? "