N/Y: GNAA yeni kapağını koydum medyaya. Beğenirseniz kullanacağım, nasıl? Şarkı da huzur veriyor ;*
Kyungsoo yavaşça aralamıştı gözlerini. Gözlerine çektiği perdelerden sızan ışık sağlamıştı bunu, görmek için perdeleri kaldıracak kadar parlak bir ışık bulmuştu. O'nu görmek için ölümü yenmeye değerdi, dokunmak için kalmaya değerdi. Gözlerindeki perdeler aralanmış ama sisleri kalmıştı, sislerini arasında görmeye çalışmıştı o'nu.. İki eli arasındaki eline baktı Kyungsoo, çaresizce kafasını gömdüğü eline.. Sargısını boyayan kırmızı lekeye.. O'nu bırakıp nasıl gitmek isteyebilirdi? Biri kendisini sevmiyor diye, nasıl kendisini en çok seveni bırakmak istemişti? Sadece o'nun sevgisini isterken, kazandıktan sonra nasıl gitmek isterdi sonsuzluğa.. Sonsuzluğu yeryüzünde bulmuşken nasıl gitmek isterdi bilmediği diyarlara? Sıcaklığın henüz tanışmadığı elini kaldırmıştı Kyungsoo yavaşça, parmakları gezinmişti yumuşak saçta. Sevgisini istediği tek adama.. Geleceği olduğuna inandığı adama o kadar sıkı sarılacaktı ki, bir daha gitmek istememek için.
'' Kyungsoo! İyi misin? Dedeni çağıracağım. ''
Kyungsoo, elini Jongin'in bileğine dolayarak durdurmuştu. Gitmesini engellemek istemişti sadece, içini dolduracak bir sevgi istemişti. Bakabileceği bir güneş istemişti yanında, içinde kalan karanlığı sonsuza kadar yok edecek bir ışık istemişti.
'' Gitme, benimle kal. ''
'' Dedene haber vermek zorundayım. ''
'' Sadece yanımda olmana ihtiyacım var. Kimseyi istemiyorum, sen ol sadece.. Lütfen. Yanıma uzan, sarıl bana. Kız seni bırakıp gitmek istediğim için. ''
'' Sadece kendime kızabilirim. Beni bırakıp gideceğini düşündürecek kadar sevdiremediğim için kendimi. ''
'' Böyle söyleme. Sadece beni sevmediği için.. ''
'' Seni sevmediği içi ne? Sadece seni doğuran kadın seni sevmedi diye ölmek mi istedin? Ben senin söyleyemediklerini bile seviyorum Kyungsoo.. Herkes seni sevsin mi istiyorsun? Herkes seni sevmeyebilir ama ben seni sevebilirim. Bu sana yetmiyorsa.. Üzgünüm ama seni sevmekten fazlasını yapamıyorum. Benim sevgim sana yetmiyorsa... ''
'' Hayır, sadece.. Ben düşündüm ki.. ''
'' Beni öldürmek isteyecek kadar nefret ediyorsa o zaman neden ölmüyorum? Bunu mu düşündün? Kyungsoo, sen gitseydin ben n'olacaktım? İnsanları gülümsetmek adına küçük mutluluklar arayan, aslında bir gülümsese evreni bile mutlu edecek birinden bahsediyoruz burada, senden bahsediyoruz.. Beni kanat çırptığın gökyüzün ilan ettikten sonra, başkasının kara gölgeli yeryüzünde sırf sevgiyle süzülemedin diye ölmeyi düşünüyorsun. Senin için yıldızlar dizdiğim gök yüzümü neden sevmiyorsun? Neden sadece senin için gök yüzüme koyduğum güneşimle eritmiyorsun buzlarını? Sevgim sana az mı geliyor, daha mı çok sevmeliyim? Bir daha gitmemen için daha çok sevmeliysem severim. Sadece bir daha beni bırakıp gitme diye ne yapmam gerekiyorsa yaparım. Sadece gitme.. ''
" Özür dilerim Jongin. Özür dilerim seni üzdüğüm için. ''
Kyungsoo, elini Jongin'in bileğinden çekip yanağına koymuştu. Baş parmağı Jongin'in alt dudağını alt dudağını okşuyordu. Çene hattı boyunca gezdirmişti Jongin elinin tersini Kyungsoo'nun yumuşak teninde. Dudaklarını Kyungsoo'nun dudaklarına yaklaştırmaya başlamıştı Jongin..
'' Nak, nak. ''
'' Chanyeol? ''
'' Ah nasılda biliyor benim olduğumu. Jongin'im benim ya! ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Külkedisi Sokağa Çıktı (Kaisoo Fanfic) (✓)
FanfictionHastalığın adı hissizlik değil Jonginsizlik..