Ğ Planı

3K 257 160
                                    

" Ne o Kyungsoo Jongin'i mi izliyorsun? "

" Bana çok kızdı galiba Sehun? Hata mı yaptım? "

" Jongin'i seçerek mi? Evet bence hataydı. "

" Hayır, o'nu suçlamak hata mıydı? "

" Suçlamak mı? "

" Dedemden para aldığını sandım ya. "

" Kyungsoo aptal mısın? Sandım ne demek ya? "

" Bilmiyorum Sehun ya. "

" Kyungsoo? "

Kyungsoo, sol tarafında aniden beliren Chanyeol'a bakmak için kafasını kaldırmıştı. Güneşten dolayı gözleri sulanmıştı biraz, elini alnına koyup güneş ışığını biraz da olsa engellemeye çalışmıştı Kyungsoo. Chanyeol arkasını dönüp Jongin'e bakmış sonra Kyungsoo'nun kulağına doğru eğilmişti.

" Jongin dedi ki git Kyungsoo'da emanetimi al. "

" Ne emaneti Chanyeol? "

" Jongin Kyungsoo biliyor dedi. "

" Bilmiyormuş işte Chanyeol, uza! "

" Almadan gidemem. "

" Bilmiyorum dedi ya! "

" Nasıl bilmiyor ya! Salak mı bu? Jongin kalbini geri istiyor Kyungsoo. Dedi ki, Kyungsoo'da kalbim kaldı git getir. "

" Jongin benimle konuşmak istemiyor değil mi Chanyeol? "

" Konuşmak değil de.. Sesini duyarsa öleceğini düşünüyor. "

" O'nunla konuşabilir miyim Chanyeol? "

" Sen ağzından tükürükler saçarak konuşan birini sevebilirsin ama konuştuğunda tükürük yerine can kırıklıklarını saçıp, bedeninin içinden geçerek ruhuna derin yaralar açan biriyle konuşamazsın Kyungsoo. Jongin artık can kırıklığı istemiyor. "

Kyungsoo derin bir çekip uzamış tırnaklarıyla oynamaya başlamıştı. Jongin ile konuşmak istiyordu sadece, çok güzel içine attığı şeyleri çok güzel söylemek istiyordu Jongin'e. Jongin, Kyungsoo için karanlıkta doğan bir güneşti. Belki karanlıkta olduğu için güneş sanmıştı Jongin'i, yine de güneşi kabul etmişti Kyungsoo. Hiç sevilmemişti, hiç sevmemişti... Kendisini seven insanlara da hemen güvenmişti Kyungsoo. Sevgi görmemişliği değildi, sevgi eksikliğiydi Kyungsoo'daki.

" Üzülme Kyungsoo. Jongin kızdıysa senin için umut vardır. "

" Gerçekten mi? "

" Yalan söylüyo Kyungsoo, dinleme. Umut, yalan olduğunu anlayınca acı verir ve Jongin bunu kullanıyo. "

" Yalanı sen daha iyi bilirsin Sehun. Yixing'e yarışmasında başarılar dilediğimi söyle. "

" Gidelim Kyungsoo, derse geç kalmayalım. "

Sehun, Kyungsoo'nun bileğini kavrayıp peşinden çekiştirmeye başlamıştı. Olabildiğince hızlı bir şekilde uzaklaştırmak istiyordu gereksiz umut dolu o konuşmanın ortasından. Jongin'i kaybettiğini düşünen bir Kyungsoo'ya umut verecek şeyler duymasını istemiyordu Sehun. Umutsuz bir Kyungsoo'yu daha çok istiyordu çünkü umutsuz bir Kyungsoo ağlayan bir Kyungsoo demekti, ağlayan bir Kyungsoo arkadaş isterdi ve Kyungsoo'nun arkadaşı Sehun'du. Omzunda ağlarken sırtını sıvazlayacak ve saçlarının kokusunu ciğerlerine iyice çekecekti. Eğer umut eden bir Kyungsoo olursa kaybedebilirdi o'nu.

Külkedisi Sokağa Çıktı (Kaisoo Fanfic) (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin