Selam :)
Öncelikle oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Özellikle yorumlarınız benim için çok önemli. :) Okuyucularımın kitap hakkında düşüncelerini öğrenmek hoşuma gidiyor :) O yüzden lütfen sessiz kalmayın. :)
Ve son olarak elimden geldiğince ithaf isteyen herkese bölüm ithaf etmeye çalışacağım :)
------------------------------------------------------------------------------
Neredeyse bir gündür bu odadaydım.
Hiçbir şeye anlam verememem bir yana, beni odaya yakapaça fırlattıktan sonra bir daha gelip bana neler olduğunu açıklamaması da ayrıca sıkıcıydı.
Bahsettiğim kişi adının Zayn olduğunu öğrendiğim piçti tabi ki.
Odada ki her şeyi parçalamış, camları kırmıştım. Tabi korkuluklara gücüm yetmediğinden hala kaçabilmiş değildim. Ayrıca balkon, ya da lavabo da kaçabileceğim aralıkta pencere falan da yoktu.
Hayır. Lavaboda tabi ki pencere vardı ama oraya kedi anca sığardı anlatabiliyor muyum?
Anlam veremediğim o kadar çok şey vardı ki kafamda.
Mesela kendime saatlerdir sorduğum sorulardan birisi annemdi. Hayır yani neymiş efendim annem yüzünden acı dolu bir hayat yaşamış. Tamam annemin çok masum bir kadın olmadığını biliyorum fakat yine de birçok kişiye göre iyiydi benim annem.
11 yaşımdayken, bir gece annemin acı dolu çığlıklarıyla uyanmıştım. Nefes alamadığı belliydi. Acilen ambulans çağırmıştım ama annem kalp krizi geçirmiş ve ani bir şekilde hayatımdan çıkmıştı.
Babam...
Onun hakkında hiçbir fikrim yoktu. Anneme babamı her sorduğumda yüzü garip bir hal alırdı. Ölmeden önce ki gün ona babamın kim olduğunu kesin bir şekilde sormuştum ve annem bana bağırarak beni odadan kovmuştu.
Annem, Zayn'e ne yapmış olabilirdi ki?
Aklıma takılan bir diğer soru ise Bayan Jensen'dı.
Sandığınızın aksine o ne yapıyordur diye düşünmüyordum. Ona fazlasıyla kızgındım. İyi bir aile olduğunu söylememiş miydi beni almaya gelenlerin?
Ah. Tabi burada yeni bir soru daha kucaklıyordu listemi...
Seni evlatlık alan aile kim? Zayn mi? İyi de o en fazla 20-22 yaşlarında olmalıydı. Beni nasıl evlatlık alabilirdi? Bu düşünce çok saçmaydı. Muhtemelen annemle olan derdi(!) yüzünden beni başka, yaşlı bir aileye para karşılığı evlatlık aldırmış olmalıydı. Aklıma başka mantıklı bir şey gelmiyordu çünkü.
Uzun süren saatler sonunda evde nihayet ayak sesleri duymam ile hızla ayağa kalktım. Çünkü dediğim gibi beni odaya tıkdıktan sonra 'Herkes evi boşaltsın.' gibisinden bir şey demişti ve ev boşalmıştı.
Tabi bende bağıra bağıra, küfür ede ede, odadaki her şeyi parçalamıştım. Sonunda cidden evde kimse olmadığından odanın ortasında ki yatağın yanına çökmüş, sırtımı da komidine yaslamıştım.
"Sana söylüyorum lanet olası çıkar beni buradan."
Ve kapıyı tüm gücümle yumruklamaya başladım. Yaklaşık bir on dakika ayağımı yere vurarak, küfürler ederek kapıyı yumruklasam da sonunda fark ettim ki ayak sesleri yine yok. Kah-ret-sin!
Bu çocukla bir an önce karşılaşıp neler olduğunu öğrenmem lazımdı. Buradan kurtulduğum an polise gidip o pisliği şikayet edecektim.
Arkamı dönüp sırtımı kapının pervazına yasladım. Kayarak yere oturdum. Dizlerimi kendime çekerek saatler sonra da olsa odaya baktım. Zaten şimdilik yapacağım bir şey yoktu.