10-BÖLÜM

47.6K 1.8K 98
                                    

Doktor Hava'nın gözlerine yansıttığı ışığı kapatarak merakla ona bakan bizlere dönmüştü.

"Korkulacak bir şey yok hastamızın durumu gayet iyi , Sadece basit bir bayılma geçirmiş o kadar , Hava hanım birazdan uyanır zaten"

Bu haber ile birlikte aldığımız derin bir nefes ile Yankı'ya sarılmıştım.
Yankı'nın kolları bedenimi sarıp sarmalarken gözlerim Asaf'ın gözleri ile kesişmişti.

Kaşları oldukça çatılmış beni izliyordu. İntikam almak isteyen bir çocuk gibi Yankı'nın bedenime doladığı kollarını takip ederek tekrardan mavileri benimkiler ile buluşuyordu.

Bana öyle bakmasından rahatsız olmuş olacaktım ki , oldum da zaten!
Yankı'yı kendimden uzaklaştırmak istercesine itigimde bedenimde olan kolları daha fazla sıklaşmıştı.

"Sana biraz daha sarılıp o adını tarif edemediğim kokunu hissetmek istiyorum."

"Saçmalama"

Ağzımdan çıkan yapmacık bir gülümsemenin ardından onu kendimden uzaklaştırılmıştım.

Gözleri ile tuhaf bir şekilde beni izleyen Asaf'a baktığımda kaşları oldukça gevşemiş masumane bakışları ile beni inceliyordu.

"Birazdan Hava uyanır , isterseniz siz eve gidin."

Bakışlarımı Asaf'ın gözlerinden ayırarak Yankı'ya kaşlarımı çatarak bakmıştım.

"Saçmalama istersen Yankı! Ben kalıyorum." Cırlamam üzerine odada kimseden ses çıkmamıştı.

"Off , bu seste ne böyle, başımm!"

Arkamdan gelen ses ile gülümsemiştim.

"Hava , Hava iyi misin nasıl hissediyorsun ?" Yankı'nın hızlı soruları üzerine odada ses çıkmamıştı.

"Bana ne oldu böyle ?" Soruları ile odaya hüküm süren Hava benim gözlerime baktıktan sonra Asaf'ın gözlerinde kırmızı ışığa takılmış gibi kalmıştı.

"Geçmiş olsun Hava , biz yani ben , seni çok merak ettim." Gözleri ile bana bakmamıştı bile

"Hıhı , evet." Önemsemediğini belli eden tavrı üzerine asmamaya çalıştığım suratım ile gülümsemeye çalışmıştım.

"Ben sizi dışarıda bekliyor olacağım. Konuşacaklarınız vardır elbette!"

Kapının önüne adeta kimsesiz bir çocuk gibi yapayalnız kalmıştım.

. . .

Gülerek odadan çıkan Asaf'a baktığımda yüzü gayet keyifliydi.

Yankı da onların arkasından çıkmıştı.

"Hepinize ciddi anlamda bu gün fazlası ile mahçup oldum beyler."

Asaf ve Devrime hitaben konuşurken el sıkışmışlardı.

"Lafı dahi olmasın Yankı , biz arkadaşız."

Asaf ile tokalaştıktan sonra sıranın bana geldiğini fark ettiğimde kollarımı Yankı'ya açmıştım.

"Sende gerçekten bu saate kadar yoruldun , bugünü telafi ederiz birgün" gülerek kollarımı ondan ayırmıştım.

"O zaman bize eyvallah , çıktık biz gidiyoruz"

Asaf'ın iğneleyen sesi üzerine Yankı'ya gülümseyerek parmaklarımı sallayarak veda etmiştim.

. . .

Arabada sessiz sessiz oturuyorken yolun eve giden istikametten saptığını fark ettiğimde bedenime yüklenen endişe dalgaları ile birden bire boş bulunup soruvermiştim.

ASAF KOREL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin