" Hayır! Beni terk edemezsin! "
Hamra'nın çığlığından sonra bütün sınıf ona adapte olduk. Yere diz üstü çökmüş sarı saçlarını çekiştirerek ağlıyordu. Ve karşısında 4 yıllık sevgilisi duruyordu. Onların ayrılmaları imkansızdı!
Esila, Beril ve ben hemen yanına koşup Hamra'yı ayağa kaldırdık.
" Naptın lan bu kıza?! " dedim. Kabul bende aşırı derece de bağırmıştım ama ders saatiydi ve dersimiz boştu. Birinin duyması imkansız gibi bi'şeydi yani.
" Ben O'na sadece bitti dedim o çığlığı kopardı. " bu imkansızdı onların ilişkisi bitmezdi.
" Sen bu kızı çok seviyorsun. " dedim, birkaç adım öne çıkıp işaret parmağımla Hamra'yı göstererek.
Kaya benden gözlerini kaçırdı. Seviyordu işte biliyordum! Ama neden böyle bişey yapmıştı ki sanki? Ne hakkı vardı Hamra'yı üzmeye? Yüzüne yumruğumu geçirdim. Onu üzdüğü her aklıma gelişinde kafayı yiyordum, Kaya'ya olan nefretim kat ve kat artıyordu.
" Bunu hakettim. " deyip sınıftan çıktı. Normalde olsa bana karşılık verirdi ve büyük bi kavga çıkardı bu sınıfta ama neden şimdi hakettim deyip gitti ki?
Garip şeyler dönüyordu.
Hamra'yı sırasına oturtup sakinleştirmeye çalıştık. Aslında ben pek çalışmadım çünkü bu konularda iyi değilimdir. Daha çok ağlatana karşı bi nefret uyandırırım.
Baktık ki olacak gibi değil bizde Hamra'yı tuvalete götürdük. Esila yüzünü yıkarken Beril de takma gibisinden şeyler söylüyordu.
En sonunda Hamra sakinleşince tuvaletten çıktık. Zaten pis kokuyordu!
" Ben su alıp geliyorum." deyip kantine yöneldim. Hüsnü Amcadan su isteyip televizyona baktım. Kadın avazı çıktığı kadar bağırıyordu üstelik çirkindi ama yanında oynayan çocuk taştı. Kader kıçıyla gülüyordu. Benim salyalar akarken Hüsnü Amca suyu verdi, parayı verip hızla kantinden çıktım. Ani ruh değişimleri hiç anlamıyordum. Bazen çok neşeli ve şirinken 10 saniye sonra herkesle kavga edebilecek kadar sinirli oluyordum. Deli miydim acaba?
Bu soruyu da bitek kendime ben sorabilirdim. Birinin bunu bana sorması arka cebimde ki bıçağı çıkaracak kadar sinirlenmeme sebep olurdu. Ben öyle kimse yok diye mal mal yürürken fısıltıyla bağırışmalar duydum. Sesler aşağıdan geliyordu. Erkek mescidinin önünden. Aşagıya yavaş yavaş indim.
" İstediğini yaptım. Hamra'dan ayrıldım Allah'ın belası! Şimdi O'na zarar vermeyeceksin! "
Kaya'nın sesiydi bu. Kafamı uzatıp izlemeye başladım. Kaya yumruğunu sıkmıştı. Diğerininde arkası dönüktü yüzünü göremiyordum ama bayağı rahattı.
" Ben O'na zaten zarar vermem Kaya biliyorsun. Şimdi sıra aşık etmekte. Plan yapmam lazım. "
" Ne planıymış bu? " deyip söze atladım ve merdivenlerden indim. Hâlâ o çocuğun yüzünü göremeyecek kadar geride duruyordum.
" Sen kimsin? "
Çocuk bayağı yakışıklıydı ama Allah karakterden alıp yüze vermiş olsa gerek. Bu piç yüzünden Hamra üzülüyordu ve ben asla bunu onun yanına bırakmazdım!
" Anka ben. Hamra'nın kan bağı olmadığı halde kardeşi olan Anka! "
Çocuk sırıttı ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. O pürüzsüz yüzüne yumruklarımı geçirmek istiyordum artık!
" Ne istiyorsun Hamra'dan? "
" Bir şey istemiyorum. " dedi.
" Niye onları ayırdın o zaman? " işaret parmağım bu kez Kaya'yı gösteriyordu.
" Bak canım sen o güzel kafanı yorma. "
" Kendisine O'na aşık olabilecek bir kız arıyormuş ve Hamra'yı seçmiş." dedi, Kaya
" Ha? " ağzım beş karış açılmıştı bu ne saçma bişeydi böyle? " Eline ne geçecekmiş ki? "
" Böylece benimle uğraşacak biri olacak. "
" Egonu tatmin edeceksin yani. " dedim çocuğa birkaç adım yaklaşarak.
" Valla adını ne koyarsan koy. "
Çocuğa iyice yaklaşıp ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Gözlerinin içine bakarak alttan yukarı tekmemi atıyordum ki dizim tutup sertçe ittirdi. Ağzından hayır dercesine nidalar çıkınca sinirim tekrar tepeme çıktı ve yumruğumu yüzüne doğru salladım ama o elimi de tutup kolumu sırtıma dayadı ve arkamı döndürüp beni kendine çekti. Kahretsin!
" Aslında seni de beğendim Anka. Hamra yerine sende olabilirsin istersen? "
Eğer bu çocuk ciddiyse bunu kabul edebilirdim. Hamra ile Kaya barışırdı ve mutlu olurlardı. Eskisi gibi olurlardı. Hem ben bu ego yığınına asla aşık olmazdım. Kendimi ne yaparsa yapsın aşık olmamak için zorlardım ve buda en sonunda sıkılıp giderdi. Son bir umut Kaya'ya baktım.
" Savaşmayacak mısın? " dedim.
" Denemedim mi sanıyorsun Anka. Her seferinde Hamra'ya zarar verecek olma korkusu beni deli ediyordu. Kaç kere zarar gelmesinden kurtardım ama hayır olmuyor. Artık gücüm kalmadı ki. "
Çocuk kolumu iyice sıkarak;
" Teklifim hâlâ geçerli Anka. "
" Tamam. Kabul ediyorum. Hamra ile Kaya'yı rahat bırak. " bu çocuk tahminimden fazla güçlüydü.
Hem o kadarda kötü olamazdı değil mi? Sonuçta Hamra mutlu olacaktı. En fazla 1 ay sonra da bu çocuk sıkılıp giderdi. Olay da kapanırdı.
Şükür kolumu bırakmıştı hayvan!
" Şimdi, Kaya sen Hamra'nın gönlünü kazanmak için bir sürü plan yap. Hepsini teker teker uygula. 1.sinde affetse bile tamam mı? "
" Ama Anka sen böyle sevgili işlerinden nefret edersin. "
Çocuk tanıyo beni abi! Ama mecburum.
" Biz zaten sevgili olmayacağız. " dedim, egoya bakarak." Hem de asla!"
" Cık cık cık! Gelecekte ki sevgiline deme öyle. "
Görüşlerinizi bekliyorum ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iskalama Aşk
Teen Fiction" Bence arkadaşlık her şeyden önemli." - Anka Siz hiç aşkta ıskaladınız mı? #Tüm hakları Anka'nın ağaç evinde saklıdır ©®✅