***
Olivia elinde kitaplarıyka sınıfa giderken , koridorun karşısından gelen Walter'ı gördü tam yanına gidecekken durdu , Walter'ın yanına bir kız yaklaşıyordu kimdi o ?
"Günaydın , Trina" dedi Walter gülümseyerek."Günaydın tatlım"
Elini ona uzattı ve"Bahçeye çıkalım mı ?"
"Oluur"
Walter ve Trina bahçeye doğru çıkarken bir duyuru yayınlandı.
"Tüm şato öğrencilerinin dikatine , yarın Helenistik günüdür tüm öğrencilerin sabah vaktinde Meissa Duvarının önünde olmaları gerekmektedir.
Odanızın önünde ki siyah örümcekleri takip edin sizi duvarın önüne getirecektir.
Kırmızı kar yağmaya başladığında orada olmayan şatodan atılacaktır.
Sihirli Günler."
"Kırmızı kar mı? "
"Alış bunlara Walter.
Gel seni bir yere götüreceğim sana arada gittim bir yeri göstermek istiyorum"
Trina Walter'ı kolundan tuttuğu gibi şato bahçesinin kapısına doğru sürüklemeye başladı.
Bahçe bekçisi dört metrelik bir devdi ve elindeki ağır baltasıyla kapının önünde oturuyordu oldukça asalak görünüyordu fakat sürekli baş ucunda uçan cüce ona akıl veriyordu.
Walter ve Trina'nın onlara doğru yaklaştığından haberleri yoktu ve bir şeyler konuşuyorlardı."Nil kunduz yemeye ne zaman çıkacağız ?"
Dev bir yandan kalın sesiyle cüceye yalvarıyor bir yandanda burnundan akan sümükleri siliyordu."Sus ! Şu an olmaz görmüyormusun Saray büyücü dolu , eğer biri burdan kaçarsa Medal Mord bizi Dağ Melekleri'nın önüne atar"
"Hayır bizi onlara vermesin" ağlamaya başlamıştı "Bizi onlara vermeyecek di mi Niiil onlar çok kötü"
"Susarsan vermez"
"Merhaba Nil" dedi Trina cüceye gülümseyerek.
"Merhaba Trina" dedi dev gür sesiyle gözlerini sildi ve bir ciddiyet aldı yüzünü , Cüce'nin bahsettiği şey onu hayli korkutmuştu."Sen kes sesini asalak şey" dedi Trina oldukça kaba bir şekilde.
Dev hiç umursamadan ciddi bir şekilde durmaya devam etti , ona hakaret edilmesine alışıktı herhalde.
"Merhaba Trina" dedi çirkin cüce kanatlarını birbirine vurarak yeniden uçmaya devam etti.
"Nil kısa bir süreliğine dışarı çıkabilir miyiz ? lütfen "
"Asla Trina , son yaptığından sonra ağır bedel ödedim"
"İstediğin şeyi sana getirirsem"
Cinin gözleri fal taşı gibi açılmıştı , gülerek " Akıllı kız seni tamam hadi , çok geç kalmayın"
Dev yavaşça ayağa kalktı iki elini devasa kapıya yasladı ve kapı gümbürdeyerek açıldı.
Kapının tepesinde tek gözlü ve şişman bir dev motifi vardı.
Koşarak dışarı çıktılar , gür çam ağaçlarının arasında uzun süre yürüdüler ve en sonunda Walter'ın eski dünyasından hatırladığı meyhaneye benzer bir yere geldiler.
-Meyhane tahtadan yapılmış eski püskü bir yerdi-
Meyhaneye yaklaştılar , hava kararmaya başlamıştı.
"Trina dur , eminmisin Sarayın dışına ilk defa çıkıyoruz ve bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum"
Trina gülümsedi.
"Güven bana Walter hiçbir şey olmayacak.
Ayrıca sen Sarayın dışına ilk defa çıkıyorsun" dedi gülümseyerek.
Kapıda asılı duran büyük fenerin içinde ki minik yaratık.
"Durun baqiiğiim" Dedi iğrenç sesi ve görünüşüyle.
"Dur baqiiğiim sen qız olan yaqlaşss"çattığı kalın kaşlarını kaldırdı ve "Trinaa ne yapıyorsun burada ?"
"Bize iki tane pelerin bulman gerekiyor"
"Qelin benle"
Sürekli öksürüyor ve yere tükürüyordu , Walter ve Trina'yı tahta evin arkasına götürdü ve iki tane siyah pelerin verdi.
"Hadi , qirin baqim ama çoq diqqat çeqmeyin" küçük kapı gıcırdayarak açıldı , içerisi hafif dumanlı ve biraz pis kokan bir yerdi , heryer de simsiyah pelerinli kişiler vardı ve kafaları kapalıydı yüzleri dahi görünmüyordü.
"Qhhhweeeh"
Yanlarından geçen bir temizlikçı Walter'ı azarlamıştı , boyu Walter'ın beli uzunluğundaydı , büyük kulakları , uzun burnu ve karışmış bir derisi vardı , insan değildi ve yerleri iğrenç bir suyla siliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamstrio Anahtarı(4 Dişi Şeytan)
Fantasy5 Kitaptan Oluşan Bir Seridir. 1.Kitap(4 Dişi Şeytan) Yüzyıllar önce başlayan karanlık savaşın kalıntılarını ve kaybettirdiklerini kimsenin görmezden geldiği bir zamanda herşey toz pembeyken özel yüzüğün yerini bulmasıyla unutulan gerçekler tekrar h...