***
Walter yemekten sonra odasına çekilmişti boğazı hala ağrıyordu ve epey yorulmuştu yatağına yatmasına rağmen saatlerdir uyuyamıyordu.
Saatler sonra uyku ona kucağını açmışken duvara vuran şiddetli ışığı gördü ve cama baktığında havada koskocaman bir R harfi vardı , ayağa kalktı , cama yaklaştıkça yazının diğer harfleride görünmeye başladı havada devasa bir ABBOBR yazısı vardı , en az otuz kişi bahçede uçuyordu sağından gelen bir çocuk camının önüne kanatlı bir papuç attı bu Boris'ti camı açtı , papuçları aldı hızlıca giydi cama çıktı , hiçbir şey olmadı kanatlar ölü gibi sarkıyordu.
"Aaaa !!"
Boris onu yakasından tuttuğu gibi boşluğa çekti , düşüyordu.
"Ayaklarını birbirine vur dostum!"
Ayaklarını iki kez birbirine vurmasıyla ayakkabılardan kıvılcımlar çıkmaya başladı , kanatlar haraketlendi ve artık uçuyordu.
Boris "herkes beni takip etsin!"
Herkes Boris'in peşinden gidiyordu , Walter'da.
Arka bahçede ki yıkılmış sütünların arasından geçip küçük , taştan yapılmış kulübe tarzı bir yere geldiler Walter bahçede böyle bir yerin olduğunu dahi bilmiyordu -gerçi burayla ilgili bilmediği milyonlarca şey olduğuna emindi ama- , kanatlar yavaşladı herkes yere kapaklandı.
"Evet sanırım inişleri çalışmamız gerekecek" dedi gülerek "hadi gelin" küçük kapılı yere ancak eğilerek girebildiler.
İçeri girdiklerinde Bolerk ve Reyka onları karşıladı.
"Amma da fazla olmuşuz ya ! Sağolun arkadaşlar"
"Evet arkadaşlar vaktimiz dar Medal Mord gelmeden hemen bunları buradan almamız gerekiyor"
Duvarın önünde beş tane tahta kutu duruyordu.
"Herkes kutularda ki patlayıcılardan birer tane alsın unutmayın salladığınız zaman aktif hale gelecekler , mavi olanları yere kırmızı , sarı , yeşil , mor olanları havaya fırlatın"
Herkez birer tane aldıktan sonra dışarıda ki büyük alanda buluştular.
Boris "Evet arkadaşlar başlıyalım" dedi ve hepsi birlikte ön bahçeye gitmek için ayaklarını birbirine vurdular.
Boris , Reyka ve Bolerk ellerinde ki mavi patlayıcıları salladılar ve yere attılar hepsi aynısını yaptı kırmızı , sarı , yeşil , mor havaya derken bahçe tamamıyla deniz görüntüsünü almıştı balinalar şatonun üstünden atlıyor yunus balıkları kapı bekçisi olan devin içinden geçiyordu , kırmızı patlayıcıların hepsi ejdere dönüşmüş etrafta uçuşuyordu , mor olanlar kuşlara dönüşmüş şatonun açık camlarından girip uyuyanları uyandırıyordu , ejderler bir anda yok oldu ve yeşil renkli patlayıcılar şato nun içine girip her yeri aydınlattı , sarı olanlar birer aslana dönüşüp ceylan avlamaya başlamışlardı , bu arada herkez camlara çıkmış harika görüntüyü izliyordu , Walter'da bu harika görüntünün tadını çıkartıyordu.
Şatonun büyük kapısı hızla ve sertçe iki yana açıldı kapıdan siyah cübbeli biri çıktı ve yüzüğü öyle bir parladı ki o kadar ışığın içinde herkez o tarafa dönüverdi , ışıklar bir anda söndü ve ayakkabıların kanatları yavaşladı bir anda hepsi yere düşmeye başladı , ihtiyarın yüzüğü bir kez daha parladı ve hepsi yere düşmeden durdu , şatodaki herkes onlara bakıyordu.
