Selam :D
Aslında sormak istediğim şeyler var. Okuduğunuz tür sadece fan fiction mu yoksa diğer türleri de okur musunuz?
Aklımda uzun zamandır bir kurgu var ve düşüncelerinizi merak ettim. Eğer fan fiction dışında okumuyorsanız kurguyu bizim çocuklardan her hangi birisine çevirip yaza da bilirim.
Yani kısaca böyle bir şey olsa bakışınız ne olur? Lütfen cevap verin :D :D
-----------------------------
"Eric?"
"Thea!"
Duyduğum heyecanlı ses ile kıkırdarken hepsinin gözü bende olan grup homurdanıyordu.
Elim ile telefonu hafif kapatıp Niall'a dil çıkardım.
"Thea, orada mısın?"
"Ah, evet buradayım Eric."
İkimizde susarken yan yanayken daha samimiyiz diye düşünüyordum. Şimdi konuşacak konu bulmak garip gibiydi.
"Üç gündür aramanı bekliyordum. Hatta bir ara eve gelmeyi falan da düşündüm ki Dawson bugün basacaktı orayı."
Kahkaha atmama engel olamazken Zayn'in çatılan kaşları ile kahkaham kıkırdamaya, kıkırdama da tebessüme döndü. Sonrasında mimik oynatmadıysam da kıskanç sevgilimden sonra kıskanç abimde ayağa kalkıp telefonu hopörlore aldı.
Hepsi dikkatle telefonu dinlerken göz devirip "İlk onu aramadım, beni öldürecek!" dedim. Kahkaha atıp "Öldürdü bile." dedi.
Telefondan hışırtı gelip Eric'e benzeyen ama kesinlikle daha 'Yandın sen kızım!' vari olan Dawson'un sesi ile alt dudağımı dişledim.
"Beni ara demiştim değil mi sana? Vay be, ama görürsün sen Bayan Haugen!"
Zayn ve hatta diğerlerinin de ikizlerden rahatsız olması buna karşın ikizlerde ki fazla samimiyet çelişirken telefonu bir an önce kapatmam gerektiğini düşündüm ve asıl arama amacıma geçtim.
"Sanırım sana kendimi affettirmeliyim."
"Aynen öyle yapmalısınız Bayan kesinlikle arkadaşım olmayan Haugen"
Kıkırdayıp "Peki sizi yemeğe davet etsem?" diye bir soru yönelttim.
"Sadece seni Dawson diyecektin herhalde. Eric gibi gereksiz neden gelecekmiş? Hem barışman gereken kişi benim o değil!"
Göz devirip "Dawson!" dedim.
Eric'te oradan aynı şeyi söyleyince homurdanıp "Tamam be tamam." dedi. Ortamın gerginliği artacağından dolayı "Şimdi kapatayım o zaman öğlen ararım ayrıntılı konuşuruz." dedim.
"Olur." diyen Dawson telefonu isteyen Eric ile kavga ederken hışırtı geldikten sonra telefon kapandı.
Bir şey demeyip Louis'e telefonunu uzattıktan sonra Zayn'in yanına oturdum.
"Fazla samimiler!"
"Hemde sadece iki günde!"
"Ayrıca sesleri bile samimiyetsiz, gereksiz!"
"Kesinlikle çirkinlerdir de."
Hep bir ağızdan homurdanmalarına göz devirip Waliyha'ya kötü kötü baktım. O bile ikizleri sevmemişti.
"Henüz tanımıyorsunuz ki onları! Ön yargılısınız!"
Bir şey söylemelerini beklemeden arkamı dönüp mutfağa ilerledim ve ne yemek yapacağımı düşünmeye başladım. Eğer evde eksik varsa Niall'ı gönderirdim.
