9-BÖLÜM

52.9K 2.2K 255
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın minik patateslerim ❤🌹

Çekingen adımlarım ile odada yavaş yavaş yürüyerek hazırlamam gereken dosyayı Hava'nın masasına koyarken gözlerim Asaf ile kesişmekten gram çekinmemişti.

"Kahve söylememi ister misiniz ?"

Gözlerimi Asaf'ın yoğun birşekilde bakmasından dolayı Hava'ya çevirmiştim.

"Elbette , Asaf ne içersin ?" Gözlerim tekrardan ona döndüğünde kalbimin titremeye başlamasından dolayı kaskatı kesilmiş gibi hissediyordum.

Bakışları adeta beni tamamı ile çırılçıplak bir halde bırakıyor , kahredici bakışları bir buz dağı gibi erimemi sağlıyordu. Kahretsin!

Bu halimden fazlaca memnun kalmış gibi gülümsemesini üzerimde dolaştırmıştı.

"Sıcak bir Türk kahvesini Aleyna'nın elinden içmek güzel olacaktır."
Asaf'a ayık ayık bakan Hava kafasını bana çevirmeden aynısını istediğini söylemişti.

Bedenim onun karşısında , daha önce hissetmediği bir heyecana kapılıyor , tüm bedenimi âdeta işgal ediyordu.

"Ta-tabi hemen getiriyorum ben"

zoraki bir gülümse ile odadan çıkarken ağzımdan çıkamayan sözcük beni fazlaca yerin dibine sokmuştu.

Beni büyülemişti , bakışları , düşüncelerim üzerinde bir baskı yaratmış , bedeninin teslimiyetini sanki üzerine almış gibi hareketlerimi kontrol etmişti.

Çay ocağında bir yandan telefonum ile ilgileniyor bir yandan yapmaya çalıştığım kahvenin en özenli. , en güzel tadı içermesi için uğraş veriyordum.

'Türk kahvesini Aleyna'nın elinden içmek güzel olacaktır.' Gözlerimin derinliklerine kadar işleyen o bakışları bu cümleyi söylerken ilk an ne demek istediğini çok fazla anlayamamıştım.

Sanırım buna çok fazla kafa yormamak gerekiyordu. Sonuçta elin adamı neden öyle birşey desin ki ? Allahım içime annem kaçtı!
Hazır olan kahveleri fincanlara boşaltarak tekrar odaya döndüğümde Asaf yayvan bir şekilde benim masama kurulmuş eşyalarımı incelerken Hava da telefonu ile uğraşıyordu.

Önce Hava ' nin masasına yaklaşarak kahvesini bıraktığımda yönümü kendi masamda oturan Asaf'a yöneltmiştim.

Kahve fincanını , onun yoğun göz temasından kaçırarak masaya bırakmış ardından kendim için hazırladığım kahvem ile bir koltuğa oturmuştum.

"Asaf kardeşin gelmiş"

Hava boğazından geçirdiği kahvenin yanıklığı yüzünden yüzünü ekşiterek boğazını temizlemişti.
Asaf'ın gözlerinin benim üzerimde olduğunu fazlası ile hissederken kahvemi içmekte gerçekten zorluk çekiyordum.

"Evet geldi , ama çok fazla kalmayacak , bazı kendini bilmez sayfalar hemen bir haber yapmış bu konu ile ilgili!"

Sinirle söylediği cümle üzerine kafamı kaldırarak gözlerimi , gözleri ile kesiştirdim. Beni halâ aralarına sızmış olan bir casus sanıyordu!

Söyledikleri fazlası ile bana dokunuyorken ona sadece bakmak ile yetinmiştim. Ben ona ne açıklama yapsam zaten inanmayacaktı.

Gülümsemiştim , o suçlayıcı yüzüne karşı sadece samimi bir gülümse ile bakmıştım.

"Ne kadar da adi oldu bu insanlar , Para uğruna bütün mahremiyetimize el koyuyorlar!"

Hava yakınırken biz Halâ Asaf ile göz temasını kesmemiştik.

ASAF KOREL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin