İkinci bir bölüm daha :)
Dediğim gibi medya ekleyemiyorum. Düzelirse eklerim.
Oy ve yorum lütfen. :) :D
--------------------------------------------------------------------------------
Louis'in kurduğu cümleden sonra Zayn çok daha fazla köpürmüştü.
"Sen bana acıyor musun aklınca?"
Liam'ın elinden kurtulsa da Louis'i tutmayı bırakan Niall, Zayn'in önüne geçti.
"Odadan çıkarın onu."
Harry'nin kurduğu cümleden sonra Louis hariç diğer ikisi Zayn'i odadan çekiştirerek kapıya doğru götürdüler.
"Bana acımak ne demekmiş göreceksin! Olmayan beyninle bana acıyorsun öyle mi? Geberteceğim seni!"
Aslında bu cümlenin sonuna 'sürtük' efekti de yerleştirmişti çünkü ateş fışkırıp doğrudan gözlerime bakan gözleri 'sürtüksün' diyordu bana fakat sesli söylememiş, söyleyememişti. Louis'in etkisi vardı belli ki bunda.
Onlar odadan çıktıktan sonra Harry yavaşça yatağa oturttu beni.
Zayn buradayken açamadığım ağzımı nihayet araladım.
"Tanrı şahidim olsun ki ona acımıyorum. Sadece empati kurup yaşadıkları için üzüldüm."
"Eğer ona acıdığını hissediyor olsaydım Thea, emin ol seni şuan ki halinden daha kötü yapardım. Ona acımak sana düşmez."
Harry'nin üzerine basa basa kurduğu cümle moralimi bozmuştu. Tamam Zayn'i sevdiği ve koruduğu belliydi ama onu korumaya çalışırken beni kırmasına gerek yoktu.
"Neden?"
"Çünkü şuan ondan daha fazla acınacak haldesin."
"Harry!"
Louis'in uyarıcı bakışlarıyla Harry kurduğu cümleden pişman olurcasına bana baktı.
"Şey Thea.. afedersin. Sadece Zayn konusunda fazla hassasız. Ah. özür dilerim."
Yine de kurduğu cümleyi kaldıramadım. Oturduğum yataktan kalmayı denesem de belim acıdığından yüzümü buruşturup geri oturdum. Elini omzuma koyan Harry "İyi misin?" dese de Louis'e döndüm.
"O, odadan çıkabilir mi lütfen?"
Louis anlayışla bana gülümsedi ve Harry'e odadan çıkmasını işaret etti. Harry ise "Özür dilerim." dedi ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.
"Canın çok yanıyor mu?"
Harry'nin kurduğu cümleden sonra dolmuş olan gözlerimden tekrar yaş akmaya başladı. Louis, yanıma gelip sol tarafıma oturdu ve başımı göğsüne yasladı.
"Şşş..ona bakma sen. Eminim dilemesine rağmen daha sonra tekrar özür dileyecektir."
İç çektim ve konuştum. Aklıma nadir ziyaret eden çocukluk anılarımdan birisi gelmişti.
"Annem, sürekli çalışırdı. Ben genelde evde bakıcıyla kalırdım tabi. Okullar tatildeydi ve sıkılıyordum. Bakıcı sürekli uyumamı söylüyordu. Bu da beni fazla sıktığından evden kaçtım. Bir site de oturduğumuzdan sitenin parkına gitmeye karar verdim. Evimin yanındaydı ama annem göndermezdi ki hiç o parka. Parkın saçma olduğunu, kirlenebileceğimi söylerdi."
Burnum akıyordu. Louis cebinden peçete çıkarıp bana verdi. Utanarak burnumu sildikten sonra devam etmemi istercesine başını salladı.
"Parkta benim yaşlarımda bir kız vardı. Kız kaydırakta kaymak için oturdu. Bu sırada nereden geldiğini anlamadığım bir çocuk kaydırağın ucunda belirdi. Kızdan büyüktü. Kız kaydı ve çocuk onu düşmeden kaydırağın ucunda tuttu. Sonra çocuk ona bir şeyler söyledi. Kız kafasını sallayarak çocuğun elinden tuttu. Ben bu sırada bankta oturmuş ayaklarımı sallayarak onları izliyordum. Yanımdan geçip gittiler. Arkalarından onlara bakarken kız bir anda çocuğa bir şey söyleyip beni gösterdi çocuğun elini bırakıp koşarak yanıma geldi. 'O beni her şeyden korur. Bana değer verdiğini söyler. O benim abim. Sende kaydıraktan kayarsan senin düşmeni engelleyen kişi senin abindir.'"
Louis, hala ne demek istediğimi anlamadığını belirtircesine kaşlarını çattı. Bende devam ettim.
"Düştüm Louis, annem beni korumuyorsa abim korur dedim. Belki benimle oyunda oynar diye düşündüm. Ne alakaysa o kaydırağın çocuklara abi verdiğini düşünüp bindim. Ama kayınca beni kimse tutmadı. Yere düştüm. Avuç içlerim soyuldu ve üzerimde ki beyaz elbisem toz oldu. Tabi annem baya kızmıştı. Nedenini anlattığımda da yumuşamış, 'Bundan sonra senin abin olamaz, senin kardeşin olabilir tatlım.' demişti. Tabi ben yine de bana abi alalım diye ağlamıştım. Annem de 'Seni düşünen, seni koruduğunu düşündüğün kişi senin abin olabilir tatlım. Abilik yahut ablalık için illa aynı kandan olman gerekmez. İlerde seni cidden koruduğunu düşündüğün birisi olursa eğer abin odur senin olur mu?' demişti. Ben bugün sanırım ilk defa birinin beni koruduğunu hissettim. Abimin beni koruduğunu..."
Sözüm bittiğinde Louis'in gözleri dolmuştu. Ne diyeceğini bilemiyor gibi bir hali vardı. Sonunda ellerini gözlerine götürüp ovaladı ve konuştu.
"Pek iyi bir abi olduğumu söyleyemem Thea. Kardeşimi koruyup kollamak benim yapamadığım bir şey sanırım."
Onu daha fazla üzeceğimi bilsem de sordum.
"Kardeşin.. o neden öldü?"
Ağzını açtı ama çalan telefonu buna engel oldu. Ayağa kalkarak telefonu işaret edip odadan çıktı. Az önce Louis'e karşı söylediklerimde ciddiydim. Onu abim gibi görmeye başlamıştım şu birkaç hafta da. Diğerleri Zayn'e tepki vermezken o sürekli Zayn'e kızıyordu benim için. Yaklaşık beş dakika sonra odanın kapısı açıldı. Gelen Louis değil Zayn'di. Korkarak ayağa kalmak istesem de belimde ki acı yine artınca oturduğum yerde kalakaldım.
"Louis, Liam, Niall yahut Harry hiç biri şuan evde değil."
Kurduğu cümle tüylerimi diken diken ederken inanmak istemedim. Zayn'in sinirli olduğunu Louis zaten biliyordu. Beni asla ama asla bırakmazdı.
"O a-az önce bu-buradaydı. Yani Louis."
"Telefon ile konuşuyordu. İşi çıkmış iyi mi?"
Alayla söylediği cümleye yüzümü buruşturdum. Kesinlikle Louis'e gelen telefonda Zayn'in parmağı vardı.
"Li-Liam. O evde olmalı."
Yavaşça bana doğru gelirken konuştu.
"Niall'ın annesi rahatsızlanmış. İkisi birlikte oraya gittiler. Ve sen sormadan söyleyeyim Harry ise zaten odandan çıktığında evden de çıkmıştı."
Sonunda dibimde bittiğinde yutkundum. Sesli yutkunmam onu tatmin etmiş olmalıydı. Ondan korkmam hoşuna gidiyordu.
"Demek küçük sürtüğümüz bana acırmış ha?"
Çenemi tutup gözlerimi gözlerine kenetledikten hemen sonra kurduğu cümle içimi üşüttü.
"Demek küçük sürtüğümüz ne yaparsam yapayım hak ettiğini düşünüyormuş?"
Gözlerim kocaman açılırken bunun kötü sonuçlanacağını biliyordum.
"Eh öyleyse karanlık bodrum katı seni özlemiş Thea. Ne dersin onu bir ziyaret mi etsek?"
Kurduğu cümle titrememe ve zaten diken diken olan tüylerimi daha da diken diken etmeye sebep oldu. Kalbim korkudan ağzımda atarken konuştum.
"Lütfen. Lütfen bunu yapma."
-----------------------------------------------------------------------------------
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)
![](https://img.wattpad.com/cover/42260168-288-k53936.jpg)