İhtiyar işinin ustasıydı sağ elini hızlıca kapadı ve bir anda hepsi havada kayboldu , Walter'da dahil.***
Walter'ın gözüne bir ışık vuruyordu , gözlerini yarım yamalak açtıktan sonra odasında olduğunu farketti , doğruldu , çizgili pijama desenindeki terliklerini giydi ve perdeleri kapadı , gözlerini rahatlıka açabilmişti , gerildi nedense çok yorulmuştu.
Aniden çalar saati çalmaya başladı yanına gidip kapadı ve yatağının yanında ki masada duran mektupla garip aleti gördü yatağının üzerinden atlayıp mektubu aldı , mektubun açılacak bir yeri yoktu , daha sonra aletin üstündeki haraket eden mektup şeklini gördü mektupu aletin ince bölmesine soktu , alet bir anda mektubu içine çekmeye başladı , mektubu yiyor gibiydi , mektup parçalanıyor , parçaları yere düşüyordu.
Mektup tamamen yok olduktan sonra
garip aletin üstünde bir pencere açıldı , önünde geniş ve uzun şapkalı biri vardı , yüzü gözükmüyordu.
"Walter Tris şatonuzca ◇Asiller◇ Mahkemesine Şato içinde usulsüzlük ve kışkırtıcı haraketler yapmaktan dava edilmiş bulunuyorsunuz davanız için en kısa zamanda Penatham'a gelmeniz için bir tren yollanacaktır Dava no:7473487"
Şapkalı adamın kalın sesi ürkütücüydü.
Garip aletten tuhaf sesler çıkmaya başladı ve bir anda etrafa konfeti saçarak patladı.
Her şey Walter'ın aklına yeni yeni geliyordu dün olanlar , harikaydı , pişmanda değildi doğrusu.
Walter eliyle gözlerini ovuşturduktan sonra camın kenarında ki masasının çekmecesini açtı içinden kalem ve kitabını aldı canı sıkkın bir şekilde bahçeye çıktı biraz kitap yazmak istiyordu.
Koridorda , bahçede , şatonun her yerinde bir hazırlık heyecanı vardı.
Özelliklede şatoya yeni gelenler hepsi klan seçecekleri için fazlasıyla heyecanlıydı fakat Walter'ın bundan haberi dahi yoktu.
İş meraklısı miskinler dahi aralarında en iyi klanın hangisi olduğu hakkında tartışmaya girmişlerdi.
En iyi klanlar en iyi ve en yetenekli kişileri seçecekti tabi birde amacına uygun kişileri.
Geri kalan klanlar ise verecekleri eğitim ve amaçlarını açıklayarak klanlarını cazip göstermeye çalışacaktı.
Bunların hiçbiri Walter'ın umrunda değildi.
Büyük Bahçe Kapısından çıkarken bahçede Olivia'yı gördü.
"Olivia ! Bekle"Hızla yanına koştu
"Başını belaya soktuğum için özür dilerim"
Olivia durdu Walter'a döndü ve
"Walter , bunda hiç birimizin suçu yoktu.
Boşver bu konuyu kapatalım ve akşamki klan seçmelerini konuşalım"dedi heyecanlı bir ifadeyle.
"Ben herhangi bir klana girmeyi dahil olacağımı sanmıyorum ya sen"
"Delirmiş olmalısın Walter , bir klana sahip olmalısın.
Jexsus Klanına kabul edildiğini düşünseneeee ! Harika olurdu.Yüz yıl içinde tam on tane muhafız çıkardıklarını biliyor muydun?
Bir haftadır çalışıyorum Walter , önce yetenek ardından sözlü mülakata girecekmişiz umarım kazanırım" dedi heyecanla.
"Umarım kazanırsın Olivia"dedi Walter gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamstrio Anahtarı(4 Dişi Şeytan)
Fantasy5 Kitaptan Oluşan Bir Seridir. 1.Kitap(4 Dişi Şeytan) Yüzyıllar önce başlayan karanlık savaşın kalıntılarını ve kaybettirdiklerini kimsenin görmezden geldiği bir zamanda herşey toz pembeyken özel yüzüğün yerini bulmasıyla unutulan gerçekler tekrar h...