" Gitme." dedim, bir anda.Neden gitmek istediğini anlayamıyordum fakat gitmesini istemiyordum. O'na alışmıştım. Belki o bunun farkında değildi ama güvenmiştimde. İlk kez bir erkeğin yanımda olmasını isterken O gitmekten bahsediyordu. Gözleri ışıl ışıl olmuştu. Gülmeye başladığında soran gözlerle O'na baktım.
" Gitmemi istemiyor musun?" dedi, birkaç adım yaklaşarak.
" İstemiyorum tabii."
Bende O'na yaklaşmıştım. Neden yaklaştığıma dair hiçbir fikrim yoktu ama sanırım O'nu hissetmek istemiştim. Nefesini hissetmek istemiştim Barlas'ın. Gözlerimi gözlerine sabitleyince ne kadar yakın olduğumuzu fark ettim. Burnu burnuma değince karşı koymak istemedim. O'nun dudaklarını hissetmek istedim. Gözlerimi kapatıp yaklaşmasını bekledim. Ağzımı aralayınca nefesini duymuştum.
" Öhöm öhöm!"
Duyduğumuz sesle ikimizde arkaya doğru baktık. Müdür gözlerini belertmiş bize bakıyordu. Az önce gördüğü manzara biraz ahlaka karşı olabilirdi ama bunu benim yapmam daha da şaşırmıştı. Her erkeği laf attı diye döverdim ve şimdi beni öpüşürken yakalamıştı. Tam sayılmazdı belki ama sayıladabilirdi.
" Burası okul, aşk yuvası değil." deyip, arabasına bindi.
Kıpkırmızı olmuş yanaklarımı elimle kapatıp arabaya geçtim. Barlas bir iki dakika kahkaha attıktan sonra yanıma geldi. Yüzümü diğer tarafa çevirmiş offlamakla meşguldüm. Neden sırıtıyordu ki sanki? Yani gülecek ne var abi bunda? Tamam basıldık resmen ama abartmaya ne gerek var? Bak yine sinirlerim hopladı.
'' Şu yüzünde ki aptal sırıtmayı kes artık! '' dedim, sinirle.
'' Sırıtmıyorum.''
'' Sırıtıyorsun! ''
'' Belki benim yüzümde doğuştan gelen bir sırıtma ifadesi vardır? ''
'' Doğuştan gelen sırıtma ifadesi sinirlerimi bozuyor.''
Daha fazla konuşmadan arabayı çalıştırdı. Yaklaşık 15 dakika kadar sessiz kaldıktan sonra bu sessizliği telefonumun sesi bozdu. Çantamın en derin yerlerinden onu çıkartmaya çalışırken sesi kesilmişti. Bulduğumda hızla kimin aradığına baktım. Babam. Neden aradığını merak ederek tekrar aramasını beklemeden geri aradım.
'' Efendim baba? Tamam. Tamam, geliyorum. '' deyip, telefonu kapattım.
'' Bizden intikam alan kişiyi bulmuşlar, babam karakola çağırıyor. ''
'' Peki ya dikişlerin? '' dedi, Barlas. Ben onları tamamen unutmuştum oysa ki.
'' Hass. Babama mesaj atayım bari.''
Babama dikişlerimi aldırdıktan sonra geleceğime dair mesaj attıktan sonra Barlas ile hastaneye geldik. Arabada beklemesini söylememe rağmen inat edip yanımdan ayrılmamasına her ne kadar sinir olsam da belli etmemeye çalıştım. Sinirimi bizden intikam almaya çalışan o kıza saklamalıydım sonuçta, değil mi?
Dikiş işi de bittikten sonra karakola geçtim. Babam kızlara da haber verdiğinden tüm tayfa oradaydı. Kaya, Çağatay ve Emir'i anlardımda bu Ökmen neden Esila'nın yanından ayrılmıyordu onu anlamıyordum ben. Seviyor muydu? Hoşalnıyor muydu anasını satayım? Neyse.Başkomserin odasına girip sıralandık. Beyaz saçlı, masasında yayılan polis amcacığımız bizim tayfayı süzüverdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iskalama Aşk
Teen Fiction" Bence arkadaşlık her şeyden önemli." - Anka Siz hiç aşkta ıskaladınız mı? #Tüm hakları Anka'nın ağaç evinde saklıdır ©®✅