Alien kanatlarıyla rüzgarı döverken hava çoktan kararmış , şatonun ışıkları sönmüştü.
Ejderha ağır ağır şatonun tepesine indi , büyük pençeleriyle kiremitlere tutunmaya çalışıyordu fakat kiremitler onu taşıyamayacak kadar dayanıksızdı.
Walter ve saatlerdir yaşam belirtisi vermeyen Olivia'yı yavaşça bıraktı ve yeniden rüzgarı dövmeye başladı."Hadisenize kıpırdanın artık hadi! "
Ayağıyla kiremitlere vurmaya başladı Walter , vurduğu kiremitler kırılıyor ama kıpırdamıyordu."Hadi lütfen durumu kötüleşiyor , hadi!! "
Kiremitler aynı o geceki gibi titremeye başladı ve Walter kucağında tuttuğu Olivia'yla beraber kendini şatodan aşağıya bıraktı sonra bir karanlık ve odadaydılar.
Kapıyı açtı.
"Yardım edin kimse yok mu , yardım edin !"Hemen odasından çıkan Anthony geldi.
Olivia'yı kucağına alıp revire indirdi , peşlerinden Walter'da gidiyordu , merdivende Medal Mord'la karşılaşınca Medal Mord Walter'ı durdurdu.
"Benimle gel Walter o iyi olacak merak etme"
Medal Mordun odasına gidiyorlardı.
İçeri girdiler.
"Korkmuşsundur şurada duran çikolatalardan al"
"Teşekkürler"sesi titriyordu.
Çikolatalar konusunda emin değildi onlarda sihirli olabilirdi.
"Merak etme sıradan çikolatalar onlar , al ve ye Walter"
Elini gümüş varaklı kaseye daldırdı , çikolatayı eline aldığı an bir şey elini ısırdı.
Elini hızlıca geri çekti "Ahh !" Elindeki kanı emiyordu.
Gümüş varaklı kasenin içindeki çikolataların arasında sütlü çikolata renginde bir kunduz çıkıverdi.
Walter'a bakarak hırlamayla karışık çığlık gibi bir ses çıkardı.
Medal Mord kasenin içindeki hayvanı eliyle tutup kitaplığın arkasına attı "Muhtemelen bir kaç dakikaya erir Walter merak etme".
Sahiden merak etmemeli miydi , bu şatodaki herkes çıldırmış olmalıydı.
En azından Walter bu şekilde düşünüyordu.
Medal Mord büyük koltuğuna oturdu "Olivia'yı bu hale getiren nedir Walter ?"
"Olivia'yla mor dumana bakmaya gitmiştik efendim , daha sonra rüzgar nedeniyle kopan bir ağaç Mavi yani Olivia'nın Ejderine çarptı sonra yere düştüler Ejder öldü bedenine bir ağaç saplanmıştı..."
Walter tüm olanları sakin ve yorgun bir şekilde anlattı aslında derhal uyuması lazımdı ama olanları anlatmasıda gerekiyordu.***
Çalar saati üstünde ki büyükçe düdüğüyle Walter'ın yüzüne üflüyordu , saati kapatıp , üstünü giydi ve bahçeye çıkarak hasta yatakhanesine girdi , kocaman bir yerdi ve içeride bir sürü hasta yatıyordu.
Olivia'yı gördü yanında uzunca bir çocuk ve siyah saçlı bir kız vardı , onlara doğru yürümeye başladı.
Olivia ve diğer ikisi konuşmaya o kadar dalmıştıki Walter'ı görmemişlerdi.
Yavaşça yanlarına yaklaştı ve
"Merhaba Olivia"
"Walter ! Otursana"
Walter refakatçılar için koyulmuş olan şaşalı koltuğa oturdu.
"Bu Walter , bu şatoya ayak bastığım günden bu güne kadarki geçen zamanda en yakın arkadaşım oldu""Walter bu Srina bu da erkek arkadaşı Adney , Porrima dan arkadaşlarım ilk Rosa Günümüzü beraber geçirdik"dedi gülümseyerek.
"Bu arada ne oldu Walter , yani ben bayıldıktan sonra ?"
"Olivia , ııııı , sana , çok kötü bir şey söyleyceğim ve "
"Walter ! Söylermisin şunu"
Walter'ın eli ayağı birbirine karışmıştı Srina ve Adney meraklı gözlerle Walter'ı izliyorlardı.
Sonunda cesaretini topladı ve
"Olivia , Mavi öldü"
Olivia şoka girmişti elleri titriyordu yatağının yanında ki sehpanın üzerinde duran suyu zar zor aldı ve içti.
Bardağı sehpanın üzerine koymaya çalışırken bardak titreyen ellerinden kaydı ve kırıldı her yar cam parçası olmuştu Olivia'nın çığlık atmasıyla hemşire kadın kapıdan çıkıp yanlarına geldi elini salladı ve cam kırılları birleşerek masanın üzerinde bardak halini aldı.
"Hepiniz dışarıya !"
Elini tekrar salladı ve örtüler kapandı Olivia'nın çığlıkları tüm şatoda yankı yapıyordu.
Srina Adney'in ısrarlarına karşın odadan çıkmak istemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamstrio Anahtarı(4 Dişi Şeytan)
Fantasy5 Kitaptan Oluşan Bir Seridir. 1.Kitap(4 Dişi Şeytan) Yüzyıllar önce başlayan karanlık savaşın kalıntılarını ve kaybettirdiklerini kimsenin görmezden geldiği bir zamanda herşey toz pembeyken özel yüzüğün yerini bulmasıyla unutulan gerçekler tekrar h...