Ölüler De Özler

2.3K 179 106
                                    

N/Y: Şarkının orjinali Fallen Slowly - Glen Hansard and Marketa Irglova.. Sözlerine aşk oldum şarkının..

Sehun, dudaklarına bastırdığı telefonunu çekerek yeniden bakmıştı mesaja. O şişe.. Luhan'a verdiği şişeydi, mesaj da o'nun telefonundan atılmıştı.. O'nu özlediğinde arıyordu sürekli telefonunu belki açar umuduyla, son kez sesini duyma umuduyla ama hep aynı sesi duyuyordu..

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz..

Anlam veremiyordu.. İki sene sonra gelen bu mesaja, tek bir kelime ve bir çok duygu.. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Arasa? Açmazdı, biliyordu Sehun yada sesini duymaktan korktuğu için arayamıyordu. Mesaj atsa.. Cevap verir miydi? Cevap vermese neden mesaj atsın ki? diye düşünüp telefonu dudağından çekti Sehun. Kararan ekranın üzerine iki kere tıklayarak kilit simgesini yana doğru sürükleyip açmıştı ekranı. Mesaj yazmak için harekete geçmişti parmakları. Önce harfleri tuşlayacaktı Sehun, sonra o harfler kelime olacaktı, kelimeler cümlelere dönüşecekti. Gönder tuşuna basacaktı, baz istasyonunun yardımıyla uzaya gönderilecekti mesajı sonra uzaydaki o adı bilemediği alet mesajı Luhan'ın telefonuna iletecekti ve o süre zarfında.. Bir saniye bile süremeyecek o uzun gibi gelen süre zarfında kalpten gidecekti Sehun. Tabii önce mesajı yazması gerekiyordu.. Bunları düşünürken bile kalbi sıkışıyordu, mesajı yazarken nasıl hissedecekti kim bilir? Ekranında beliren klavyedeki harfleri tuşlamaya başlamıştı Sehun.

'' Hortladın mı? -Sehun ''

Sehun, yazdığı mesajın saçmalığını fark edip silmişti. Yeniden yazacaktı. Şaşırmıştı ve mutlu olmuştu.. Bu iki duyguyu harmanlayıp bir mesaj atacaktı ama zor gibi hissediyordu. Luhan'a karşı artık bir şey hissetmediğini düşünürken neden birden böyle olmuştu? Artık Luhan'ı istemediğini sanıyordu, kendini mi kandırmıştı yoksa o'nun yokluğunun geçtiği günlerin geride kalan senelerinde? Yoksa huzursuzluk muydu bu kadar garipleştiren Sehun'u? Luhan'ın dediği gibi.. Özlemişti o'nu, kokusunu, öpüşünü.. Evet.. Özlemişti, Luhan'ı gerçekten özlemişti.. Ve geri gelmiş olması Sehun'un planladığı her şeyi karıştırmıştı..

"Özledim - Sehun. ''

Gönder tuşuna tereddütle basmıştı Sehun. İçinde sönmüş bir volkan yeniden uyanmıştı, o his geri gelmişti. Birinin sıcaklığını hissettiğinde gelen o his, hep iyi olma hissi.. Sevmiyordu bu hissi, zayıf kılıyordu Sehun'u. Güçsüzleştiriyordu hayat karşısında, düşmanlarının kullanacağı bir araç oluyordu böyle hissettiği kişi. Ya hayat o'nu geri alırsa diye düşündü Sehun birden. O'nu kaybedişi geldi aklına.. Bunu o'na kendisi yapmıştı, kendisi son vermişti nefes alışına.. Biliyordu, dibine kadar biliyordu ama.. Ama yinede asla kabullenememişti bu yaptığını, hep Jongin'i suçlamıştı. Gerçek suçluyu asla görememişti.. Sahi, kimdi gerçek suçlu? Bu hikayedeki gerçek suçlu kimdi? Bir zamanlar Luhan'a aşık olan Jongin mi? Luhan'ın, Jongin'e aşık olduğunu kabullenememiş diğer aşık Sehun mu? Luhan'ı kaybetmemek için o'nu öldürmeyi bile göze alan, her şeyi yapacak kadar deli olan Sehun mu? Evet, kötü olan oydu.. Ama o'nu kötü yapanın hiç mi suçu yoktu? Luhan.. En suçsuz gibi görünün oydu değil mi? En masumu, en kırılmışıydı bu hikayenin.. Yaşamayı en çok hak edeniydi değil mi? Belki de ölmeyi en çok hak edeniydi.. Kim bilir.. Belki doğruları öğrenince gerçek suçluda öğrenilirdi..

Luhan, Sehun ve Jongin hayatına girdiğinde tamamen değişmişti.. Sessiz, masum ve zararsızdı ta ki isteklerine yenik düşene kadar. Yıllar önce o gün, Sehun ve Jongin ile tanışınca değişmişti her şey.. Basit bir kampta, hiçte basit olmayan şeyler yapmıştı.. Sadece kimi sevdiğine karar veremeyip ikisini de isteyince.. Jongin'e o'nu sevdiğini söylemişti, Sehun'un kafasını karıştırdığını anlatıyordu sürekli o'na.. Sehun'a o'na aşık olduğunu söylemişti, Jongin'in romantik tavırlarından da uzak duramadığını.. Ve Luhan o'na bir şey anlatmıştı.. Bir hikaye.. Adı Mavi Mutluluk olan.. Sehun'a demişti ki o hapı en son kimden alırsan o'nu düşünmeni sağlıyor, sadece beynini kandırmak için bir oyun.. Beyninde uyuma istediği yaratıyor ve en son sana veren kişiyi gördüğün için o'ndan vazgeçemiyorsun.. Jongin'e gitmemem için bana o'ndan vermelisin.. Böyle söylemişti.. Kandırmıştı Sehun'u.. Sırf ikisini de sevmek için, ikisiyle de olmak için. Sonra Jongin'e söylemişti bunu ağlayarak, mağduru oynayarak.. Sehun'u bir canavara dönüştürdüğünü fark etmeden.. Sonuç neydi peki.. İkisine de sahip olamamıştı.. Yalan aşkı patlamıştı ölümünden iki sene sonra.. Kimi sevdiğine karar veremediği için mahvetmişti herkesin hayatını.. Birbirinden nefret eden iki kuzen yaratmıştı.. Birbirlerinin hayatını mahvetmek için yaşayan.. Biri pes etmişti aşık olunca.. Gerçek bir aşka aşık olunca.. Diğeri devam ediyordu o'ndan çaldıklarını geri almak için ve masum birinin hayatını daha bitirmeye hazırlanıyordu.. Geride susmak zorunda olan bir dost bırakmıştı.. Gizli gizli planlar yapan, kardeşinin katiline yakın olmak zorunda olan bir abi bırakmıştı.. Sehun'u çaldığı o kişiyi bırakmıştı, Sehun'a delice aşık olan o kişiyi.. Peki kendisi.. Kendisi, kendinden geriye ne bırakmıştı.. Hiçbir şey.. Sadece sessizlik bırakmıştı, acı bırakmıştı.. Asla geçmeyecek yaralar bırakmıştı..

Külkedisi Sokağa Çıktı (Kaisoo Fanfic) (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin