Multi: Lamia ve Çağatay
Ben şok olmuş çocuğa bakarken şarkı bitti.
" Seninle dans etmek güzeldi Anka. " ellerini çekti arkasını dönüp giderken koluna yapıştım.
" Beni sevgilinle tanıştır. "
Çocuk hiç anlamadığım bir şekilde sırıttı. Aq bunda sırıtılacak ne var ha ne var? Never say never gibiye benzedi de neyse.
" Buradayım. Sevgilisi benim. " bu ses Lamia'nın sesine benziyordu. Ama hatırlayamıyordum. Sonuçta bir yıldır duymamıştım. Heyecandan arkamı dönüp yüzüne bile bakamıyordum.
" Anka benim, Lamia. Bana bak. " kâbus mu görüyordum acaba.
Barlas yanıma gelip koluma dokundu. Bana bakarken parmaklarımı saydım. Evet, on tanelerdi. Hızla arkamı dönünce sarı saçları ve kahverengi gözleriyle Lamia bana sırıtıyordu. Çığlık atıp boynuna abandım. Beril, Esila ve Hamra kızı dövdüğümü sanıp yanımıza ışınlandılar.
Yüzümü çekip Lamia'nın arkasında olan kızlara baktım.
" Kızlar Lamia geri dönmüş. "
Başta Esila olmak üzere hepsi yanıma gelip grup kucaklaşması yaptık. Ben bi ara boğuldum. Beril öksürük krizine girdi ama yine de yaptık. Allah'ım sen bu beşliyi tamamladın ya ben daha ne isterim! Kucaklaşmayı bitirip ayrıldığımızda Lamia Çağatay'ın yanına gitti.
" Kızlar sevgilim, Çağatay. "
O sırada Barlas'a baktım. Ben onu ne diye tanıtacaktım? Herkesin içinde bana takıntılı diyemezdim. Neyse ya niye tanıştırma gereği duyuyordum ki. Sıra arkadaşım, partnerim falandı işte. Herhangi bir şeydi! Hiçbir şeydi! Hiçbir şey miydi? O kadarda değildi canım. Yanımdaydı işte. Bu yeterdi galiba. Buda benim yanımda desem Lamia anlardı.
" Buda Emir. Yeni arkadaşım. " dedi, Beril.
" Buda Ökmen. " dedi, Esila. Aslında oda mantıklı ismini söyle yeter. Lamia bana bakınca konuşmak için ağzımı açtım.
" Bende Barlas. Anka'nın sıra arkadaşıyım. " söylediğine çok şaşırmıştım ve nedense içim burkulmuştu.
" Sadece sıra arkadaşım değil. " dedim, durumu kurtarmak için. " O benim yanımda olan tek erkek. " umarım sevgilim olarak anlaşılmamıştır.
Barlas bana gülerek bakarken bende ona gülümsedim. Evet, bu daha da içimi ferahlatmıştı. Lamia kafasını salladı. Hepsi koyu bi muhabbete dalmış harıl harıl birbirlerine bir şeyler anlatıyorladı. Bense Barlas'a bakmakla meşguldüm. Neden bu çocuğa bakma gereği duyuyordum ki?
" Herkes disipline! "
Bakışlarım sahneye kaydı. Lan müdür! Hani hocaların girmesi yasaktı. Ben hoca değil müdürüm hatta facebook sayfa adminiyim ayaklarına mı yatıyordu acaba? Ayriyeten, ne disiplini aq?
" Hocam ne disiplini? Neden? " dedim, bağırarak gözde ben.
" Bu izinsiz yapılan partide ne halt yediğinizi sanıyorsunuz?! Hem de benim hasta olup gelemediğim bir günden faydalanarak?! "
Kaya'ya baktım. Sonuçta partiyi o düzenlemişti değil mi? O konuşmak için düzenlemişti ve benim salak arkadaşım müdürcüğümüzün hasta gününden yararlanıp hocaları kandırmış bizi buraya toplamıştı. Vay çakal.
" Hocam ben düzenledim ve yalan söyledim, kimsenin izinsiz olduğundan haberi yok bu yüzden disipline gitme gerekleri de yok! " dedi, Kaya aniden.
" Pekala Kaya sana tek bir şey sorduktan sonra odama gidebiliriz. "
" Buyurun hocam? "
" Yavrum sen benim hasta olduğumu nerden öğrendin?! Ya ben okulda olsaydım?! Okulda olup olmadığımı nasıl anladın?! Ben hep okulda olan biri değil miyim?! " kulağım delindi aq.
