Iskalama Aşk

#KÜTÜPHANE.

Multi: Okul kütüphanesi.

İki gündür uzaklaştırma alan Barlas ve Cenk'i göremiyordum. Okulun son günüydü. Yani yarın Barlas ile bulaşacaktık. En son ki renk seçimimizden sonra yarın ikimizde turuncu giyinecektik. Siyah pantolon, turuncu tişört ve turuncu ayakkabı kombini yapmıştı beyefendi. Benim de işime geldiğinden itiraz etmeden kabul etmiştim.

Matematik dersinin ortasına doğru kapı çalındı ve nöbetçi içeri girdi. Elinde ki kağıdı hocaya götürürken ben hiç oralı olmayarak tahtayı defterime geçirmeye başladım. Sonra mal karı teneffüste yazarsınız deyip, teneffüsümüzü yedirtiyor.

'' Anka Doğan, Beril Cengiz, Esila Ünsal ve Hamra Çelen müdürün odasına kızlar, haydi. ''

Yavaşça kızlara bakarak ayağa kalktık. Hepimizin yüzünde şaşkınlık vardı. İki gündür hiç kimse ile tartışmamıştık bile. Lamia ve ben rahat durana kadar canımız çıkmıştı belki ama tutmuştuk kendimizi. Dışarıya çıktığımızda Lamia karşımızda yüzü asık bir şekilde duruyordu. İlk başta bizi dersten kurtarmak için yaptırmış olabileceği aklıma gelse de, böyle bir şey yapmayacağına emindim. Yaramaz olabilirdik ama derste düzgündük her zaman.

'' Umarım disiplin cezası vermez. '' dedi, Lamia.

'' Sanki kavgayı biz ettik anasını satayım. '' diyen Esila'ya döndüm.

'' Sakin olun, müdür bize disiplin cezası vermez. Cenk kantinin camını boydan boya kırdığı ve birini az daha kör edeceği için disiplin cezası aldı. ''

'' Peki ya Barlas? '' dedi, Beril.

'' Müdürün odasında Cenk'i tekrar dövmüş ve şu bir kızın aldığı, hatta biliyorsunuz facebook'ta sayfaya da fotoğrafını atmıştı, aynaya Onu itince ayna kırılmış ve uzaklaştırma vermiş. ''

Bunları konuşurken çoktan müdürün kapsının önüne gelmiştik. Önde ben arkamda Lamia ve diğerleri ile odaya girdik. Müdür hepimizi sinirle süzüp iç çekti. En son ki konuşmamız pek iyi bitmediğinden konuşmadım.

'' Sizlere ceza vereceğim. Ama öyle disiplin cezası falan değil. Biliyorsunuz, kütüphane görevlilerimiz yok ve kitaplar darmadağın. Yakında müfettiş gelirse o kütüphaneyi öyle görmesini istemiyorum. Bugün okul çıkışı orayı düzenleyeceksiniz. Geceniz burada geçebilir ailenize haber verin. Başınızda edebiyat öğretmeniniz Vahit Hoca duracak.''

'' Hocam Cahit Hoca dursun lütfen. '' dedi, Hamra. O Hocadan çok korkuyordu. Aslında hepimiz korkardık, okulun sapık öğretmeniydi. Geçen yıl derslerimize o girdiğinden ne olduğunu biliyorduk. Hamra bu yıl o yok diye çok sevinmişti. Hatta yeni hocanın az daha boynuna atlıyordu. Adam gözleri ile hepimizi taciz edebilecek bir kapasiteye bağlıydı.

'' Çıkabilirsiniz.'' dedi müdür, Hamra'ya ters ters bakarak.

Odadan çıktığımızda Hamra ağlamaya başlamıştı bile. Kollarımın arasına almaya çalışsam da geri çekilip konuşmaya başladı.

'' Ya hatırlamıyor musunuz o adamın bakışlarını? Ne kadar iğrençti. Resmen hepimizi taciz edecek. Hemde gece gece bizim okulda ne işimiz var? '' dedi.

'' Edebiyat Hocası sapık mı? '' dedi, Lamia. Kafamızı salladık hep beraber.

'' Ulan gebertirim ben o ibneyi, hiçbir şey yapamaz merak etme. '' dedim.

***

'' Haberin olsun Safiş. '' deyip kapattım telefonu.

Hepimiz ailemize haber verdikten sonra hocanın yanına ilerledik. Hamra kolumu sıkmış, arkama sinmişti.