Selam :)
Arkadaşlar yaklaşık üç bölümdür medya ekleyemiyorum çünkü ne kadar denesem de sorun çıkıyor fotoğraflar açılmıyor. Oysa güzel bir medya fotoğrafım vardı :(
Her neyse bu bölümde zaten sevdiğim Louis'i çoookkk daha fazla sevdim.
Oy ve yorum lütfen :) Düşüncelerinizi kesinlikle belirtin. :)
-----------------------------------------------------------------------------------
Yatakta yatar pozisyondan kurtulup ayağa kalktım ve ayaklarımı yatağın kenarından sarkıttım. Hala utanmanın farklı tonlarına bürülü yüzüm yanıyordu. Başımın sızlamasıyla kaşlarımı çattım ve elimi üzerinde sargı bezi bulunan kafamın üzerinde ki yaraya götürdüm. Her yerimde fazlasıyla yara vardı ve bu gerçekten berbat bir histi.
Yeni yaramın nasıl olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Ah hemen anlatayım.
Zayn ile o pozisyondayken, ki siz hangi pozisyon olduğunu anladınız. Her neyse tekrar hareket ettim ve dudaklarımız daha fazla sürtünse de kafamı biraz uzaklaştırdım. O da bu arada kollarını gevşetmişti.
Tabi bende kollarını gevşetmesiyle başının iki yanında ki kollarımı da yerlerinden ayırdım ve gövdesinde ki dizim ile daha da geriye gittim. Bu süre zarfında Zayn ile gözlerimiz birbirinden ayrılmamıştı. Ve ben geriye doğru gitsem de hala onun vücudunun üzerindeydim. Dizimi biraz daha geriye doğru getirdiğimde maalesef ki Zayn gözlerini yumdu.
"Ah."
Ve ben dizimin nerede olduğunu görünce utançtan ölebilebilirdim.
Evet tahmin ettiğiniz yerdeydi. Hızla bu sefer üzerinden kalkarak koltukta doğruldum ve ayağa kalktım. Gözlerini açan Zayn'e bakmamak için gözlerimi kaçırıyordum. Ellerimin ikisini öne doğru uzatarak konuştum.
"Be-ben ö-özür dilerim. Bi-bilere- ahh."
Ve ta ta tam. Ben hem ellerimi öne doğru uzatmış hem de geriye doğru hala gidiyorken koltuğun başlığına gelmişim meğer sonra yeri boyladım tabi. O da yetmedi koltuğun hemen yanında ki masanın üzerinde sallanan sivri uçlu cam süs kafamın üzerine düştü.
Artık neredeyse burada olduklarını unutmuş olduğum çocuklar kahkaha atmaya başladı. Hatta Harry yerde yatıp karnını tutuyordu. Zayn yattığı koltuktan kalkıp yanıma geldi. Tekrar dövecek sanıp kollarımı kafama siper ettim. Eh. Haklıydı. Az önce yanlışlıkla bile olsa yani uf kötüydü tamam mı? Yüzüne falan bakamazdım şimdi. Kolumdan tutulup çekildim. Sonra kolumu tutan el haricinde diğer el ise belimi tuttu ve ayağa kalktım.
"Be-ben..."
"Başın kanıyor Thea."
"Ö-özür..."
"Thea. Başın kanıyor."
Zayn'in iki kez söylediği cümle ile elimi başıma götürdüm. Evet elime kan gelmişti. Çocuklar hala kahkaha atarken ki yerde yatan Harry'e Niall' da eklenmişti. Ah! Pislikler. Cidden fena ödetmişlerdi onları odaya kilitlememi.
Hızla kaldığım odaya gitmek için merdivene doğru ilerledim. Upss yahut ilerleyemedim. Hala Zayn'e bakarken yine bir şeye çarpmıştım. Bu televizyon sehpasıydı. Televizyon yeri boylarken zaten utanan ben daha fazla utandım ve rezil oldum. Hadi ama ilk defa böyle bir durumla karşılaşmıştım. Ne diye onun üzerinde geri geri gidiyorsam. 'Ah' dediği ve gözlerini yumduğu aklıma gelince daha da kızardım. Sonra yerde yatan siyah ve pahalı televizyona baktım. Çocuklar televizyona bakıp daha fazla kahkahaya boğulurken bana bakan Zayn'e tekrar baktım.