" İyide hocam siz dün okulumuzun facebook sayfasında hasta olduğunuzu yazmıştınız. "
Mal Kaya. Hepimiz gülmekten yerlere yapıştık lan. Bu çocuk beynini sıçtı mı naptı?
" Ben öyle bir şey yapmadım yavrum. "
Sesin nereye gitti müdürcüğüm dememek için kendimi zor tuttum.
" Hocam siz admininiz çok hasta, yarın okula gelemeyecek diye durum attınız ya. Hatta herkes geçmiş olsun falan yazdı. Hem bi kız telefon numarasını yazmıştı sizde wetsaptan yazarım yavrum, yazmıştınız. "
En sonunda gülmekten topukluların üzerinde duramadığımı anlayınca Barlas'a tutundum. Oda elini omzuma atıp beni kendine yapıştırdı. Höst lan! Durumdan yararlanıyor. Neyse gülmekten bir şey yapamam şu an.
" Derhal odama! " müdür kükreyip gidince çenem ağırdığından gülmeye bi son verdim.
" Hep gülsene be Anka. " kafamı kaldırıp Barlas'a bakınca burun buruna geldik.
" Niye çok mu hoşuna gitti gülmem, kütük kafa. " az biraz kafalarımızı ayırdım.
" Evet, çok hoşuma gitti. "
Ben ona öylece bakarken bir el gözümün önünde aşağı yukarı sallandı. Elin sahibi Hamra, Kaya'yı kurtarmamız gerektiğini söylediğinde müdürün odasına yöneldik. On kişilik grup olmuştuk artık, bizimle baş etmek çok zor olacaktı.
Müdüre yalvara yakara son anda Kaya hakkında tutanak tutulmasına engel olduk. Yoksa mal her yıl eve götürdüğü belgeleri bidaha nah bulurdu. Okuldan çıkarken işittiklerime göre Emir, Ökmen, Çağatay ve Lamia aynı sınıfa yani bizim yan sınıfa düşmüşler. Hep o sınıfı kıskanmıştım neden o kadar azlar kesin dersler iyi dinleniyordur falan diye meğerse bizim malları beklemiş sınıf.
" Kızlar bizde toplanıyoruz. " dedi, Hamra. Ben kafamı aşağı yukarı salladım.
" Oley! " diye bağırınca Kaya'ya döndük.
" Olum kız, kızlar dedi. Sen niye oley diyosun? " bu Çağatay gerçekten doctor who gibi konuşuyordu.
" O zaman beyler, sizde bizdesiniz. "
Barlas her zamanki gibi öküzlüğünü kullanarak davet ettiği erkekleri topladı, Hamra'nın şoförünün alacağını öğrendiğinde mavi kareli gömleğini bana giydirip gitti. Evet, salak bana gömleğini vermişti.
Hamra'larda toplandığımzda en başta Lamia'nın en sevdiği yemek içli köfteyi yedik. Sofrayı toplamada Esra Teyze'ye yardım ettik ve Hamra'nın odasına kurulduk. Lamia sandalyeye, Esila koltuğa, Beril ve Hamra yatağa bende yere yerleştikten sonra erkeklerin dedikodusunu yaptık. Üstümde Barlas'ın gömleği varken bu daha kolay olmuştu. Bazen koklayıp gülerken bazen de ya bununla bir şey yaptıysa diye yüzümü buruşturup durdum. Lamia Çağatay'ın en kötü ve en güzel yanlarını anlattı. Kaya'yı hepimiz tanıdığımız için Hamra bir milyonuncu anlatışını sona bıraktı. Beril Emir'i yeni tanımasına rağmen komik ve iyi biri hatta tam onluk biri olduğunu anlamış çocukla evlenmek istiyordu. Esila ise Ökmen'i sırlarla dolu biri olarak tabir edince sıra bana geldi.
" Anka bence bu çocuk senin yanında olan tek erkekten daha öte. " dedi, Lamia.
" Aramızda bir şey yok. " evet, yoktu. Ben sadece ondan eskisi gibi nefret etmiyordum o kadar.
" Neden mızmızlanarak giyindiğin gömleği çıkarmıyorsun öyleyse? Hatta bazen kokluyorsun, farkettim. "
" Hayır Lamia, gerçekten yok bir şey aramızda. "
" Olabilme ihtimali var mı peki? "
" Bilmem. Belki. " dedim ve tekrar gömleği kokladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iskalama Aşk
Teen Fiction" Bence arkadaşlık her şeyden önemli." - Anka Siz hiç aşkta ıskaladınız mı? #Tüm hakları Anka'nın ağaç evinde saklıdır ©®✅