Selam :D
Bol bol bol ve uzun uzun uzun yorum lütfen :D :D
Ayrıca geçen bölümdeki mükemmel yorumu için #betul_ozskn'a teşekkürler!
----------------------------------------------
"Şimdi siz nesiniz?"
"---"
"Thea! Şimdi siz nesiniz?"
Neredeyse son yarım saattir bu soruyu sorup başımın etini yiyen Waliyha'ya doğru dönüp ters bir bakış attım ve gözlerimi yumup derin nefes alıp verdim.
"Bil-mi-yo-rum! Bilmiyorum işte."
"Ah! Tomlinson'u elime geçirdiğimde döveceğim. Dö-ve-ce-ğim!"
Sinirli hali şu durumda gülmek istemesem de gülümsememe neden olunca bu sefer ters ters bakan o oldu.
"Komik mi?"
Gülümsememi yok edip ciddi bir duruş aldıktan sonra "Benden bile daha fazla sinirlendin." dedim.
"Tabii ki sinirleneceğim. Abim sana seni sevdiğini söylüyor ve Louis onu yine dövüyor. Al-kış!"
Benden ses çıkmayınca devam etti.
"Ya birde sana anlam veremiyorum. Hayır yani git yapış dudağına ama sen napıyorsun dizlein üzerine yere düşüyorsun. Ap-tal!"
"Bayan Malik, lütfen terbiyenizi takının."
Kapının kenarına yaslanmış ve sol ayağını sağ ayağının üzerine atmış olan Harry'nin bakışları beni buldu.
Evet öyle sakin gibi dursa da tekrar Zayn'in son konuşması üzerine Louis yine kavga etmişti. Yere düşen beni de sokaktaki sese gelen korumalar eve getirmişti. Lou geceye doğru eve geldi fakat Zayn'den hala bir haber yoktu. Tabii Liam'da pek ortalıkta gözükmüyordu. Muhtemelen Zayn ile birlikteydi.
"Hem Louis şuan yan odada istersen çağırayım yüzüne karşı söyle bunları."
Waliyha'nın kızgın ifadesine korku eklenince Harry ve ben sırıtmaya başladık. Bana göz kırparken "Sakın söylemeyin." diyen Waliyha kahkaha atmamıza neden olmuştu.
Kahkaha atmanın Harry'e ne kadar yakıştığını düşündüm. Bu düşünce aklıma direk Louis ile aralarının nasıl olduğu sorusunu getirdi. Aslında Louis haklı gibiydi fakat yine de o kadar fazla tepki vermemeliydi. Harry, iri yarı ve uzun boylu olsa da kalbi hepimizinkinden daha kırılgandı. Hani Harry'e bağırmak iki yaşındaki masum bir bebeğe bağırmak kadar üzücüydü. O cümleyi kurarken amacının Louis'i kırmak olmadığını hatta o cümleyi farklı bir amaçla kurmadığını biliyordum. Ki eğer ben biliyorduysam Louis'te biliyor olmalıydı.
"Aranız nasıl?"
Ortam anında gerginleşirken suratı asıldı.
"O cümleyi söylemeden önceki zamana ışınlanmak istiyorum. Loueh'imi özledim."
"Hah! Gıcık bu aralar Loueh'in."
Waliyha tekrar konuşmaya katılırken Harry kaşlarını çatmıştı.
"Yüzüne de söylesene hadi."
Yerine pusan Waliyha'ya "Hah, böyle pusarsın." dedi. Daha sonra arkasına dönüp baktı ve içeri doğru adım attı. Gözleri parladığına göre bu sadece bir kişi olabilirdi.
Harry'nin yüzüne bile bakmadan odaya girdi. Turuncu t-shirt'ü ve siyah kot pantolonu ona her zaman ki gibi yakışmıştı.
Harry arkada üzgünce dururken bende üzüldüm. Louis çok fazla abartıyordu.
